Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir?

Destekten yoksun kalma tazminatı, bir kişinin ölümü sebebiyle, kişinin maddi desteğini kaybeden herkesin, ölüme sebep olan kimseden talep edebileceği bir tazminat türüdür. Bu tazminat türü esasında borçlar kanunumuzun haksız fiil başlıklı ilgili maddesine dayanmaktadır; Maddeye göre zarar veren zararını gidermekle sorumlu tutulmuştur. Dolayısıyla bir kişinin ölümüne kusuruyla sebep olan kişi, bu ölüm nedeniyle maddi zarara uğrayacak olan ölenin yakınlarına karşı zararı giderme yükümlülüğü altına girmektedir.

Bununla birlikte destekten yoksun kalma tazminatı, zarar gören kimsenin şahsında doğan bir hak olduğundan, ölenin ailesi ve mirasçıları dışında kimseler tarafından da talep edilebilir. Burada mühim olan husus, ölenden destek görüldüğünün kanıtlanmasıdır. Kanun koyucunun bu hükümle birlikte esas maksadının ölüm sebebiyle öç alma duygusunun tatmin edilmesine yönelik olduğu düşünülmektedir; bir bakıma destekten yoksun kalma tazminatı buna sebep olan kimsenin diyeti haline gelmektedir.

Ölenin yakınlarınca istenebilecek tazminatlar: cenaze giderleri, şayet ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ve çalışma gücünün yitirilmesi sebepli kayıplar ve bu yazımıza konu olan destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere üç kalemde belirtmiştir.

Son olarak belirtelim ki her ne kadar bu yazımızın konusu olmasa da, ölen kişinin yakınları, ölüme sebep olan kimseden ölüm sebebiyle duydukları elem, keder, üzüntü sebebiyle manevi tazminat davası da açabilecektir. Manevi tazminat istemi ile destekten yoksun kalma ve diğer giderlere ilişkin tazminat istemleri ayrıdır; bu tazminatlar ayrı ayrı istenebilecektir. Mahkeme hakimi ise hem manevi tazminat için hem de destekten yoksun kalma tazminatı için ayrı ayrı karar verecektir.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatının Şartları Nedir?

  • Yukarıda izah ettiğimiz gibi destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanmanın birinci koşulu, ölen kimsenin ölümünün bir başkasının kusuruna bağlı olmasıdır. Esasında bu tazminatın yükümlüsü de ölüme sebep olan kişi olacaktır.
  • Bir diğer koşul, tazminatı yalnızca ölen kişinin destek olduğu ve gelecekte destek olacağı belirli olan kimseler talep edebilecektir.
  • Son koşulumuz ise, zamanaşımı süreleri içerisinde bu tazminatın talep edilmesidir.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması teknik bir husus olduğundan mahkemece bu hesaplama için bilirkişiler görevlendirilmektedir. Bilirkişiler ise yerleşik, kabul görmüş tablo ve istatistiki bilgileri kullanarak somut olaya göre bir hesaplama çıkarmaktadırlar. Bu hesaplamalarda ele alınan hususları tek tek açıklayalım;

Ölenin gelir durumu

Ölenin gelir durumu ve bu gelirin ne şekilde ve sıklıkla geldiği, destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında temel kriterlerden biridir. Ölenin gelirlerinin belgelendirilmesi, maaş bordrosu, vergi beyannameleri veya işveren tarafından mahkeme dosyasına celp edilecek  resmi dokümanlara göre belirlenecektir. Şayet gelir belgelenemez ise asgari ücret baz alınarak hesaplama yapılacaktır.

Ölen kişinin ölüm öncesindeki durumu kadar, gelecekteki olası kazançları da hesaba dahil edilmektedir. Bu kapsamda ölenin ölmeden önceki kariyer durumu, mesleki faaliyetleri, çalışma geçmişi gibi durumlar değerlendirilmektedir.

Ölenin yaşı ve sağlık durumu

Ölenin yaşı ve ölüm öncesi mevcut sağlık durumu, tazminat hesaplamasında değerlendirilen bir başka husustur. Ölen kişinin yaşına göre beklenen yaşam süresi hesabı yapılmaktadır; bu hesaba göre de kişinin sağlayacağı destek süresi ve dolayısıyla tazminat miktarı da değişmektedir. Örneğin 30 yaşında vefat etmiş birinin  gelecekte yakınlarına sağlayabileceği maddi destek ile 70 yaşında vefat etmiş birinin yakınlarına sağlayabileceği destek miktarı oldukça farklı hesaplanacaktır. Bu hesaplamada bilirkişilerce, Yargıtay tarafından benimsenen TRH 2010 gibi yerleşik yaşam tabloları kullanılmaktadır. Hesaplamalarda erkekler için ortalama yaşam beklentisi, kadınlara kıyasla daha düşük olmaktadır. Birkaç örnek vermek gerekirse, 25 yaşındaki erkek ve kadın için beklenen yaşam süresi sırasıyla 49,24 ve 53,92 iken 65 yaşındaki erkek ve kadın içinse 14,04 ve 16,63’tür.

Ölenin sağlık durumu ise bir başka önemli faktördür; Varsayıma göre sağlıklı bir birey çok daha uzun bir süre yakınlarına maddi destekte bulunabilecektir. Ölen kişinin öncesinde, kronik bir hastalığı veya sağlık sorunları olduğu tespiti yapılırsa, beklenen yaşam süresi daha düşük varsayılacağından, bu durumda hesaplanacak tazminat miktarı da düşük kalacaktır.

Ölenin yakınlarının destek ve bakım süresi

Ölenin durumu kadar ölenin yakınlarının durumu da hesaplamalarda göz önünde bulundurulan kıstaslardan biridir. Öyle ki, destek alan kişilerin aldığı destek ve ihtiyaçları farklılık gösterecektir. Örneğin çocuklar için eğitim süresinin sonuna kadar, üniversite dahil, bakım ihtiyacı olduğu varsayılırken eşe karşı yapılan hesaplamalarda eşin yeniden evlenme olasılığı üzerinde durulmaktadır. Anne ve Babalar için ise genellikle ömürlerinin sonlarına kadar bir destek süresi hesaplanmaktadır. Bu hususta Yargıtay’ın görüşleri de önem arz etmektedir. Şimdi tek tek destek ve bakım sürelerini ele alalım:

Çocuklar için destekten yoksun kalma tazminatı

  • Vefat eden kişinin destekten yoksun kalan çocukları var ise burada çocuklar için hesaplanacak tazminat miktarları çocuğun eğitim hayatı süresine göre belirlenmektedir. Bu sürenin belirlenmesinde üniversite eğitimi de göz önünde bulundurulmakta, ilaveten üniversite sonrası çocuğun staj gibi bir süreci olacaksa bu süreler de hesaplamaya dahil edilmektedir.

Anne ve Baba için destekten yoksun kalma tazminatı

  • Anne ve Babalar, tıpkı eşler ve çocuklar gibi ispat gerekmeksizin destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanırlar.
  • Vefat eden kişinin çocuk olması halinde tazminat alacağı, çocuğun ileride yakınlarına destek olmaları ihtimali, anne ile babanın gelecekte bakım ihtiyacı içinde olup olmayacağı ihtimaliyle birlikte değerlendirilerek tespit edilebilmesiyle mümkün olmaktadır. Yargıtay’ın görüşüne göre her ne olursa olsun çocuğun ileride anne ve babasına destek olmayacağı varsayılamaz. Bu durumda ifade etmeliyiz ki, miktarı ne olursa olsun, ölen çocuğun desteğinden mahrum kalacak olan yakınları lehine bir miktar tazminat ödenmesine karar verilecektir. 
  • Bu kapsamda önemli bir nüans olarak elimizde bulunan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında(E.2016/5 Esas, 2018/6 Karar sayılı) , “..hayatta olduğu süre boyunca sürekli ve düzenli olarak annesine ve babasına bakan veya eğer ölüm gerçekleşmiş olmasaydı az çok yakın bir gelecekte bu bakımı sağlayacak olan çocukların anne-babası için destek oldukları” görüşünde bulunulmuştur.
  • Uygulamada çocuğun yakınlarında destekte bulunabileceği en erken 18 yaş olarak kabul edilmektedir

Eş için destekten yoksun kalma tazminatı

Türk Medeni Kanunu gereğince eşlerin birbirlerine ve çocuklarına karşın belirlenmiş yükümlülükleri bulunmaktadır. Hem kanunumuzca hem de genel öğreti ve hayatın olağan akışı içerisinde tespit edilebilecek bilgilere göre, eşlerin birbirine olan desteğin varlığı, koşulsuz kabul gerektirir. Bu durumda ölen bir kimsenin eşi,  destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilecektir.

Dul kalan eşin yeniden evlenmesi durumunda destekten yoksun kalma tazminatı

Dul kalan eş, cinsiyet fark etmeksizin, her ne kadar ölen eşin desteğinden mahrum kaldığı sabit olsa da yeniden evlendiği taktirde yeni bir desteğin kabulü gerekecektir. Tazminat davası sonuçlanmadan evlilik gerçekleştiyse, tazminat miktarı ölen eşin ölüm tarihi ile dul kalan eşin yeniden evlilik yaptığı tarih aralığında hesap edilecektir. Dul kalan eş dava sonrasında, tazminat alacağını aldıktan sonra, yeniden evlendiyse bu taktirde tazminat yükümlüsünün yapabileceği bir şey yoktur; zira tazminat miktarı zaten yeniden evlenme olasılığına göre hesaplanmış olacaktır.

Dul kalan eşin tazminat alacağının hesaplanmasında yeniden evlenme olasılığı değerlendirmesi

Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre destekten yoksun kalan eşin aile bağlarına, sosyal ve ekonomik durumuna, çocuk sayısına sağlığına, fiziksel yapısına, yaşına, yaşadığı sosyal çevresine bakılarak ileride evlenme şansı olup olmadığı ve evlenme şans oranı bilirkişi tarafından saptanmalıdır.

Bu kapsamda öncelikle dul kalan eşin tazminat alacağında eğer yeni bir evlilik yapmamışsa, yeniden evlenme olasılığı tespit edilerek hesaplama yapılmaktadır. Bu hesaplamalar, mahkemece görevlendirilen bilirkişilerce yapılmakta ve bilirkişiler de yerleşik, kabul görmüş birkaç tablo üzerinden çalışmalar yapmaktadır. Uygulamada gördüğümüz kadarıyla bu hesaplamalar Moser tablosu gibi çağının oldukça gerisinde tablolar baz alınarak yapılmaktadır. Çağının gerisinde dememizin sebebi bu tabloya göre örneğin, 20 yaşında dul kalan bir kadının yeniden evlenme olasılığı %70’in üzerinde iken 40 yaşında dul kalan bir kadının yeniden evlenme olasılığı %10’un altına düşmektedir. Günümüz yaşam standartları ve koşulları göz önünde bulundurulduğunda, bu kıstaslara göre yapılacak hesaplamaların doğru sonuçlar çıkarmayacağı kanaatindeyiz.

Nikahsız eş destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir mi

Nikahsız veya imam nikahlı eş, tıpkı nikahlı eş gibi destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanabilir. Yazımızın başında belirttiğimiz gibi bu tazminat, doğrudan zarar görenin şahsında doğan bir haktır, bu sebeple zarar görenin kim olduğunun bir önemi yoktur. Fakat belirtmeliyiz ki nikahsız kişi veya imam nikahlı eş, ölenden aldığı desteğin mevcudiyetini ve sürekliliğini mahkemeye kanıtlamak zorundadır.

Destekten yoksun kalma tazminatında pay oranları

Uygulamada, vefat eden eşin çocuğu yok ise tespit edilecek gelirin, eş ile eşit paylaşılacağı kabul edilerek yapılacak hesaplamada eşin %50 pay alacağı bulunduğu kabul edilmektedir.

Vefat eden kimsenin çocuğu varsa ise dul kalan eş ile 2’şer pay ve kalan çocuklara da 1’er pay düştüğü kabul edilmektedir.

Ölen kişinin eşi, çocuğu, anne ve babası var ise tıpkı çocuklar gibi anne ve babanın da aldığı destek 1’er pay olarak belirlenmektedir.

Kardeşler için destekten yoksun kalma tazminatı

Kardeşler için destekten yoksun kalma tazminatında, tıpkı nikahsız eş ve diğer kişiler gibi desteğin ispatı gerekecektir. Ölen kişinin kardeşi, ölen kişiden öncesinde sürekli bir destek aldığını ve bu desteğin gelecekte de varlığını sürdüreceğini ispat edebildiği sürece tazminata hak kazanabilecektir. Kardeşler, anne baba ve çocuklar gibi destek karinesinden faydalanamazlar, yani bir kişinin yaşamında kardeşlerine destek olduğu varsayılmamaktadır; Belirttiğimiz gibi bu hususun kardeşlerce ispatı gerekmektedir.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatını Kimler Alabilir?

Detaylı izah ettiğimiz üzere destekten yoksun kalma tazminatı zarar görenin şahsında doğan bir hak olduğundan bu tazminatı zarar gören herkes talep edebilecektir. Bu kapsamda tazminat talebi için ölen kimsenin bir yakını veya mirasçısı olma şartı yoktur; Sadece ölen kişinin eşi, çocukları ve anne babası dışındaki kimselerin bu desteği ispat etmeleri gerekmektedir. 

Destekten Yoksun Kalma Tazminatında Dava Açma Süresi Nedir?

Destekten yoksun kalma tazminatında dava açma süresi hesaplanırken haksız fiil hükümlerince belirlenmiş olan sürelere bakılacaktır. Bu kapsamda süreler, zararın veya zarar verenin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl, vefat edenin ölümünden itibaren 10 yıl, vefat edenin ölümüne sebep fiil ceza kanunlarında düzenlenmişse ceza zamanaşımı süreleridir. Ceza zamanaşımı sürelerinin artması halinde, tazminat davası açma süresi de artacaktır. Örneğin vefat eden kişi trafik kazası sonucunda vefat etmişse ve fail trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlemişse burada ceza davası açılmasa dahi 8 yıllık ceza zamanaşımı devreye girecektir. Bu durumda vefat edenin yakınları 8 yıl içerisinde destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkına sahiptirler.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatında Görevli Ve Yetkili Mahkeme Neresdi?

Destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin görüldüğü mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir; Bu dava ölenin yerleşim yerinde, zarara sebep olanın yerleşim yerinde veya zararın meydana geldiği yerdeki mahkemelerde açılabilir.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı İcra Takibi

Destekten Yoksun Kalma Tazminatına, mahkemece kurulan hüküm neticesinde hak kazanıldığında, bu hakkın tesisi için ölenin yakınlar tazminat yükümlüsüne karşı icra takibi başlatabilirler.

  • Öncelikle maddi ve manevi tazminatlara ilişkin mahkeme kararları kesinleşmeden icraya konulamayacağından, destekten yoksun kalma tazminatının icra edilebilmesi için mahkeme kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Mahkeme kararı taraflar itiraz veya istinaf hakkını kullanmadığında bir süre sonra kesinleşmektedir.
  • Mahkeme kararı kesinleştikten sonra tazminat alacağı, diğer giderlerle birlikte icra takibine konu edilerek tazminat yükümlüsünden tahsil edilebilmektedir.

Kahramanmaraş Tazminat Avukatı Nasıl Bulunur?

Kahramanmaraş ili sınırları içerisinde Tazminat Hukuku alanında çalışmalar yürüten bir Tazminat avukatı arayışı içerisindeyseniz, Kahramanmaraş Barosu levhasından ad ve soy ad ile sorgulama yapabilirsiniz. Bununla birlikte hangi avukatın hangi alanda çalışmalar yürüttüğü bilgileri Baro levhasında bulunmadığından, internet üzerinden daha detaylı bir araştırma yapmak bu konuda faydalı olabilir.

Destekten yoksun kalma tazminatı davası izah ettiğimiz üzere kapsamlı titiz bir incelemeye muhtaç bir dava türüdür. Bu sebeple hak kaybına uğranmaması açısından profesyonel bir Tazminat Hukuku Avukatı tarafından titizlikle takip edilmelidir.

Tazminat Hukuku alanında yer alan diğer yazılarımıza ulaşmak için tıklayınız. 

Bu makale ve içeriğindeki tüm yazılanlar, yazarın telif hakkı koruması altındadır. Yazarın yazılı izni olmaksızın bu makalenin herhangi bir bölümü, elektronik, mekanik, fotokopi, kayıt veya başka herhangi bir yöntemle kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya saklanamaz. İzin alınmadan yapılacak her türlü kullanım, telif hakkı ihlali sayılacak ve yasal işlem başlatılacaktır.

Tüm hakları saklıdır. © 2024, Av. Buğra Topaktaş

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir