- Pazartesi - Cuma : 09.00 - 18.30
- Pazartesi - Cuma 09.00-18.30
Giriş
Sınır dışı işlemleri, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun(YUKK) Yabancılar başlıklı İkinci Kısmının Sınır Dışı Etme başlıklı Dördüncü Bölümü, 52-60 ıncı maddeleri arasında düzenlenmiştir. Biz de Sınır dışı (deport) kararına karşı itiraz ve dava yollarını, bu kararın nedenleri, süreçleri hakkında güncel kapsamlı bir rehber olmasını umduğumuz yazımızı sizlerle paylaşıyoruz. Yazının sonunda yorum yazma kısmından merak ettiğiniz hususlarda soru sorabilir veya avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.
İçindekiler
ToggleSınır Dışı (Deport) Kararı Nedir?
Sınır dışı (deport) kararı, yabancı bireyin ülke topraklarından başka bir ülkeye gönderilmesi maksadıyla o ülke idaresince tesis edilen karara denmektedir. Bu karar genellikle kamu düzenine, ulusal güvenliğe, kamu sağlığına tehdit oluşturan veya mevcut yasalara aykırı davranışlarda bulunan bulunan yabancılar hakkında uygulanmaktadır. Hakkında sınır dışı kararı alınan yabancı genellikle idari gözetime alınmakta ve akabinde hakkında sınır dışı edilme işlemleri başlatılmaktadır.
Sınır Dışı (Deport) Kararını Hangi Kurum Verir?
Sınır dışı kararları Türkiye’de, Yabancının bulunduğu Valiliğe bağlı olan İl Göç İdaresi Müdürlüğünce verilir. Kararın verilmesiyle birlikte eğer lüzum görülürse kişi idari gözetim altına alınır ve kendisine tesis edilen sınır dışı kararına karşı dava açması için bir hafta süre verilir. Bu süre kişiye, yasal temsilcisine veya avukatına tebliğ edildiğinde başlar.
Deport Kararı Hangi Sebeplerle Verilir?
Deport Kararı birçok sebeple tesis edilebilir fakat uygulamada en çok rastladığımız, kişilerin kaçak yollarla ülkeye girişinin tespit edilmesi, vize veya ikamet izin süresi dolması veyahut suç işlemesinden kaynaklı sınır dışı işlemleri olmaktadır. Bu hususlar haricinde emniyetçe bazı yabancılar hakkında aşağıda değineceğimiz üzere tahdit kodları tesis edilebilmekte ve bu sebeple ulusal güvenlik ya da kamu düzenini tehdit ettiği değerlendirilen yabancılar sınır dışı edilebilmektedir. Genel olarak sıralamak gerekirse Türkiye özelinde Sınır dışı işlemleri Yabancının:
- Ülkeye girişte, vize, ikamet izni işlemlerinde sahte belge kullanması
- Türkiye’ye yasal olarak giriş ve çıkış işlemlerini ihlal etmesi
- Vize veya vize muafiyeti süresini on günden fazla aşması veyahut vizesinin önceden iptal edilmesi
- Çalışma izni olmadan çalışması
- Güvenlik güçlerince Terör bağlantısı tespit edilmesi,
- Türkiye’de yasa dışı yollarla geçimini sağlaması,
- Suç işlemesi
- Ulusal güvenliğe, kamu düzenine veya kamu sağlığına tehdit oluşturması,
- Yasa dışı şekilde ülkede bulunması durumlarında sınır dışı işlemleri gerçekleştirilebilir. Bu konu hakkında https://www.goc.gov.tr/sinir-disi-etme ilgili sitede daha detaylı bilgi bulabilirsiniz.
Önemle ifade edelim ki bir yabancının sınır dışı ediliyor olması her zaman belirli ve açıklanabilir sebeplere dayanmayabilir; Asayişten sorumlu kolluk birimleri genel olarak gelen istihbarat bilgilerince kamu güvenliği tehlikesi nedeniyle yabancının sınır dışı edilmesini talep edebilir. Bununla birlikte hükümetin belirlediği göç politikaları ve belirlenen yabancı kotası dahilinde deport işlemleri yapılması da mümkündür.
Her ne sebeple olursa olsun Deport kararı, yabancının yasal haklarını koruyacak prosedürlerle düzenlenmiştir. Deport kararına karşı itiraz ve dava yolu bu prosedürün önemli bir parçasıdır ve kişinin sınır dışı edilme işleminin adil ve hukuka uygun yapılıp yapılmadığını sorgulama şansını verir. Bu bakımdan dava yoluyla, geçerli veya açıklanabilir bir sebebe dayanmayan sınır dışı kararları irdelenebilecektir.
Kimler Sınır Dışı Edilemez?
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununa göre kimlerin sınır dışı edilebileceğinden yukarıda söz ettik. Aynı kanunda,
- madde kapsamında olmalarına rağmen(sınır dışı edilecek kimseler), sınır dışı edilemeyecek kimseler aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:
- Ölüm Cezası ve İşkence Riski: Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalma riski bulunanlar (m.55/1-a).
- Sağlık ve Hamilelik Durumu: Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli görülenler (m.55/1-b).
- Tedavi Süreci: Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam eden ve sınır dışı edileceği ülkede tedavi imkânı bulunmayanlar (m.55/1-c).
- İnsan Ticareti Mağdurları: Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları (m.55/1-ç).
- Şiddet Mağdurları: Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları (m.55/1-d).
sınır dışı edilmeyecektir. Fakat her yabancının bu madde madde kapsamında olup olmadığı ayrı ayrı değerlendirilir. Bu yabancılar, YUKK’nun 46. maddesi gereği insani ikamet izni alabilir ve belirli bir adreste ikamet etmeleri, bildirimde bulunmaları istenebilir. Durumlarının sona ermesi halinde, bu yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınabilir. Sonuç olarak idare, bu kişilerin durumunu yakından izler ve değişikliklere göre aksiyon alabilir.
Sınır Dışı Kararlarına Karşı Ne yapılabilir?
Sınır dışı kararlarına karşın kanunda doğrudan dava yolu ön görülmüştür. Bununla birlikte hakkında sınır dışı kararı alınan yabancı kararın iptali için idare mahkemesinde dava açabileceği gibi valiliğe sunacağı bir dilekçe ile de sınır dışı kararının kaldırılmasını talep edebilir. Uygulamada her iki şekilde de sonuç alındığı bilinmektedir fakat sınır dışı kararı veren kurumun, güçlü bir delil sunulmadıkça bu kararından dönmesi durumu oldukça nadirdir. Bu sebeple sınır dışı kararının tebliğinden itibaren bir hafta içerisinde kararı veren valiliğin bulunduğu ildeki idare mahkemesine başvurarak dava açılmalıdır. Son olarak açılan bu dava sınır dışı işlemlerinin askıya alınması için valiliğe bildirilmelidir. Şimdi biraz daha detaylı süreçlerden bahsedelim:
Sınır Dışı Kararına Nasıl İtiraz Edilir?
Sınır dışı kararlarına karşı yasada doğrudan dava yolu ön görülmüştür. Bazı durumlarda ise hakkında sınır dışı kararı verilen yabancılar idari gözetim altında tutulmaktadırlar. Bu da yabancının il göç idaresinin gözlemi altında bir nevi tutuklu halde bulunduğu anlamına gelmektedir. Bu karara karşı itiraz edilmediğinde yabancının gözetim süresi ilgili valiliğin takdirindedir. Valilik en fazla 6 ay ve ilaveten bir 6 ay daha olmak üzere toplamda 1 yıla kadar yabancı hakkında idari gözetim kararı alabilecektir.
Bu sebeple hakkında idari gözetim kararı alınan bir yabancı, kararı veren valiliğe veya valiliğin bulunduğu ildeki Sulh ceza hakimliklerine sunacağı bir dilekçe ile hakkında tesis edilen idari gözetim kararına itiraz edebilecektir. Örneğin Kahramanmaraş Valiliğinin vermiş olduğu idari gözetim kararına karşı Kahramanmaraş Sulh Ceza Hakimliğinde itiraz edilebilecektir. Uygulamada itirazlara gelen dönüşlerin genel olarak olumsuz sonuçlandığı görüldüğünden ve bu itiraza karşı olumlu bir yanıt alınsa dahi yabancının sınır dışı işlemleri durmayacağından vakit kaybetmeden idare mahkemesinde dava yoluna gidilmesi yabancının yüksek menfaatine olmaktadır. Bununla birlikte yapılacak itirazlar da işlemi tesis eden idarece değerlendirilmektedir. Yapılacak başvuruda karara karşı itiraz sebepleri tek tek açıklanmalı, yabancının durumu net bir şekilde idareye aktarılmalıdır.
İtiraz sürecinde yetkili makamlarla etkili iletişim kurulması, sunulan kanıtların açık ve net olması ve sürecin tüm aşamalarında dikkatli bir şekilde ilerlenmesi önemlidir. Sınır dışı kararına itiraz, kişinin ülkede kalma hakkını koruyabilme imkanı veren kritik bir haktır ve titizlikle ele alınması gereken bir süreçtir.
İtiraz Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Sınır dışı (deport) kararına karşı itiraz ve dava yoluna gidilirken bu süreçte gözetilmesi gereken birkaç husus bulunmaktadır:
- Başvuru Süreleri: Sınır dışı kararının iptali için kararın tebliğinden itibaren 1 hafta içerisinde dava açılmalıdır. İdari gözetim kararına karşı ise her zaman dava açılabilecektir. İtirazdan olumlu yanıt alınamaması ve yabancının durumu hakkında bir değişiklik olması durumunda tekrardan itiraz edilebilecektir.
- Yetkili Merci: Sınır dışı kararının kaldırılması davası kararın verildiği yer İdare Mahkemelerinde açılmaktadır. İdari gözetim kararına itiraz ise yabancının bulunduğu veya kararı veren yer Sulh Ceza Hakimliklerine yapılmaktadır.
- Gerekli Belgeler: Açılacak dava veya yapılacak itirazlarda gerekli olan tüm belgelerin eksiksiz ve uygun şekilde hazırlanması gerekmektedir. Eksik ya da hatalı belgeler, itirazın ya da davanın reddedilmesine sebep olabilir.
- Duruşma Hazırlığı: Hem itiraz hem dava sürecinde duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden gerekli incelemeler yapılmaktadır.
Sınır Dışı Kararının İptali Davası Nasıl Açılır?
Sınır dışı etme kararı gerekçeleriyle birlikte, karara konu olan yabancıya, yasal temsilcisine veya avukatına resmi olarak bildirilir. Eğer sınır dışı edilmesi planlanan kişi bir avukat tarafından temsil edilmiyorsa, kendisi veya yasal temsilcisi, bu kararın sonuçları, itiraz prosedürleri ve itiraz süreleri hakkında detaylı olarak bilgilendirilir. Kararın tebliğ edilmesinden itibaren bir hafta içerisinde kararın verildiği yer idare mahkemesinde dava açılmalıdır. Dava açıldıktan sonra dosyanın bulunduğu mahkeme ve esası, göç idaresine bildirilerek sınır dışı işlemlerinin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması sağlanmalıdır. Sınır Dışı kararının iptali davası genel olarak 4 ay ile 8 ay arasında sonuçlanmaktadır. YUKK md. 53/3 gereğince sınır dışı etme kararlarına karşı açılan davalarda verilen mahkeme kararları kesin hüküm niteliğindedir.
Sınır dışı kararlarına karşı İstinaf yolu açık olmadığından olası hak kayıplarının önlenmesi için dava sürecinin bir yabancı avukatı tarafından titizlikle yönetilmesi çok daha önemli hale gelmektedir.
Sınır Dışı Kararının İptali Davası Ne Kadar Sürer?
Sınır dışı kararının iptali davası süresi, birçok farklı faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu faktörler arasında davanın karmaşıklığı, mahkemenin iş yükü, kanıtların ve tanıkların durumu ve hukuki prosedürlerin uygulanması sayılabilir. Genel olarak dava 4-8 ay arasında sonuçlanmaktadır. Dava süreci devam ederken yabancı eğer gözetim altında tutuluyorsa yukarıda açıkladığımız gibi Sulh ceza hakimliklerinde idari gözetim kararına itiraz edilebilmektedir, bu itiraz da 1-2 hafta içerisinde sonuçlanmaktadır. İtiraza ilişkin yol göstermesi açısından aşağıda İdari Gözetim Kararına İtiraz Dilekçesi Örneğimizi de inceleyebilirsiniz.
Sınır Dışı (Deport) Kararının İptali Davasında Ne Olur?
Hakkında Sınır Dışı (deport) kararı alınan yabancı vatandaşlar hem sosyal hem de psikolojik anlamda zorlayıcı bir süreç içine girebilir. Zira bu kişiler yaşadıkları ülkede kurmuş oldukları kimliği, düzeni ve bağları yitirme riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle bulundukları ülkede aile kuran yabancılar için bu durum çok daha sarsıcı olmaktadır. Bu sebeple itiraz ve dava yolunun alanında uzman bir yabancı avukatı ile yürütülmesi önem arz etmektedir. Hukuki süreçlerde ise olası kararlar şu şekildedir
- Davanın Kabul Edilmesi : Yabancı hakkında sınır dışı edilme kararı kaldırılır ve kişi ülkeden uzaklaştırılma baskısından kurtulur.
- Davanın reddedilmesi : Davanın reddedilmesi halinde ise sınır dışı işlemleri devam eder ve yabancı ülkeyi terk etmek zorunda kalır. Mahkemece verilen bu karar kesindir ve kararın istinafen incelenmesi mümkün değildir.
- İdari Gözetim Kararına Karşı itirazda: Sulh Ceza Hakimliğine yapılacak itiraz kabul edilirse yabancı geri gönderme merkezinden salıverilerek idari gözetim sonlandırılır. Bununla birlikte yabancıya Belirli adreste ikamet etme, Bildirimde bulunma, Aile temelli geri dönüş, Geri dönüş danışmanlığı, Kamu yararına hizmetlerde gönüllülük esasıyla görev alma, Teminat, Elektronik izleme gibi tedbirlere de karar verilebilir. Önemle ifade etmek gerekir ki yabancının idari gözetim kapsamından çıkarılması, hakkında verilmiş bulunan sınır dışı kararına bir etki etmeyecek, yabancı hakkında sınır dışı kararının iptali sağlanmadığı müddetçe sınır dışı işlemleri durmayacaktır.
Tahdit Kodu Nedir Ve Nasıl Kaldırılır?
Tahdit kodu, Türkiye’deki yabancıların hukuki statülerini ve ülkedeki ikametlerinin durumunu nitelendiren kısıtlama kodlarına denmektedir. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından verilen bu kodlar, yabancıların Türkiye’ye giriş yapmalarını, Türkiye’de ikamet etmelerini veya belirli faaliyetlerde bulunmalarını engelleyebilir; Yabancıların ulusal güvenlik, kamu düzeni ve yasa ihlalleri gibi durumlarla ilgili olarak sınır dışı edilmesi ya da ülkeye girişlerinin yasaklanması amacıyla kullanılabilir. Uygulamada daha çok Valilikçe, Emniyet birimlerinden veya hudut kapılarından alınan bilgilere göre bu kodların tesis edildiği görülmektedir. Söz konusu kodlar aşağıdaki gibidir:
- V-68 (İkamet izni bakanlık iznine tabi)
- V-69 (İkamet izni iptal edilenler)
- V-70 (Sahte evlilik)
- V-71 (Adres değişikliğini bildirmeyen, gerçeğe aykırı beyan eden yabancılar)
- V-74 (Çıkışı bakanlık/valiliklere bildirilecek yabancılar)
- V-77 (Ahıska Türkü olmadığı halde başvuruda bulunanlar)
- V-84 (10 gün içinde ikamet izni alma koşuluna bağlı olarak giriş yapanlar)
- V-87 (Gönüllü geri dönüş yapan geçici koruma sahibi)
- V-88 (Çalışma izni geçersiz kılınan yabancılar)
- V-89 (Geri kabulü sağlanan yabancılar)
- V-91 (Ülkeden çıkışı izne tabi geçici koruma kapsamındaki yabancılar)
- V-92 (Mükerrer kaydı olan geçici koruma kapsamındaki yabancılar)
- V-137 (Türkiye’yi terke davet edilenler)
- V-144 (57-A kapsamında serbest bırakılanlar)
- V-145 (Gönüllü geri dönüş)
- V-146 (Türk pasaportu şerhli)
- V-147 (Pasaportu şerhli Türk vatandaşı eşi)
- V-148 (Geçici barınma merkezinde barınan kişi)
- V-153 (AYM 3. ülkeye ilişkin tedbir kararı)
- V-154 (Sınır dışı etme kararına karşı idare mahkemesine başvuru)
- V-155 (Avrupa insan hakları mahkemesi tedbir kararı)
- V-156 (Avukatlık vekalet ücreti)
- V-157 (İkamet izni talepleri red edilenler)
- V-158 (Yabancı temsilcilik personel/aile üyesi kimlik kartı iptal)
- V-159 (Üçüncü ülkeye geçiş için ülkemize gelenler)
- G-26 (Yasadışı örgüt faaliyetleri)
- G-34 (Sahtecilik)
- G-42 (Uyuşturucu madde suçu)
- G-43 (Kaçakçılık suçları)
- G-48 (Fuhşa aracılık etme ve yer temini)
- G-58 (Öldürme suçları)
- G-64 (Tehdit)
- G-65 (Hırsızlık)
- G-66 (Gasp yağma)
- G-67 (Dolandırıcılık)
- G-78 (Bulaşıcı hastalık taşıyan yabancılar)
- G-82 (Milli güvenlik aleyhine faaliyet)
- G-87 (Genel güvenlik açısından tehlike arz edilen kişiler)
- Ç-101 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 3 ay süreyle giriş yasağı)
- Ç-102 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 6 ay süreyle giriş yasağı)
- Ç-103 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 1 yıl süreyle giriş yasağı)
- Ç-104 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 2 yıl süreyle giriş yasağı)
- Ç-105 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 5 yıl süreyle giriş yasağı)
- Ç-113(Yasadışı giriş-çıkış yapanlar)
- Ç-114 (Haklarında adli işlem yapılan yabancılar)
- Ç-115 (Ceza evinden tahliye olan yabancılar)
- Ç-116 (Genel ahlak ve kamu sağlığını tehlikeye atan yabancılar)
- Ç-117 (Kaçak çalışanlar)
- Ç-118 (İkamet izni iptal edilenler)
- Ç-119 (Kaçak çalışanların para cezasını ödememesi)
- Ç-120 (Vize veya ikamet ihlalinden kaynaklanan para cezasının ödenmemesi)
- Ç-135 (Yabancılar ve uluslararası koruma kanuna aykırı davrananlar)
- Ç-136 (Seyahat masraflarını ödemeyenler)
- Ç-137 (Terke davet edilen yabancılar)
- Ç-138 (İnat yolcu)
- Ç-141 (Uluslararası güvenlik açısından sakıncalı görülen)
- Ç-149 (Kamu güvenliği açısından sakıncalı görülen)
- Ç-150 (Sahte belge ile giriş yapmaya çalışanlar)
- Ç-151 (Göçmen kaçakçısı/insan taciri)
- Ç-152 (Ülkeye girişi ihtiyaten engellenen yabancılar)
- Ç-166 (Girişini haklı nedene dayandırmayan/maddi imkanı bulunmayan)
- Ç-167 (3 ila 6 ay arasında vize, ikamet, çalışma izni ihlalinde bulunanlara 1 ay süreyle ülkeye girişini engelleyen)
- K (Kaçakçılıktan arananlar)
- N-82 (İstihzan kodu)
- N-95 (Giriş yasağının ihlalinin para cezası)
- N-96 (Tanınan sürede ülkemizden çıkış yapmamanın idari para cezası)
- N-97 (Adres beyanına ilişkin idari para cezası)
- N-99 (İnterpol kodu)
- N-119 (İzinsiz çalışmanın idari para cezası)
- N-120 (Vize, ikamet, çalışma izni ihlali idari para cezası)
- N-135 (Yasadışı giriş yapmanın veya teşebbüs etmenin idari para cezası)
- N-136 (Sınır dışı seyahat masrafı)
- N-168 (102. maddenin ç bendine muhalefetten idari para cezası)
- N-169 (Bakanlıkça belirlenen idari yükümlülüklere uymama idari para cezası)
- N-170 (Kabahatler kanunu veya diğer ilgili kanunlardan kaynaklanan idari para cezası)
- N-171 (Belirlenen yükümlülükleri yerine getirmemeden kaynaklanan idari para cezası)
- N-172 (Gönüllü geri dönüşe ilişkin seyahat masrafı)
- O-100 (Semti Meçhul Yurda Giriş Yasaklı Sığınmacı)
- O-176 (Uluslararası koruma talebi olumsuz değerlendirilen yabancılar 3 yıl)
- O-177 (Uluslararası koruma talebi olumsuz değerlendirilen yabancılar 5 yıl)
Yabancı bu kodlardan herhangi biriyle kısıtlandığı taktirde, kendisine eksiklikleri gidermesi için süre tanınabilecek, işin mahiyetine göre idari gözetim altına alınabilecek veya sınır dışı edilebilecektir. Bu durumda yabancı tesis edilen tahdit koduna karşı idare mahkemesinde dava açma hakkına sahiptir, bir başka yol ise idareye yazılı başvuru yaparak kodun kaldırılmasını talep etmektir. Uygulamada tahdit kodlarının kaldırılması için emniyet birimlerine de başvuru yapıldığı ve sonuç alındığı görülmektedir. Bu sebeple durumun niteliğine göre başvuru ve savunma yapılması gerekeceğinden deneyimli bir yabancı avukatının desteği önem arz etmektedir.
Hakkında Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygulanan Yabancının Durumu
Hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanan yabancılar da ceza infaz kurumlarından salındıktan sonra denetimli serbestlik yükümlülüklerini yerine getirmekle mükelleftirler. Fakat uygulamada karşılaştığımız bir mesele vardır ki o da yabancıların denetimli serbestliğe tabi tutuldukları andan itibaren o ilin İl Göç İdaresi tarafından idari gözetim altında alınıp, denetimli serbestlik yükümlülüklerini yerine getirmelerine engel olunduğu durumudur. Bu durum neticesinde Göç İdaresinin gözetiminde olan yabancılar, denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmak ve yükümlülüklerini yerine getirmek için gerekli izinleri alamadıkları takdirde, denetimli serbestlik hükümlerini ihlal etmiş sayılmakta ve tekrar açık cezaevine gönderilmektedirler. Denetimli serbestlik müdürlüğüne imza için kararın tebliğinden itibaren 5 iş günü içerisinde başvurulacağı ön görüldüğünden bu sürenin ihlal edilmesi yabancıların aleyhine sonuç doğurmaktadır.
Bu sorunun çözülmesi için Göç İdaresi ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü arasında iyi bir koordinasyon sağlanarak yabancıların yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri için özel izinler alınması gerekmektedir. Bu sayede yabancılar denetimli serbestliğe ilişkin yükümlülüklerini yerine getirebilecek tekrardan cezaevine dönüşün önüne geçilebilecektir.
İdari Gözetim Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği
KAHRAMANMARAŞ 2. SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
DAVACI : (ADI, SOYADI) ( YABANCI KİMLİK NO: 992xxxxxx56), ADRES
VEKİLİ : Av. Buğra TOPAKTAŞ – UETS
DAVALI : Kahramanmaraş Valiliği – Adres
KONU : Müvekkil hakkında tesis edilen Kahramanmaraş Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü 18/12/2023 Tarih ve 86xxxxx.101.18.03.3 işlem numaralı idari gözetim kararının iptali ve Müvekkil hakkında idari gözetim kararına alternatif yükümlülüklerin uygulanması talebini içerir dilekçemizdir. (Burada Yabancının işlemlerinin düzenlendiği Geri gönderme merkezinden gerekli evrakları edinmeniz ve bu evraklara göre itirazınızı gerçekleştirmeniz gerekmektedir.)
AÇIKLAMALARIMIZ :
Müvekkil aleyhinde, Kahramanmaraş Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından 18/12/2023 Tarih ve 8678982.101.18.03.3 numaralı işlemiyle sınır dışı edilme ve idari gözetim kararı verilmiştir. İşbu karar, hukuka aykırı olup Sınır Dışı Kararının İPTALİ için Kahramanmaraş 1. İdare Mahkemesinin 2023/xxxx Esas sayılı dosyasında xx/xx/2023 tarihinde dava açılmıştır.[EK-1] Ayrıca aşağıda detaylı olarak da açıklanacağı üzere, Müvekkil hakkında verilmiş idari gözetim kararı bulunmaktadır. Bu sebeple Müvekkil, şu anda Kahramanmaraş Geri Gönderme Merkezi’nde idari gözetim altındadır.
MÜVEKKİLE AİT BİR SORUŞTURMA VEYA KOVUŞTURMA DOSYASI MEVCUT DEĞİLDİR( AÇIKLAMADA HANGİ SEBEPLE SINIR DIŞI KARARI VERİLDİYSE O SEBEBE İLİŞKİN KARŞI ARGÜMANLAR SUNULMALIDIR, BU ÖRNEKTİR)
Öncelikle belirtelim ki Suriye vatandaşı olan ve ülkesindeki iç savaş nedeniyle ülkemize iltica eden müvekkil hakkında Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen herhangi bir soruşturma (ve kovuşturma dahil) dosyası mevcut değildir[EK-2]. Bu bağlamda müvekkile isnat edilen suçlamanın mahiyeti, mezkur tahdit kodunun neden ve hangi saiklerle müvekkile tesis edildiği, müvekkil hakkında açılmış herhangi bir soruşturmanın veyahut bir ceza yargılamasının mevcut olup olmadığının araştırılmadan, gerekli nedenler, bilgi ve belgeler sunulmadan, davacı müvekkil hakkında herhangi bir tutuklama veyahut adli kontrol kararı dahi mevcut değilken kollukça müvekkilin kamu güvenliği açısından tehlike arz ettiğine yönelik yapılan değerlendirme, kuşkusuz hukuki mesnetten yoksundur.
Dolayısıyla işbu değerlendirmeye göre idarece alınan sınır dışı kararı da hukuki dayanaktan yoksun kabul edilmelidir. Bilineceği üzere idare, tesis ettiği idari işlemi, gerçek ve hukuka uygun, sebep ya da sebeplere dayandırmak zorundadır fakat müvekkil hakkında tesis edilen G-87 tahdit kodu bir nedene dayanmamaktadır ve bu haliyle idarece alınan sınır dışı kararının da hukuki bir mesneti olmadığı ortadadır. Müvekkile ait sınır dışı dosyası incelendiğinde bu durum bariz bir şekilde anlaşılacaktır. Bu sebeple hangi saiklerle müvekkilin kamu düzenini tehdit ettiği isnadıyla mezkur kodun verildiğini anlamak mümkün değildir. Yalnızca kollukça kaynağı belirsiz bir durumun idarece, sınırdışı ve idari gözetim kararlarının dayanağı haline gelmesi açıkça hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Kendisi savaş mağduru olduğundan insanı ikamet izni verilmesi gerekenler arasındadır. Nitekim Suriye geri dönmesinin tehlikeli olduğu bir ülkedir. müvekkilin idari gözetim altında tutulması, hukuka aykırı olduğundan tedbirin amacına aykırıdır. buna göre ivedi olarak müvekkil aleyhindeki idari gözetim kararının kaldırılmasını talep etmekteyiz.
MÜVEKKİLİN KAÇMA VE KAYBOLMA TEHLİKESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR.
Müvekkil, Türkiye’de bulunduğu süre içerisinde aynı adrest[EK-3] ikamet etmeye devam etmiştir. Nitekim Müvekkil’in ayrıca gidecek başkaca bir yeri ve bu sebeple de kaçma ve kaybolma riski bulunmamaktadır. Nitekim Davalı idarece tesis edilen kararın verilmesi sırasında, buna ilişkin herhangi bir somut delil de sunulmamıştır. Yalnızca keyfi olarak ve takdir yetkisi aşılarak verilen bir idari gözetim kararı söz konusudur.
Yalnızca hayatta kalma gayesiyle ülkemize sığınan ve usulüne uygun olarak aldığı kimlik numarasıyla ülkemizde bulunan 58 yaşındaki müvekkil, şehrimiz Kahramanmaraş’ta geçici barınma merkezinde ikamet etmekte iken bir anda kendisini hiç sebebi olmadığı bir durumun ortasında bulmuş, mağdur olmuştur. Savaşın yıkıcı etkisinden kaçan Müvekkil’in can güvenliğine ve yaşam özgürlüğüne dair korkuları, davalı İdare tarafından göz ardı edilmiş, müvekkil aleyhinde sınır dışı edilme kararı verilmiştir. Sayın Mahkemenizin yapacağı incelemede anlaşılacaktır ki Müvekkil, kamu düzeni gerekliliklerini yerine getiren, sabit bir yeri olan, ahlaka ve hukuka muayyen yaşamı ile kamu düzenine aykırı davranışları bulunmayan ve en önemlisi kamu güvenliğini tehdit ettiği düşünülecek ,ne geçmişte ne de şimdi, hiçbir iş ve eylem içerisinde konumlanmamış biridir, müvekkilin adli sicil kaydı bulunmamaktadır………………………..
Bununla birlikte müvekkilin ağır hastalığı mevcuttur[EK-4] Fakat Davalı İdarece yeterli inceleme ve araştırmayı yapmadan ve Müvekkilin sınır dışı edilemeyecek kişilerden olduğu göz ardı edilerek verilmiş deport ve idari gözetim kararı, sebep ve maksat unsurları yönünden sakat olduğundan verilen kararların iptali gerekmektedir. Türkiye’nin uluslararası düzeyde taraf olduğu anlaşmalar ve Müvekkil hakkında geçerli bir nedene dayanılmaksızın bu kararların verilmesi davalı İdare’nin keyfi tutumunu göstermektedir.
MÜVEKKİL HAKKINDA ALTERNATİF YÜKÜMLÜLÜKLERİN GETİRİLMESİ MÜMKÜNDÜR.
Müvekkil hakkında, idari gözetim yerine, 6458 sayılı Kanunun 57/4. Maddesinde öngörülen “belirli bir adreste ikamet etme”, “bildirimde bulunma” vb. İDARİ YÜKÜMLÜLÜKLERİN UYGULANMASI SURETİYLE İŞLEMLERİNİN SÜRDÜRÜLMESİ MÜMKÜNDÜR. Açık kanun hükmüne rağmen, kaçma, kaybolma riski bulunmayan müvekkilimize doğrudan özgürlük kısıtlamasına gidilmesi AİHS’nin 5. ve Anayasa’nın 19. Maddesine aykırıdır. Müvekkilin Anayasa m.17’de güvence altına alınan kişi dokunulmazlığı hakkı göz ardı edilmiş maddi ve manevi varlığı görmezden gelinmiştir.
Buna göre 6458 sayılı Kanunu’nun 57/4. Maddesinde: “İdari gözetimin devamında zaruret olup olmadığı, valilik tarafından her ay düzenli olarak değerlendirilir. Gerek görüldüğünde, otuz günlük süre beklenmez. İdari gözetimin devamında zaruret görülmeyen yabancılar için idari gözetim derhâl sonlandırılır. Bu yabancılara, 57/A maddesi uyarınca idari gözetime alternatif yükümlülükler getirilir.” anıldığı ve yukarıda detaylı açıklandığı üzere Müvekkil hakkında idari gözetimin uygulanması yerine alternatif yükümlülüklerin getirilmesi gerekmektedir.
Tüm bu sebeplerden, idarece alınan idari gözetim kararının iptalini istemek maksadıyla işbu davayı açmak tarafımızca zaruri olmuştur.
HUKUKİ SEBEPLER : 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi (Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair Sözleşme), T.C. Anayasası, 6458 s.Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu,7201 s. Tebligat Kanunu, 28184 s. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik, 2577 s. İdari Yargılama Usul Kanunu, 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanunu.
HUKUKİ DELİLLER : Kahramanmaraş İl Göç İdaresi’nde bulunan Müvekkilin dosyalarındaki her türlü bilgi ve belge, pasaport, açılan davalara ilişkin bilgiler ve her türlü sair delil.
NETİCE Ve TALEP : Yukarıda açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle; Müvekkilimizin Geri Gönderme Merkezi’ndeki dosyalarının celbi ile İdari gözetimin 6458 sayılı Kanunun 48, 57, 68 ve 71. maddeleri, Anayasa 17 ve 19. Maddeleri, AİHS 3. ve 5. maddelerine aykırı olduğu, Müvekkile haksız şekilde ve kanuna aykırı olarak idari gözetim uygulandığı, yasaya aykırı olarak temel hak ve özgürlüklerinin sınırlandırıldığı, özgürlük ve güvenlik hakkından yoksun bırakıldığı,
Hâkimliğinizce re’sen dikkate alınacak diğer hususlar gözetilererek; kanunlara, usule, uluslararası sözleşmelere ve hakkaniyete aykırı olarak Kahramanmaraş Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünce tesis edilen 1x/xx/2023 Tarih ve 86xxxx2.101.1x.03x işlem numaralı İDARİ GÖZETİMİN KALDIRILMASINA ve Müvekkilin DERHAL SERBEST BIRAKILMASINA, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygıyla vekaleten arz ve talep ederiz. 16/01/2024
Davacı Vekili
Av. Buğra Topaktaş
EKLER :
xxxxx
xxxxxxx
Kahramanmaraş Yabancı Avukatı Nasıl Bulunur?
Kahramanmaraş ili sınırları içerisinde Yabancılar Hukuku alanında çalışmalar yürüten bir Yabancı avukatı veya Sınır dışı avukatı arayışı içerisindeyseniz, Kahramanmaraş Barosu levhasından ad ve soy ad ile sorgulama yapabilirsiniz. Bununla birlikte hangi avukatın hangi alanda çalışmalar yürüttüğü bilgileri Baro levhasında bulunmadığından, internet üzerinden daha detaylı bir araştırma yapmak bu konuda faydalı olabilir.
Sınırdışı kararlarına karşı itiraz ve dava aşamaları izah ettiğimiz üzere kapsamlı titiz bir incelemeye ihtiyaç duymaktadır ve usul yönünden dikkat edilmesi gereken detaylar barındırmaktadır. Bu sebeple hak kaybına uğranmaması açısından profesyonel bir Yabancılar Avukatı tarafından titizlikle takip edilmelidir.
Bu yazımızda “Sınır dışı kararlarına karşı itiraz ve dava yolu” hakkında bilgiler verdik. Bu konuda veya başkaca bir hususta profesyonel destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Ayrıca Yabancılar Hukuku alanında yer alan diğer yazılarımıza ulaşmak için tıklayınız.
Bu makale ve içeriğindeki tüm yazılanlar, yazarın telif hakkı koruması altındadır. Yazarın yazılı izni olmaksızın bu makalenin herhangi bir bölümü, elektronik, mekanik, fotokopi, kayıt veya başka herhangi bir yöntemle kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya saklanamaz. İzin alınmadan yapılacak her türlü kullanım, telif hakkı ihlali sayılacak ve yasal işlem başlatılacaktır.
Tüm hakları saklıdır. © 2024, Av. Buğra Topaktaş