Hizmet tespiti davası 2025

Hizmet Tespit (Sigortasız Çalışılan Dönemin Tespiti) Davası Nedir?

Hizmet tespit veya sigortasız çalışılan dönemin tespiti davası, çalışanın sigortalı olarak çalıştığı sürelerin işverence SGK’ya bildirilmemesi veya eksik bildirilmesi durumlarında, bu sürelerin tespitinin sağlanarak gerçek fiili duruma uygun bir şekilde SGK kaydına tescil edilmesi için açılan bir dava türüdür. Bu müessese işçiler için,  kötü niyetli işverenlere karşı önemli bir araç olup işçinin emeklilik, sağlık ve diğer sosyal güvenlik haklarını korumaktadır. Sigortasız veya eksik sigortalı çalıştırılma, geç sigorta kaydı yaptırılması, sigorta primlerinin eksik veya hiç yatırılmaması, işe giriş çıkış yaptırılması gibi durumlarda işçilerin yasal hak ve alacaklarının temini için hizmet tespit davası oldukça önem arz etmektedir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86. maddesinin 9. fıkrasında; “Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.” hükmü geçmekte olup, bu husus hizmet tespit davalarının ana dayanağını oluşturmaktadır.

Hizmet Tespit Davası Hangi Durumlarda Açılır?

Sigortalı Çalışmanın SGK’ya Bildirilmemesi

Bu husus çalışanın sigortalı olarak çalışmasına rağmen işverenin bu durumu kuruma bildirmemesinden kaynaklanmaktadır. Hizmet tespit davası aracılığıyla işçi, bildirilmeyen bu sürelerde de çalıştığını ispat edebilmektedir.

Eksik Prim Sebebiyle Hizmet Tespit Davası

Eksik prim sebebiyle hizmet tespit davası, 5510 sayılı Sigortalar ve 4857 sayılı İş kanunu kapsamında, işverenlerin işçilerinin sigorta primlerini tam ve eksiksiz olarak SGK’ya yatırmadığı durumlarında gündeme gelmektedir. İşçi dilerse hizmet tespit dava yoluna gidebilecek, dilerse de alo 170 hattından SGK primlerinin eksik veya hiç yatmadığını beyan ederek konu hakkında soruşturma yapılmasını talep edebilecektir. Fakat 1 yıldan uzun süreli tespitler için yalnızca dava yoluna gidilebilmektedir.

Kayıt Dışı Çalışma ve Hak Kaybı

Kayıt dışı çalıştırılan işçiler, sosyal hak ve güvencelerinden mahrum kalırlar. Hizmet tespit davası aracılığıyla kayıt dışı çalışılan bu süreler gerekli bilgi, belge ve tanık beyanları sunularak ispat edilebilmektedir.

Hizmet Tespit Davası Şartları

İşçinin 5510 Sayılı Kanunun  4/1-a Maddesince Sigortalı Sayılması

Hizmet tespit davasının temel şartlarından biri işçinin, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı sayılmasıdır. Maddeye göre Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı sayılacağı belirtilmektedir.

SGK’nın Sigortalı Sayılan Çalışmadan Haberdar Olmaması

Bir diğer önemli şart, SGK’nın, işçinin sigortalı çalıştığından haberdar olmaması durumudur. İşverenin, işçiyi SGK’ya bildirmemesi veya eksik bildirmesi, yapılan denetimlerde tespit edilememesi gibi durumlarda SGK’nın bu çalışmadan haberdar olmaması söz konusudur.

İşçi ile İşveren arasında hizmet sözleşmesinin varlığı

Hizmet sözleşmesi, işçinin bir işi yapmayı, işverenin ise bu iş karşılığında ücret ödemeyi taahhüt ettiği bir anlaşmadır. Bu sözleşmenin yazılı yapılması şart değildir; sözlü yapılan anlaşmalar da hizmet sözleşmesi kapsamında değerlendirilecektir. Yalnızca yazılı sözleşmelerin ispatlanabilme kabiliyeti daha yüksek olmaktadır.

İşçinin İş Görme Edimini Yerine Getirmiş Olması

İşçinin iş görme edimini yerine getirmesi, iş sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi, işçinin işverene bağımlı çalışması, işin süreklilik arz etmesi ve yapılan iş karşılığı işverenden ücret alınması gerekmektedir. Bu unsurlar iş sözleşmesinin unsurları olmakla birlikte hizmet tespiti de bu nitelikleri barındıran çalışmalar açısından mümkün olmaktadır.

İşverene bağımlılık; İşçinin işverenin denetim ve gözetimi altında, onun emir ve talimatlarına uyarak çalışma gerçekleşmesidir. Bağımlılık unsuru iş sözleşmesinin zorunlu bir unsurudur.

5510 Sayılı Kanunun 6. Maddesi Kapsamında işçinin Sigortalı Sayılmayan Kimseler Arasında Yer Almaması

Son olarak, hizmet tespit davasının açılabilmesi için işçinin, 5510 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında sigortalı sayılmayan kimseler arasında yer almaması gerekmektedir. Kanunun 6. maddesi, bazı işçi gruplarını sigortalılık kapsamı dışında tutar. Bu gruplar şunlardır:

  • Aile İşlerinde Çalışanlar: Aynı evde yaşayan ve evin ihtiyaçlarını gidermek üzere akrabaları yanında ücretsiz çalışanlar.
  • Çiftçiler ve Tarım İşçileri: Tarım işlerinde çalışan bazı işçiler, belirli şartlar altında sigorta kapsamı dışında tutulabilir.
  • Askerlik veya Kamu Hizmetinde Bulunanlar: Askerlik hizmeti veya zorunlu kamu hizmeti sırasında çalışanlar.
  • Sosyal Güvenlik Destek Primi Ödeyenler: Emekli olduktan sonra çalışan ve sosyal güvenlik destek primi ödeyenler.

Hizmet Tespit Davasında Arabuluculuğa Başvurmak Zorunlu Mu?

Hizmet tespit davalarında arabuluculuk yapılması zorunlu değildir, dava şartı olarak böyle bir koşul aranmamaktadır. Yukarıda izah ettiğimiz nedenlerle işçi doğrudan hizmet tespit davası açabilir. Yalnızca aşağıda bahsetmiş olduğumuz bir günlük sigorta başlangıcının tespiti davasında, dava açmadan önce kuruma başvurma yükümlülüğü bulunmaktadır.

Hizmet Tespit Davasında Dava Açma Süresi

Hizmet tespit davalarında zamanaşımından ziyade hak düşürücü süre gündeme gelmektedir; Bu süre işçinin işten ayrılmasından itibaren başlamak üzere 5 yıldır. Çalışanın işten ayrıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde dava açmadığı durumda, hizmet tespit davası açma hakkı düştüğünden bu 5 yıllık hak düşürücü süreye dikkat etmek zaruridir.

Bir Günlük Sigorta Başlangıcının Tespiti Davası

Bir günlük sigorta başlangıcının tespiti davası, esasında hizmet tespit davasının özel bir türüdür. Bu dava ile amaçlanan, sigortalının ilk kez çalışmaya başladığı tarihin tespitinin yapılmasıdır. Dava sigorta kurumuna karşı açılmakta ve sigortalının ilk işe giriş bildirgesindeki gerçek tarihin tespiti yapılmaktadır. Bu durum da sosyal güvenceler ve emeklilik sürelerinin hesaplanmasında oldukça önem arz etmektedir.  Adına işe giriş bildirgesi düzenlenmiş kimse, bir gün dahi fiili çalışma gerçekleştirmişse bu davaya başvurabilmektedir.

Hizmet tespit davalarında davalı yan işveren ve feri müdahil kurum iken, bir günlük sigorta başlangıcının tespiti davasında davalı taraf yalnızca kurumdur. Davaya başvurulmadan önce kuruma başvurulması gerekmektedir, bu yönüyle de hizmet tespit davalarından ayrılmaktadır. Son olarak belirtelim ki devam etmekte olan hizmet tespit davası, bu hususta mahkemeye beyan verilmek suretiyle sigorta başlangıcının tespiti davasına dönüşebilmektedir.

Sigortalının vefat etmesi durumunda, yakınları sigorta başlangıcının tespiti davası açabilecektir.

Sonuç olarak, özellikle 2023 yılı itibariyle ülkemizde EYT konusunda birtakım önemli değişiklikler yapıldığından, sigorta başlangıcının tespiti davası da önemli hale gelmiştir.

Hizmet Tespit Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme

Hizmet tespit davalarında görevli mahkeme, 5510 sayılı kanun uyarınca İş mahkemeleridir. İş mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise Asliye hukuk mahkemeleri iş mahkemesi sıfatıyla görevli olacaktır.

Hizmet tespit davalarında yetkili mahkeme ise, davalı işverenin ikamet adresi veya işin yapıldığı yer mahkemesidir.

Hizmet Tespit Davasında İspat Yöntemleri

Hizmet tespit davalarında kanunlarca belirlenen herhangi bir özel ispat şartı bulunmamaktadır. İşçi, hukuka uygun olduğu sürece her türlü delille fiili çalıştığı sürelerin ispatını gerçekleştirebilecektir. Burada önemli olan işçinin fiilen çalıştığı sürelerin ispatına yarayacak bilgi ve belgelerdir. Bunlar, iş yeri ile alakalı veya işveren tarafından verilen işçinin adının geçtiği belgeler, işveren nezdindeki dosyası, tanık beyanları, maaş dekontları, ücret bordroları, ücret hesap pusulaları, defter kayıtları, özlük dosyaları gibi delillerdir. Bununla birlikte işverenin Ticaret Sicil Memurluğu, Ticaret Odası, meslek kuruluşları, ücret tediye bordroları gibi belgeler de lüzumu dahilinde mahkemece celp edilip incelenebilecektir. İşçinin her ne kadar sigorta kaydı fiili durumla uyuşmasa da, tamamen işten bağışık tutulabilmesi olağandışı bir durumdur; kanaatimizce delillendirme noktasında mutlaka başvurulacak araçlar bulunacaktır. Son olarak belirtelim ki tespit kapsamında sunulacak tüm belgelerin sonradan düzenlenmeye uygun olmaması mahkemece itibar görecektir. 

Hizmet Tespit Davası Ne Kadar Sürer?

Hizmet Tespit Davalarının ne kadar süreceğini net olarak belirlemek mümkün değildir; bu süre somut olayın durumuna ve mahkemenin iş yoğunluğuna göre farklılık gösterebilecektir. Yine de ortalama bir süre belirtmemiz gerekirse ilk derece mahkemelerinde hizmet tespit davaları 1-1.5 yıl arasında sonuçlanırken, istinaf kanun yoluna(üst mahkeme) başvurulduğunda ise bu süreler 3-4 yıla ulaşabilmektedir.

Hizmet Tespit Davası Sonucunda Ne Olur?

Hizmet tespit davası sonucunda işçinin fiilen çalıştığı fakat sigorta kaydında mevcut olmayan kısımların tespiti yapılarak, SGK’ya bildirilmesi sağlanır. Bu sayede işçinin emeklilik ve işçilik alacakları gibi hakları, gerçek hizmet süresine göre hesaplanacak iken işveren ise birtakım yükümlülükleri yerine getirmek zorunda bırakılacaktır. Hizmet tespit davası sonucunda:

  • Tescil: Mahkeme, hizmet tespit davası sonucunda işçinin sigortalı olduğunu belirlerse, SGK’ya işçinin sigorta kayıtlarının düzeltilmesi ve eksik olan dönemlerin işlenmesi hususunda kararını iletir. Bu karar doğrultusunda gerekli tescil işlemleri yapılır.
  • Geriye Dönük Primler: Mahkeme kararı ile işçinin sigorta başlangıç tarihi ve prime esas gün sayısı düzeltilir. Sosyal Güvenlik Kurumu ise mahkeme tarafından hüküm altına alınan çalışma süreleri için işverene tebligat çıkararak o döneme ait belgeleri verme ve prim ödeme yükümlülüklerini yerine getirmesini ister.
  • Prim Borcu: İşveren, eksik yatırılmış veya hiç yatırılmamış primler sebebiyle sorumlu tutulur ve geriye dönük olarak bu primleri ödemesi gerekir. Buna ek olarak işveren aleyhine gecikme zammı ve idari para cezaları da gündeme gelmektedir.
  • Kıdem Tazminatı: Mahkeme kararıyla sigortalı çalışma süresi tespit edilen işçi, bu sürelere ilişkin işçilik alacaklarını talep edebilir duruma gelmektedir. Bu alacaklar artık hizmet tespit davası sonucunda belirlenen tarihler baz alınarak hesap edilecektir.

Hizmet tespit davası sonucunda kanaatimizce en önemli husus, işçilik alacaklarının tespiti yapılan tarihlere göre hesaplanacak oluşudur. Uygulamada bir işçinin senelerce sigorta kaydı bulunmadan işveren tarafından çalıştırıldığı durumlar sık görüldüğünden, bu yılların tespiti yapılması durumunda hak edilecek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına etki eden çalışma süresi artacaktır. Bununla birlikte işçinin emekliliğe ilişkin süreleri bu tarihlerle birlikte yeniden hesaplanacaktır.

Sosyal güvenlik hakkı, işçilerin sahip olduğu en temel haklardan biridir; Bu bakımdan hizmet tespit davaları bu hakkın güvence altına alınmasını sağlama yönünden önem arz eden etkili bir yoldur. Son zamanlarda iş mahkemelerinde, hizmet tespitinin ispatı işçi yönünden çok daha zor hale geldiğinden, işverenlere sigortasız işçi çalıştırmak oldukça cazip gelmeye başlamıştır. Kanaatimizce bu konuda kapsamlı bir çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır, bilhassa kuruma yalnızca geriye dönük 1 yıl şartı olmaksızın daha kapsamlı tespit gerçekleştirebilme hakkı tanınmalı ve zaten halihazırda hayatını zor idame ettiren işçilerin senelerce hukuk mahkemelerinde maddi ve manevi zarar görmesi engellenmelidir.

Kahramanmaraş İş Davaları Avukatı Nasıl Bulunur?

Kahramanmaraş ili sınırları içerisinde İş Hukuku alanında çalışmalar yürüten bir İş davaları avukatı arayışı içerisindeyseniz, Kahramanmaraş Barosu levhasından ad ve soy ad ile sorgulama yapabilirsiniz. Bununla birlikte hangi avukatın hangi alanda çalışmalar yürüttüğü bilgileri Baro levhasında bulunmadığından, internet üzerinden daha detaylı bir araştırma yapmak bu konuda faydalı olabilir.

Bu yazımızda “Hizmet Tespit Davası” hakkında bilgiler verdik. Hizmet tespiti davası izah ettiğimiz üzere kapsamlı titiz bir incelemeye ve özellikle fiili çalışılan dönemlerin ispatı noktasında delillendirilmeye muhtaç bir dava türüdür. Bu sebeple hak kaybına uğranmaması açısından profesyonel bir İş hukuku avukatı tarafından titizlikle takip edilmelidir.

Bu konuda veya başkaca bir hususta profesyonel destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. 

Ayrıca İş Hukuku alanında yer alan diğer yazılarımıza ulaşmak için tıklayınız. 

Bu makale ve içeriğindeki tüm yazılanlar, yazarın telif hakkı koruması altındadır. Yazarın yazılı izni olmaksızın bu makalenin herhangi bir bölümü, elektronik, mekanik, fotokopi, kayıt veya başka herhangi bir yöntemle kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya saklanamaz. İzin alınmadan yapılacak her türlü kullanım, telif hakkı ihlali sayılacak ve yasal işlem başlatılacaktır.

Tüm hakları saklıdır. © 2025, Av. Buğra Topaktaş

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir