İçindekiler

Giriş

Kambiyo senetleri, ekonomik hayatta yaygın olarak kullanılan çek, bono (senet) ve poliçe gibi kıymetli evrakları ifade eder. Bu senetler, Türk Ticaret Kanunu (TTK)’da düzenlenmiş, sıkı şekil şartlarına bağlı ve alacaklısına güçlü haklar sağlayan belgelerdir. Aşağıda kambiyo senetlerinin ne olduğu, üzerlerinde bulunması gereken unsurlar, zamanaşımı süreleri ile bu senetlere dayalı icra takibinin işleyişi ve merak edilen diğer konular kapsamlı şekilde ele alınacaktır.

Kambiyo Senedi (Senet, Çek, Poliçe) Nedir?

Kambiyo senedi, belirli bir tutarın ödenmesini içeren, devir kabiliyeti yüksek ve kanunen sınırlı sayıdaki kıymetli evrak türüdür. Yalnızca üç çeşit kambiyo senedi vardır:

  • Bono (Emre yazılı senet): Borçlunun, belirli bir bedeli belirli bir tarihte kayıtsız şartsız ödeyeceğine dair soyut borç taahhüdüdür. Bono, borçlunun (keşideci) alacaklıya (lehtar) karşı imzasıyla verdiği ödeme sözüdür. Günlük dilde “senet” olarak da anılır.

  • Çek: Keşideci (düzenleyen), bir bankayı muhatap göstererek lehtara belirli tutarı ödemesi talimatını verdiği kambiyo türüdür. Çek bir ödeme emridir ve lehtara, üzerinde yazılı tutarı muhatap bankadan tahsil etme hakkı verir. Çekler de hukuken emre yazılı senet sayılır ve oldukça yaygın bir ödeme aracıdır.

  • Poliçe: Üçlü ilişkili bir senet olup düzenleyen kişinin, üçüncü bir kişiye (muhatap) belirli tutarı belirli tarihte lehtara ödemesi talimatını içerir. Günümüzde poliçe kullanımı çok sınırlı olduğu için uygulamada pek görülmemektedir.

Kambiyo senetlerinin temel özelliği, alacak-borç ilişkisini güvence altına almaları ve kolay devir edilebilmeleridir. Bu nedenle ticari hayatta nakit yerine sıkça kullanılırlar. Ayrıca, bu senetlere dayalı alacaklar için kanun, alacaklıya hızlı ve özel bir icra takibi imkânı tanımıştır.

Kambiyo Senetlerinde Bulunması Gereken Zorunlu Unsurlar Nelerdir?

Kambiyo senetleri sıkı şekil şartlarına tabidir. TTK’da her senet türü için ayrı zorunlu unsurlar belirtilmiştir. Bu unsurlardan birinin eksik olması senedin kambiyo vasfını ortadan kaldırır ve onu adi bir belge haline getirir. Genel olarak bir kambiyo senedinde bulunması gereken başlıca unsurlar şunlardır:

  • Senet Türü İbaresi: Senet metninde hangi tür olduğu belirtilmelidir. Örneğin bonoda “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesi bulunmalı; çekte “çek” ibaresi geçmelidir. u ibare, farklı dilde düzenlenmişse o dildeki karşılığıyla yer almalıdır.

  • Kayıtsız Şartsız Ödeme Taahhüdü: Senet, belirli bir bedeli kayıtsız ve şartsız ödeme vaadi (bono için) veya ödeme emri (çek için) içermelidir. Şarta bağlı ya da kayıtlı bir ifade bulunamaz. Aksi halde senet kambiyo niteliğini kaybeder. Örneğin çekte bedeli ödemeye dair talimat koşulsuz olmalı, faiz veya başka şart içeremez.

  • Belirli Bir Tutar: Ödenecek tutar net ve belirli olmalıdır. Bedel hem rakamla hem yazıyla yazılır. İkisi farklıysa yazı ile belirtilen tutar geçerli sayılır. Birden fazla tutar yazılmışsa en düşük olan geçerli kabul edilir.

  • Alacaklının Adı (Lehtar): Senet metninde senet bedelinin kendisine ödenmesi yazılı olan(lehtar) açıkça belirtilmelidir. Gerçek kişi ise ad-soyad, tüzel kişi ise tam unvanı yazılır. Hamiline (taşıyana) yazılı bono düzenlenemez, lehtar adı şarttır. Çekler ise kanunen hamiline de düzenlenebilir; ancak hamiline çekler bankaya ibraz süresi içinde düzenlenmelidir.

  • Düzenlenme Tarihi: Senedin düzenlendiği tarih gün/ay/yıl olarak bulunmalıdır. Bono için TTK 776 gereği düzenleme tarihi zorunludur; tarih yoksa senet geçersiz sayılır. Düzenleme tarihi, ödemenin vadesinden sonra olamaz. Çeklerde de düzenleme tarihi gün, ay, yıl şeklinde yazılmalıdır; birden fazla farklı tarih varsa çek geçersiz olur.

  • Ödeme Vadesi: Senet ne zaman ödenecek ise o tarih vade olarak belirtilir. Bono ve poliçede vade çeşitleri olabilir (belirli bir gün, görüldüğünde, görüldükten belirli süre sonra vb.). Vade yazılmamışsa kanunen bono “görüldüğünde ödenecek” sayılır, yani ibrazında ödenmelidir. Bir kambiyo senedine birden fazla vade koymak ise yasak olup senedi geçersiz kılar. Çeklerde ise vade olmaz; çek, görüldüğünde ödenir. İleri tarih yazılsa bile o tarih bir vade değildir, sadece ibraz süresini etkiler.)

  • Ödeme Yeri: Senedin ödenecek yeri belirtilmelidir. Bu genellikle bir şehir adı veya banka şubesi şeklindedir. Ödeme yeri yazılmamışsa bonoda, düzenleme yeri ödeme yeri sayılır; düzenleme yeri de yoksa keşidecinin adı yanındaki yer ödeme yeri kabul edilir. Çekte ödeme yeri yoksa muhatap bankanın adı yanındaki yer esas alınır, o da yoksa bankanın merkezinin bulunduğu yer ödeme yeri sayılır.

  • Düzenlenme Yeri: Poliçe ya da bonoda düzenleme yerinin gösterilmemesi, senedin poliçe ya da bono sayılmamasını gerektirmez, düzenlenme yeri gösterilmeyen poliçe ya da bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır. Ancak, senette hem düzenleme yerinin gösterilmemesi, hem de düzenleyenin adının yanında herhangi bir idari birim adının yazılı olmaması durumunda senet geçersiz olur.
  • Düzenleyenin (Borçlunun) İmzası: Kambiyo senedi, borçlunun ıslak imzasını taşımalıdır. Keşideci gerçek kişi ise kendi el yazısıyla imzalamalı; tüzel kişi adına imza atılıyorsa, temsil yetkili kişinin imzası olmalıdır. İmza yoksa senet kesinlikle geçersiz olacaktır. Mühür, kaşe, parmak izi veya elektronik imza kambiyo senedi için geçerli imza yerine geçmez.

Yukarıdaki zorunlu unsurlardan biri eksikse belge kambiyo senedi vasfını kazanamaz. Örneğin senette imza yoksa veya tutar belirtilmemişse, bu belge ancak adi senet olarak kabul edilir ve kambiyo senetlerine özgü icra takibine konu edilemez. Böyle bir durumda alacaklı, genel mahkemelerde alacak davası açmak zorunda kalır.

Alternatif unsurlar: Bazı unsurlar senet üzerinde yazılmamışsa kanun bunlar için yasal varsayımlar öngörmüştür. Örneğin bonoda vade ve ödeme yeri yazılmamışsa yukarıda belirtildiği gibi bono geçersiz olmaz; görüldüğünde ödenir ve keşidecinin yanındaki yer ödeme yeri sayılır. Keza çekte düzenleme yeri yoksa, keşidecinin adresindeki yer düzenleme yeri sayılır vb. Bu nedenle vade, ödeme yeri gibi unsurlar zorunlu olmakla birlikte, yoklukları senedi tümden geçersiz kılmaz (ancak eksik unsurdan ötürü senet görüldüğünde ödenir hale gelebilir).

İsteğe bağlı unsurlar: Senetlere tarafların anlaşmasıyla konulabilecek özel kayıtlar da vardır. Örneğin bonoya faiz koşulu eklemek, “yasal temerrüt faizi uygulanır” gibi notlar düşmek veya yetki şartı koymak isteğe bağlıdır. (Not: Bono üzerinde faiz şartı, sadece görüldüğünde ödenecek veya görüldükten belirli süre sonra ödenecek bonolarda geçerli sayılır; belirli vadeli bonolarda vade gününe kadar faiz kaydı yazılmışsa, kanunen yazılmamış sayılır. Bu tür kayıtlar zorunlu değildir; olsa da senedin geçerliliğine engel olmaz (yasal sınırlamalara aykırı olmadıkça)

Kambiyo Senetleri Üzerinde Bulunan Bilgiler Ne Anlama Gelir?

Kambiyo senedi üzerinde yer alan her bilgi ve ifade, belli bir hukuki anlama sahiptir. Özellikle bono (senet) formatı incelendiğinde, doldurulması gereken kısımlar ve bunların anlamları şöyledir:

  • Ödeme Günü (Vade Tarihi): Senet bedelinin ödeneceği tarihtir. Bu kısma borcun ödenmesi taahhüt edilen kesin tarih yazılır. Örneğin “Ödeme günü: 01.09.2025” gibi. (Eğer vade hiç yazılmazsa bono, görüldüğünde ödenir kabul edilir.)

  • Tutar (TL/Kuruş): Senet bedeli, hem rakamla hem yazıyla belirtilir. Basılı bono örneklerinde genellikle ayrı TL ve Kuruş haneleri bulunur. Rakam yazarken başına ve sonuna # işareti konulması tavsiye edilir (örn. “#10.000#” gibi) ki sonradan rakam önüne/arkasına ekleme yapılmasın. Kuruş kısmı yoksa, ilgili yere çizgi çekilerek boş bırakılmadığı gösterilir. Yazıyla belirtilen tutar, genellikle senet metninin içinde ayrıca yer alır (aşağıya bkz). Not: Rakam ve yazı farklıysa yazıyla olan geçerli sayılır.

  • Senet Metni: Bono metninde genellikle “İşbu emre muharrer senedim ile … tarihinde …’ya veya emrine … Türk Lirasını kayıtsız şartsız ödeyeceğim” şeklinde ifade bulunur. Burada boşluklara sırasıyla senedin kişisel mi ticari mi olduğuna göre ekleme yapılır. Ödeme tarihi ve lehtar adı ile yazıyla tutar doldurulur. Örneğin: “… tarihinde Sayın Ahmet Yılmaz’a veya emrine #OnbinTürkLirası# ödeyeceğim.” şeklinde. Bu metindeki “kayıtsız şartsız ödeyeceğim” ifadesi, borçlunun kesin ödeme taahhüdünü gösterir (senedi geçerli kılan en önemli ibaredir)

  • “Bedeli … ahzolunmuştur” İbaresi: Uygulamada senet metninde “Bedeli nakden ahzolunmuştur” veya “Bedeli malen ahzolunmuştur” şeklinde ifadeler yer alır. “Nakden” borcun nakit para karşılığı doğduğunu, “malen” ise bir mal veya hizmet karşılığı olduğunu belirtir. Bu kayıt, senedin hangi nedenle verildiğini gösterir ancak kambiyo ilişkisi soyut olduğu için üçüncü kişi hamiller bakımından doğrudan bir savunma sebebi teşkil etmez. Yine de, senedin gerçek niteliğini ortaya koyabilir (örn. “malen” yazıyorsa satılan mala dair ayıp vs. iddiaları ayrı ileri sürülebilir).

  • Keşide Yeri: Senedin düzenlendiği yerdir. Senet metninde veya en alt kısımda bulunur. Örneğin “Düzenleme yeri: Ankara”. Bu kısım, yetkili icra dairesinin tayininde de rol oynayabilir (aşağıda açıklanacak). Düzenleme yeri yazılmamışsa, keşidecinin (borçlunun) adının yanındaki yer düzenleme yeri sayılır.

  • Keşideci (Borçlu) Bilgileri: Senet üzerinde “Ödeyecek (Keşideci)” şeklinde borçlunun adı-soyadı/unvanı, adresi ve T.C. kimlik numarası/Vergi no gibi bilgiler bulunur. Borçlunun adresi, ödeme emrinin tebliği ve takibin hangi icra dairesinde yapılacağı bakımından önemlidir. Senedi imzalayan borçlu bu kısma kendine ait doğru kimlik bilgilerini yazmalıdır. Ayrıca, borçlu dışında kefil (avalist) varsa, genelde borçlu bilgileri yanında veya altında ayrı bir bölümde kefilin adı ve imzası bulunur. Aval (kefalet), kambiyo senedinde bir üçüncü kişinin borcu üstlenmesidir; avalistin imzası atılırken “aval içindir” şeklinde yazılmasa bile, borçlu kısmının yanına atılan ikinci imza genellikle aval imzası sayılır.

  • Düzenleme (Keşide) Tarihi: Senedin en altına, düzenlendiği tarih atılır (gün/ay/yıl). Bu tarih, vade ile karışmamalıdır; senedin oluşturulduğu tarihi gösterir. Bonoda zorunlu unsur olup vade tarihinden sonra olamaz.

  • İmza: Keşideci (borçlu) belirtilen yerde senedi ıslak imza ile imzalar. Tüzel kişi ise yetkili temsilci tarafından kaşenin üzerine imza atılır. Kefil varsa o da kendi adına ayrılan kısma imza atar. İmza, borcun üstlenildiğinin en güçlü kanıtıdır; bu nedenle senet üzerindeki imzanın borçluya ait olmaması durumunda borçlu “imza itirazı” yoluyla takibi durdurabilir (aşağıda açıklanacak)

Yukarıdaki bilgilerin doğru ve eksiksiz doldurulması, senedin geçerliliği ve sonradan çıkabilecek uyuşmazlıkların önlenmesi için oldukça önemlidir. Örneğin boş alan bırakmamak, rakamları # işaretiyle sınırlamak, imzaları tam atmak, tarihleri doğru yazmak gibi hususlara dikkat edilmelidir. Yanlış doldurulan veya açık bırakılan senetler, suistimale açık olup sonradan doldurularak beklenmedik zararlar meydana getirebilir.

Kambiyo Senetlerinde Zamanaşımı Süreleri

Kambiyo senetleri, vade tarihinden itibaren belirli süreler içinde tahsil edilmez veya hukuki işleme konulmazsa zamanaşımına uğrar. Zamanaşımı, alacak hakkını ortadan kaldırmaz; ancak belirli sürenin geçmesiyle borçlunun ödeme yükümlülüğünü ifadan kaçınma imkânı doğar ve alacaklı kambiyo senedine özgü icra takibi yapamaz hale gelir. Önemli zamanaşımı süreleri şunlardır:

  • Bono (Emre Yazılı Senet) ve Poliçede Zamanaşımı: Senedin asıl borçlusu olan keşideci/düzenleyene karşı alacak hakkı, vade tarihinden itibaren 3 yıl içinde kullanılmalıdır. Bu 3 yıllık süre içinde takip veya dava açılmazsa bono kambiyo vasfını yitirir. Ancak bu süre hak düşürücü süre değil, zamanaşımı süresidir; borçlu itiraz edene dek alacaklı takip başlatabilir. Cirantalara (endorserlara) karşı başvuru hakları ise daha kısa olup genellikle protesto veya vade tarihinden itibaren 1 yıl içinde kullanılmalıdır. Cirantanın başka bir cirantaya veya keşideciye rücu hakları da ödediği tarihten itibaren 6 ay içinde zamanaşımına uğrar. Özetle, bonoda 3 yıl (keşideciye karşı) + 1 yıl (cirantalara karşı) temel süreler söz konusudur.

  • Çekte Zamanaşımı: Çek borçlularından birinin diğerine karşı sahip olduğu başvurma hakları, bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Çekte ayrı olarak, karşılıksız kalması halinde hamilin keşideciden talep edebileceği çek tazminatı da mevcuttur; ancak zamanaşımı dolunca bu tazminat da talep edilemez.

  • İcra Takibi Kesinleştikten Sonra: Kambiyo senedine dayalı icra takibi kesinleştikten (itiraz/şikâyet süreleri geçip borç kesinleştikten) sonra da alacaklı sonsuza dek işlem yapmadan bekleyemez. İİK 71. madde uyarınca kesinleşen takip dosyasında 10 yıl boyunca hiçbir işlem yapılmazsa dosya zamanaşımına uğrar. Bu durumda borçlu, icranın geri bırakılması talebiyle takibin düşmesini sağlayabilir. Alacaklının haciz veya satış talebiyle bu süreyi kesip yeniden başlatması gerekir.

  • Adi Senetlerde: Kambiyo vasfı olmayan adi alacak senetlerinde (veya zamanaşımı nedeniyle kambiyo vasfını yitirmiş senetlerde) genel zamanaşımı süresi 10 yıldır (TBK m.146) Yani senet kambiyo olarak takip edilemese bile, altında yatan borç ilişkisi 10 yıllık genel zamanaşımı içinde talep edilebilir. (Örneğin 3 yılı kaçırmış bir bono için alacaklı, 10 yıl dolmadan genel mahkemede alacak davası açabilir.) 10 yıl geçtikten sonra ise alacak hakkı da düşer.

Zamanaşımı, borçlunun ileri sürmesi gereken bir defidir; mahkeme veya icra dairesi süresini resen dikkate almaz. Yani borçlu 3 yıllık süre geçti diye otomatik olarak kurtulmaz; ancak itiraz ederse kambiyo takibi iptal edilir. Borçlu eğer zamanaşımı itirazında bulunmazsa, süre geçmiş olsa bile ödeme emri veya dava sonuç doğurabilir.

Zamanaşımına uğrayan senedin durumu: Bir kambiyo senedi zamanaşımına uğrarsa kambiyo senedi vasfını kaybeder, artık kambiyo hukukunun sağladığı özel takip imkanları kullanılamaz. Senet adi senet haline gelir ve ancak genel hükümlere göre talep edilebilir. Doktrinde, zamanaşımına uğramış bono “adi senede dönüşmez, fakat yazılı delil başlangıcı sayılır” görüşü hakimdir. Bu, alacağın tamamen yok olmadığı; alacaklının senedi bir delil olarak kullanıp (başka delillerle destekleyerek) alacak davası açabileceği anlamına gelir. Nitekim Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu da zamanaşımı dolan bonodaki vadeye dayanarak borçluya doğrudan temerrüt faizi işletilemeyeceğine, alacaklının önce temel ilişkiye dayanıp ihtar çekmesi gerektiğine karar vermiştir.

Zamanaşımı sonrası başvurulabilecek yollar: Kambiyo senedi zamanaşımına uğramış olsa bile:

  • Alacaklı, borçlunun haksız zenginleşmesi sebebiyle (senedin iade edilmemesi, bedelsiz kalması durumunda) 1 yıl içinde sebepsiz zenginleşme davası açabilir.

  • Henüz 10 yıllık genel süre dolmadıysa, genel alacak davası açabilir. Bu davada senet, yazılı delil başlangıcı sayılarak tanık dahil ek delillerle alacak ispatlanmaya çalışılır.

  • Dava yoluna gitmeden, icra takibi de yapmayı deneyebilir. Borçlu zamanaşımı itiraz etmezse takip işlemleri sonuç verebilir. Ancak borçlu süresi içinde itiraz ederse, icra takibi de durur.

Sonuç olarak, kambiyo senetlerine özgü 3 yıllık süre alacaklının hızlı davranmasını gerektiren bir süredir. Bu süre geçtikten sonra alacaklı hakkını tamamen kaybetmese de, artık kambiyo yoluyla kolayca tahsil imkânını yitirir ve daha uzun ve zahmetli yollara başvurmak durumunda kalır. Bu yüzden elinde senet bulunan alacaklılar, vadesinde tahsil edemedikleri senetler için süreleri dikkatle takip etmelidir.

Kambiyo Senetlerine Özgü İcra Takibi Nedir?

Kambiyo senetlerine özgü icra takibi, İcra ve İflas Kanunu (İİK) m.167 vd.’de düzenlenmiş, alacağın çek, bono veya poliçe gibi kambiyo senedine dayanması halinde uygulanan özel bir ilamsız icra yoludur. Bu takip yolu, alacaklıya diğer alacaklara göre daha hızlı ve güçlü tahsil imkanı sunarken, borçluya da itiraz ve savunmalarını kısa süre içinde ve sınırlı sebeplerle ileri sürme zorunluluğu getirir.

Kambiyo senetlerine özgü takipte alacaklı, elindeki kambiyo senedine dayanarak doğrudan icra dairesine başvurabilir; herhangi bir mahkeme kararına veya borç ikrarına gerek yoktur. Senedin varlığı, alacağın varlığına karine teşkil eder. Bu nedenle normal (adi) icra takibine kıyasla borçlunun itiraz hakları daha kısıtlı ve şekle bağlıdır.

Bu özel takip yolunun özellikleri kısaca şöyle özetlenebilir.

  • Hızlı Tahsil: Kambiyo senedine dayanan takip, normal ilamsız takibe göre daha süratli sonuçlanır. Ödeme emri tebliğinden sonra borçlunun çok kısa sürede itiraz etmediği durumda haciz ve satış aşamasına geçilebilir.

  • Mahkeme Kararı Gerekmez: Alacaklı, elindeki bonoyu/çeki sunarak doğrudan icra dairesinden borçlu aleyhine takip başlatır. Bu, bir mahkeme ilamına dayanmayan ilamsız icradır ancak senet sayesinde alacaklıya ilamlı icra benzeri avantajlar verir.

  • Sınırlı İtiraz Süresi ve Sebepleri: Borçlu, ödeme emrine karşı 5 gün içinde itiraz etmezse takip kesinleşir (normal icrada 7 gün). Ayrıca sadece belirli itirazları ileri sürebilir; alacağın temel sebebine (örn. malın ayıplı çıkması gibi konulara) değinemez, senedin şekil ve geçerliliğine imza yönüne ilişkin savunmalar yapabilir.

  • Senet Aslı Şartı: Takip talebinde senedin asılı icra dairesine ibraz edilmelidir. Alacaklı, senet aslını dosyaya koymadan kambiyo takibi yapamaz; yaparsa borçlu şikayet yoluyla ödeme emrini iptal ettirebilir. (Bu uygulama, aynı senedin birden fazla kez takibe konulmasını önlemek içindir.)

  • Yetkili Takip Yolu: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip, rehinli alacaklar için dahi tercih edilebilir. Normalde rehinle teminatlı alacaklar önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tahsil edilmelidir; ancak İİK 45/III, kambiyo senetli alacaklarda bu zorunluluğu kaldırmıştır. Yani alacaklı, rehin olsa bile doğrudan kambiyo takibi yapabilir.

Kambiyo Senedine Dayalı İcra Takibi Nasıl Başlatılır?

Takip Talebi hazırlayarak icra dairesine başvurmak, kambiyo takibini başlatmak için ilk adımdır. İşleyiş genel hatlarıyla şöyledir:

  1. Yetkili İcra Dairesinin Belirlenmesi: Alacaklı, kural olarak borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesine başvurmalıdır. İİK m.50 uyarınca icra takiplerinde yetki, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki kurallarına kıyas yolu ile tabidir. Bu demektir ki borçlunun ikametgahı (ya da şirketler için merkez adresi) genel yetkilidir. Ayrıca senedin düzenlendiği yer veya ödenecek yer icra daireleri de yetkili sayılabilir. Örneğin senette ödeme yeri olarak Ankara yazıyorsa, Ankara icra dairesinde de takip başlatılabilir. Taraflar senet üzerinde bir yetki şartı (yetkili yer belirlemesi) koymuşlarsa, bu da geçerli olup alacaklıya bir seçimlik yetki daha verir; ancak kanunen yetkili diğer icra dairelerini ortadan kaldırmaz. Örnek: İstanbul’da ikamet eden borçlu için normalde İstanbul icra dairesi yetkilidir; fakat senedin ödeme yeri İzmir ise, alacaklı İzmir’de de takip yapabilir.

  2. Takip Talebinin Düzenlenmesi: Kambiyo takibi talebi, genel ilamsız takip (haciz yolu) talebindeki unsurları içermelidir. İİK 58. madde uyarınca dilekçede (veya elektronik takipte formda) şu bilgiler bulunur:

    • Alacaklının ve varsa vekilinin adı, soyadı/unvanı, adresi; T.C. kimlik no veya vergi no (varsa); alacaklı yabancıysa Türkiye’de göstereceği adres,

    • Borçlunun adı, soyadı/unvanı, adresi; biliniyorsa T.C. kimlik no/vergi no (Borçlunun adresi yanlış veya eski ise tebligat sıkıntısı yaşanabilir. Gerekiyorsa adres araştırması yapılmalıdır.)

    • Alacağın türü ve tutarı: Alacak Türk parası olarak tutarıyla yazılır; faiz isteniyorsa oranı ve işlemiş faiziyle birlikte belirtilir.Temerrüt faizi isteniyorsa vade tarihinden itibaren yasal faiz oranında talep edilebilir (genelde ticari iş sayıldığından avans faiz oranında)

    • Senedin Türü ve Özeti: Takip dayanağının çek mi bono mu poliçe mi olduğu, senedin düzenleme tarihi, vadesi, numarası (varsa) ve kısa bilgileri dilekçede yer alır. Örneğin “10/06/2023 düzenleme tarihli, 01/12/2024 vadeli, 100.000 TL bedelli bono”.

    • Senet Aslı ve Suretleri: Alacaklı, kambiyo senedinin aslını ve borçlu sayısı kadar onaylı örneğini takip talebine eklemelidir.(Genelde uygulamada senet aslı ibraz edilir; icra müdürlüğü aslı görüp onaylı fotokopileri dosyaya koyar, aslı borçluya ödeme esnasında iade edilmek üzere kasada saklanır.) Eğer senet poliçe ise ve ödememe protestosu çekilmesi gereken bir durum varsa, protesto belgesi de eklenmelidir. Örneğin lehtar, poliçeyi cirantalara karşı takip etmek istiyorsa, vade günü ödenmediğini noterden protesto ettirmiş olmalı ve o protesto da dilekçeye eklenmelidir. (Aksi halde cirantalara karşı takip hakkı düşer, aşağıda protesto şartı bölümüne bkz.)

Takip talebi icra dairesine verildiğinde harç ve peşin masraflar da ödenir. İcra müdürü, talebi ve eklerini kontrol ederek, şartlar tamamsa ödeme emri düzenler ve borçluya tebliğe çıkarır. Böylelikle icra takibi başlamış olur. Sonrasında takibin kesinleşmesiyle birlikte haciz işlemlerine geçilir.

Borçluya Gönderilen Ödeme Emrinde Neler Bulunur?

Ödeme emri, icra müdürlüğünün borçluya gönderdiği resmi ödeme ve ihtar belgesidir. Kambiyo senetlerine mahsus ödeme emri kanunen bazı özel uyarılar içerir. İİK m.168’da ödeme emrinde bulunması gereken hususlar sayılmıştır. Kambiyo takibinde gönderilen ödeme emrinde şunlar yer alır:

  • Takip Talebine Dayanak Belgeler: Öncelikle takip talebindeki alacaklı, borçlu bilgileri, alacak tutarı, senedin türü ve tarihleri gibi bilgiler ödeme emrinde de aynen yer alır. Böylece borçlu, kimden ne miktar alacak için takibe maruz kaldığını görür.

  • 10 Gün İçinde Ödeme İhtarı: Borçluya, borç tutarı ve takip masraflarını 10 gün içinde ödeme emrini gönderen icra dairesine ödemesi gerektiği bildirilir. Bu süre içinde borç tamamen ödenirse takip sona erer. Ödeme yapılmazsa takibin devam edeceği ihtar edilir.

  • 5 Gün İçinde İtiraz/Şikâyet Hakkı: Borçluya, kambiyo senedine itirazlarının 5 gün içinde bildirilebileceği hatırlatılır. Ödeme emrinde iki tür başvuru yolu belirtilir:

    • Eğer senet kambiyo senedi niteliğinde değilse (örneğin unsurları eksikse) veya alacaklının kambiyo takibi hakkı yoksa, borçlu 5 gün içinde icra mahkemesine şikâyet yoluyla başvurmalıdır. (Bu, ödeme emrine karşı “şikâyet” prosedürüdür; senedin kambiyo vasfı, protesto eksikliği, yetkisiz icra dairesi gibi usule dair itirazlar bu kapsama girer.) Şikâyet süresi 5 gün olup, bu süre geçerse borçlu bu tür eksiklikleri ileri süremez.

    • Eğer senetteki imza borçluya ait değilse, borçlu 5 gün içinde icra mahkemesine imzaya itiraz dilekçesi vermelidir. Aksi halde üzerindeki imzayı kabul etmiş sayılır. İmzaya itiraz ettiğinde yargılama yapılacak; itiraz haksız çıkarsa (imza gerçekse) borçlu, alacak miktarının %10’u oranında para cezasına ve %20’den az olmamak üzere inkâr tazminatına mahkum edilir.

    • Eğer borçlu, borcun ödenmiş olduğunu, borçlu olmadığı (örn. senedin sahte olduğu veya kendisine ciro edilmediği), borcun zamanaşımına uğradığını, senette yazılı tutar kadar borçlu olmadığını veya icra dairesinin yetkili olmadığını iddia ediyorsa, 5 gün içinde icra mahkemesine borca itiraz etmelidir. İtiraz dilekçesinde bu itiraz sebeplerini açıkça ve belgeleriyle sunmalıdır; aksi halde icra takibi devam edecektir. Borçlu borca itiraz ettiğini ve icra mahkemesinden kabul kararı almadıkça cebri icranın süreceği ihtar edilir.

  • Mal Beyanı Yükümlülüğü: Ödeme emrinde, borçlu itiraz etmez ve 10 gün içinde borcu da ödemezse, sürenin sonunda mal beyanında bulunması gerektiği de yazılır. Borçlu, takip kesinleştikten sonra 10 gün içinde (yani toplamda tebliğden itibaren 15 gün içinde) ödeme yapmamışsa, elindeki malvarlığını bildirmek zorundadır. Ayrıca ödeme emrinde, süresinde mal beyanı verilmezse İİK m.76 gereği hapis cezasıyla cezalandırılacağı ihtarı yer alır. Bu uyarı, borçluya mal beyanının ciddiyetini gösterir. (Mal beyanı, borçlunun ne kadar malı olduğunu icraya bildirmesidir; yalan beyan veya beyan vermemek 3 aya kadar disiplin hapsiyle cezalandırılır.)

Yukarıdaki hususlar kambiyo senetlerine özgü ödeme emrinin olmazsa olmazlarıdır. Özetle, ödeme emri eline ulaşan borçlu:

  • 10 gün içinde borcunu ödemezse haciz riskine gireceğini,

  • 5 gün içinde gerekli itirazları yapmazsa öncelikli savunma haklarını kaybedeceğini,

  • İtiraz etmez ve ödemezse ayrıca 10 gün içinde mal beyan etmek zorunda olduğunu, açıkça öğrenmiş olur. Ödeme emrine itiraz süreleri kesindir; borçlu 5 günlük sürede itiraz etmezse sonradan itiraz dinlenmez. Bu yüzden ödeme emrini alan borçlu gecikmeden profesyonel bir icra avukatı desteğine başvurmalıdır.

Takip Talebinde Yer Alması Gereken Bilgi ve Belgeler Nelerdir?

Yukarıda kısmen değinildiği gibi, kambiyo senedine dayalı takip talebi hazırlanırken hem genel takip kurallarına hem de kambiyo senetlerine özgü ek şartlara dikkat edilmelidir. Takip talebinde şu bilgi ve belgeler yer almalıdır:

  • Alacaklı ve Borçlu Bilgileri: İsim/ünvan, adres ve kimlik numaraları eksiksiz yazılmalıdır. Tüzel kişiler için vergi dairesi ve vergi numarası da eklenmelidir. Vekille takip ediliyorsa vekilin bilgileri ve vekaletname sureti de dosyada bulunmalıdır.

  • Alacağın Miktarı ve Türü: Talep edilen ana para tutarı Türk Lirası olarak yazılır. Faiz isteniyorsa türü (işlenmiş faiz, temerrüt faizi vs.), faizin başlangıç tarihi ve oranı belirtilir (Genelde bonolarda vade tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edilir. Ticari iş sayılan senetlerde, aksine bir oran yoksa avans faiz oranı uygulanır. Ayrıca takip masrafları ve vekalet ücreti  de takibe eklenecektir.

  • Senedin Türü, Tarih ve Vadesi: Takip hangi kambiyo senedine dayanıyorsa, o senede ilişkin bilgiler net olarak yazılmalıdır. Örneğin: “Alacak, 01/03/2025 vadeli, 10/01/2025 keşide tarihli, 50.000 TL tutarlı bono alacağıdır.” Çekse, keşide tarihi, keşide yeri, bankası ve hesap numarası da eklenmelidir. Bu bilgiler, ödeme emrine de aynen yansır ve borçlunun hangi senetten dolayı takip edildiğini gösterir.

  • Senedin Aslı ve Örnekleri: Takip talebi verilirken kambiyo senedinin aslı icra dairesine sunulur. İcra müdürü, senet aslını görerek onaylar ve borçlu sayısı kadar (en az bir) örneğini dosyaya koyar. Senet aslının sunulması zorunludur; alacaklı senedi dosyaya koymadan takip yapamaz. Eğer senet aslı, itiraz süresi bitmeden dosyadan geri alınırsa, borçlu 7 gün içinde şikayet yoluyla ödeme emrinin iptalini talep edebilir. (Bu durumda alacaklı senedi tekrar vererek yeniden takip yapabilir.)

  • Gerekli Diğer Belgeler: Poliçelerde vade gelmiş ve ödenmemişse protesto belgesi (özellikle cirantalar hedefleniyorsa) eklenmelidir. Keza, eğer alacaklı ciro yoluyla hak kazanmışsa ve ciro silsilesi senet üzerinde tam değilse, hakkını gösterir devir belgeleri de sunulmalıdır. Örneğin nama yazılı senet alacağında temlik sözleşmesi ile devralmışsanız, bunu gösteren devir anlaşması takip talebine eklenmelidir.

  • Takip Yolu ve Talebi: Dilekçede “İİK 167 uyarınca kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip talep olunur” gibi bir ibare bulunması uygun olur. Bu, icra müdürüne hangi yolu istediğinizi net gösterir. Ayrıca ödeme veya icra emri düzenlenerek borçluya tebliği talep edilir.

Takip talebi bu unsurları içerdiğinde icra müdürlüğü işlemleri başlatacaktır. Eksik bilgi varsa (örneğin senet aslını eklemeyi unutmak gibi) icra dairesi takibi başlatmayabilir veya borçlu itiraz ederse takip iptal olabilir. Bu nedenle kambiyo takibi başlatırken dilekçeyi usulüne uygun doldurmak ve gereken belgeleri eklemek kritik önemdedir.

Kambiyo Senedine Dayalı İcra Takibinde Haciz Süreci Nasıl İşler?

Borçluya ödeme emri tebliğ edilip de borçlu 5 gün içinde itiraz etmez ve 10 gün içinde de ödeme yapmazsa icra takibi kesinleşir. Takibin kesinleşmesiyle alacaklı, borçlunun malvarlığına haciz konulmasını talep edebilir. Kambiyo takibinde haciz sürecinin işleyişi şöyledir:

  1. Takibin Kesinleşmesi: Ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içinde borçlu tarafından icra mahkemesine bir itiraz veya şikayet başvurusu yapılmamışsa ve 10 gün sonunda borç da ödenmemişse, takip kesinleşir. Bu aşamada artık borçlu, borca itiraz edemez (süreyi kaçırmıştır) ve alacaklı haciz aşamasına geçebilir. İtiraz edilmiş ancak reddedilmişse, ret kararının tebliğiyle takip yine kesinleşir.

  2. Haciz Talebi: Takip kesinleştikten sonra alacaklı, icra dairesine haciz isteğinde bulunur. İcraya başvurma harcı ve peşin harç takip açılırken alacaklı tarafından yatırılır, alacaklının haklı çıkması ile birlikte bu harç borçluya yükletilir. Haciz masrafları da borçluya yükletilir.

  3. Haczin Yapılması: İcra müdürlüğü haciz talebi üzerine borçlunun adresine haciz memurları gönderir veya borçlunun malvarlığı araştırılır. Haciz işlemi borçlunun ödeme emri konusu borcu karşılayacak değerdeki mal, hak ve alacaklarına el konulmasıdır. Uygulamada haciz, borçlunun:

    • Taşınır mallarına (evdeki değerli eşyalar, araba vb.),

    • Taşınmaz mallarına (ev, arsa – tapuya haciz şerhi konur),

    • Banka hesaplarına (elektronik haciz ile hesap bakiyelerine bloke),

    • Maaş ve ücretine (1/4 oranına kadar kesinti yapılabilir),

    • Üçüncü kişilerdeki alacak ve haklarına (örneğin kiracıları varsa kira alacağına, müşterileri varsa onlardan olan alacaklarına)

yöneltilebilir. Hacze gelen memur, haczedilen malları bir haciz tutanağına yazar. Borçlu veya alacaklı haciz sırasında hazır değilse, haciz sonrası kendilerine “103 davetiyesi” denilen bir tebligat gönderilir; 3 gün içinde hacze karşı şikayetleri varsa bildirmeleri istenir.

Borçlu, haciz esnasında borcu öderse haciz durur; aksi halde tespit edilen mallar muhafaza altına alınabilir (kilitlenip yediemine bırakma, götürme vb.) Eğer haczedilecek hiçbir mal bulunamazsa, icra memuru aciz belgesi düzenler. Bu belge, alacaklıya 2 yıl içinde borçluya iflas yoluyla takip yapma hakkı verir ve 20 yıl boyunca alacağın takibini canlı tutar.)

  1. Satış ve Tahsilat: Haczedilen mallar, alacaklının talebiyle icra dairesince satılır. Alacaklı hacizden itibaren 1 yıl içinde satış isteyebilir;  Satış isteme süresi geçirilirse haciz kalkar. Alacaklı satış masraflarını da başta öder. İcra dairesi, satış ilanı yaparak açık artırma yoluyla satış gerçekleştirir. Satıştan elde edilen para, sıra cetveline göre (başka alacaklılar da haciz koymuşsa sıraya girerek) alacaklıya ödenir. Böylece takip sonlanmış olur.

Haciz sürecinde dikkat edilmesi gerekenler: Kambiyo takibinde haciz, normal icra haczinden prosedür olarak farklı değildir. Ancak kambiyo takibi hızlı olduğundan, borçlu 5-10 günlük süreleri kaçırırsa çok kısa sürede haciz aşamasına gelinir. Borçlu hacizleri önlemek için:

  • Ödeme emrine süresinde itiraz etmeli (itiraz, geçici de olsa haczi durdurur),

  • İtiraz etmediyse 10 gün içinde borcu ödemeye çalışmalı (aksi halde haciz gelecektir),

  • Mal beyanında doğru bilgi vermez veya mal kaçırırsa ceza alabileceğini unutmamalıdır.

Alacaklı ise haciz aşamasında 1 yıl içinde haciz talep etmeyi ve satış sürelerini kaçırmamayı gözetmelidir; aksi halde takip uzun süre işlem görmeden kalırsa zamanaşımına uğrayabilir.

Kambiyo Takibine İtiraz Nasıl Ve Hangi Gerekçelerle Yapılır?

Borçlu, kendisine gelen ödeme emrine karşı sınırlı sebeplerle ve kısa süre içinde itiraz/şikayet haklarını kullanabilir. Kambiyo takibine itiraz, normal ilamsız icradaki itirazdan farklı olarak icra mahkemesine yapılır ve borçlu bunu 5 gün içinde gerçekleştirmelidir. Borçlunun ileri sürebileceği başlıca itiraz ve savunma gerekçeleri iki ana gruptur:

  1. İmzaya İtiraz: “Bu senetteki imza bana (borçluya) ait değil” iddiasıdır. Borçlu, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine vereceği dilekçede, senet üzerindeki imzayı açıkça inkâr ettiğini bildirmelidir. İmzaya itiraz, senedin formuna ve geçerliliğine ilişkindir; borçlu, imzanın kendisine ait olmadığını veya senedi imzalayan kişinin yetkisiz olduğunu öne sürer. İmzaya itiraz dilekçesinde sadece imzaya ilişkin itirazlar ele alınmalı, borcun sebeplerine dair diğer iddialar karıştırılmamalıdır. (Örneğin “mal ayıplıydı ödemiyorum” demek imzaya itiraz kapsamında değildir.)

  2. Borca İtiraz: “Bu senetten dolayı borcum yoktur veya daha azdır” şeklindeki itirazlardır. İcra ve İflas Kanunu m.169 ve 169/a’da düzenlenmiştir. Borçlu, 5 gün içinde icra mahkemesine başvurarak şu gerekçelerle borca itiraz edebilir:

    • Borcun Ödenmiş veya İfa Edilmiş Olması: Borç tamamen veya kısmen ödenmişse ya da senedin yerine başka bir edim ifa edilmişse, borçlu bunu resmi bir belgeyle kanıtlayarak itiraz edebilir. Örneğin alacaklının “borcu aldım” yazısı veya bankadan ödendiğine dair dekont gibi.

    • Borçlu Olunmadığı: Borçlu, senette görünen kişi olmakla birlikte kambiyo hukuku anlamında borçlu olmadığını iddia edebilir. Örneğin senedin sahte/falsolu olduğunu (kendisinin haberi olmadan düzenlendiğini) veya senette imzası olmakla birlikte temsil yetkisi olmadığını (şirket adına imza atmış ama yetkisi yok, bu durumda şirket borçlu olmaz) ileri sürebilir. Bu iddialar borca itiraz kapsamında değerlendirilir.

    • Borcun Ertelenmiş Olması: Taraflar senedin vadesini ertelemiş, yeni bir vade kararlaştırmış olabilir. Bu durumda borçlu, eğer alacaklı tarafından imzalanmış bir erteleme anlaşması veya ibra belgesi sunabilirse, borca itiraz edebilir.

    • Tutar Farkı: Senette yazan tutardan daha az borcu kaldığını (kısmi ödeme yapıldığını) belgeliyorsa, borca itiraz edebilir. Örneğin “senedin 5.000 TL’sini ödedim, bakiye 10.000 TL borcum var” diyorsa, 5.000 TL ödediğini makbuzla gösterip itiraz edebilir.

    • Zamanaşımı: Senet zamanaşımına uğramışsa (3 yıl geçmişse), borçlu icra mahkemesinde zamanaşımı itirazında bulunabilir. Mahkeme zamanaşımı süresinin dolduğunu tespit ederse takibi iptal eder (kambiyo vasfı olmadığından).

    • Yetki İtirazı: Borçlu, takibin yanlış yerde (yetkisiz icra dairesinde) yapıldığını düşünüyorsa, 5 gün içinde yetki itirazı da yapabilir. Örneğin kendi ikametgahı Ankara iken alacaklı İstanbul’da takip yapmışsa, “icra dairesi yetkili değil” şeklinde itiraz edebilir. (Bu itiraz da icra mahkemesinde incelenir ve haklı bulunursa takip dosyası yetkisizlikle iptal edilir veya yetkili yere gönderilir.)

Borçlunun itirazları icra mahkemesi tarafından incelenir. Kambiyo takibinde icra mahkemesi, gerektiğinde duruşma yaparak hızlı bir yargılama yürütür. İmzaya itirazda mahkeme, senet üzerindeki imzanın borçluya ait olup olmadığını araştırır (grafolog bilirkişi incelemesi yapılır). Borca itirazda ise borçlunun sunduğu belgeleri değerlendirir; borçlu, ödeme veya itfa iddiasını resmi belgeyle ispat edemezse itirazı reddedilir.

İtirazın etkileri: Borçlu 5 gün içinde usulüne uygun itiraz ederse, icra mahkemesi karar verene kadar takip durur mu durmaz mı konusu imza ve borç itirazında farklıdır:

  • İmzaya itiraz yapıldığında, kural olarak takip durmaz, sadece satış yapılmaz. Yani alacaklı itiraz süresi geçince haciz isteyebilir; fakat borçlunun malları satılamaz. Ancak icra mahkemesi, itirazı inceledikten önce eğer itiraz ciddi görülürse takibi geçici olarak durdurabilir. Uygulamada, imzaya itiraz eden borçludan mahkeme genelde belli bir teminat yatırmasını şart koşarak geçici durdurma kararı verebilmektedir. İmza incelemesi sonuçlanana kadar haciz işlemleri genelde bekletilir (yasada yalnız satış yasak ama fiilen memurlar hacze de gitmeyebilir). Mahkeme sonuçta imzanın borçluya ait olduğuna karar verirse (itiraz reddedilirse), borçlu için %10 para cezası ve %20 inkâr tazminatı çıkar ve takip kaldığı yerden devam eder. İmza gerçekten borçluya ait değilse (itiraz kabul edilirse) takip durur ve senet iade edilir; alacaklı farklı bir dayanak yoksa alacağını alamaz.

  • Borca itiraz yapıldığında, yine satış işlemleri durur  ve mahkeme incelemesi başlar. İcra mahkemesi, borca itirazı değerlendirirken borçludan güçlü deliller ister. İİK 169a’ya göre borçlu, ödeme veya ihlal iddiasını resmi belge veya alacaklının imzasını taşıyan bir belge ile kanıtlamak zorundadır. Örneğin basit bir tanık ifadesiyle “borcum yoktur” beyanı yeterli olmaz. Mahkeme borçlu lehine karar verirse takip kısmen veya tamamen iptal edilir (ödendiği kadarı düşer). Mahkeme borçluyu haksız bulursa itirazı kaldırır ve takibin devamına karar verir. Bu durumda borçlu, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum olabilir (eğer itirazı haksız ve kötü niyetli addedilirse). Kararın tebliğiyle alacaklı haciz işlemlerine başlayabilir.

Kambiyo Senedine Dayalı Takiplerde Protesto Şartı

Protesto, poliçe ve bono gibi senetlerde, borç ödenmediğinde durumu resmi olarak belgeleyen noter işlemidir. Kambiyo senetlerine dayalı takiplerde protesto gerekip gerekmediği alacaklının hangi borçluya başvuracağına göre değişir:

  • Poliçe: Poliçede asıl borçlu muhataptır (ödemeyi yapacak kişi). Muhatap poliçeyi kabul etmemişse veya kabul ettiği halde vadesinde ödemezse, alacaklı poliçenin düzenleyicisine (keşideciye) ve ciro edenlere (cirantalara) başvurabilir. Bu başvuru haklarını kullanabilmek için kural olarak vadesinde ödememe protestosu çekilmiş olması gerekir. Yani poliçe ödenmezse alacaklı, noter vasıtasıyla 2 iş günü içinde ödememe protestosu düzenletmelidir. Eğer protesto çekilmemişse, alacaklı cirantalara ve düzenleyiciye karşı müracaat hakkını kaybeder. Poliçeye dayalı kambiyo takibi yaparken, eğer cirantadan veya keşideciden tahsil isteniyorsa, protesto belgesinin takip talebine eklenmesi zorunludur. İstisna: Poliçede “protestosuz”, “ihbarname ile yetinir” gibi kayıtlar varsa veya keşideci cirantaların protesto aranmaksızın kendisine başvurabileceğini yazmışsa (gidersiz iade kaydı), bu durumda protesto çekilmemiş olması müracaat hakkını ortadan kaldırmaz.

  • Bono (Emre Yazılı Senet): Bono, iki taraflı bir senet olup keşideci aslî borçludur. Bono vadesinde ödenmezse alacaklı, keşideci (borçlu) ve varsa cirantalara karşı başvuru yapabilir. Keşideciye karşı başvuru için protesto şart değildir (zira keşideci zaten asıl borçludur, protesto olmasa da borç devam eder). Cirantalara karşı başvuru için ise poliçedeki gibi protesto gerekir. TTK, bonoda poliçe hükmünü kıyasen uygular der, bu nedenle bononun cirantalarına 1 yıl içinde başvurabilmek için vade tarihinde ödenmediğini bir protesto ile tespit etmek şarttır. Uygulamada bonolarda sıklıkla “protestoya gerek olmaksızın ödenecektir” kaydı bulunur. Bu kayıt, cirantalara başvuru için protesto zorunluluğunu kaldırır. Ancak böyle bir kayıt yok ve alacaklı elinde ciro silsilesiyle gelmiş bir bono varsa, cirantayı takip etmek için noter protestosu şarttır. Aksi halde icra mahkemesi, cirantaya karşı takibi şikayet üzerine iptal edebilir.

  • Çek: Çeklerde protesto çekilmesine gerek yoktur. Çek, bankaya ibraz edilir; karşılıksız kalırsa banka, çekin arkasına karşılıksızdır pulu basar veya yazı yazar. Bu, protesto yerine geçer. TTK 814’e göre çekin hamilinin, keşideci ve cirantalara karşı hakları ibraz süresi bitiminden itibaren 6 ay içinde kullanılmazsa zamanaşımına uğrar. Burada protesto değil, ibraz süresinde ibraz etmeme ve ilgili sürede takibe geçmeme önemlidir. Dolayısıyla çek için ayrıca bir protesto şartı aranmaz; çekin karşılıksız çıkması durumu bankanın verdiği belgeyle belirlenir.

Kambiyo takibinde protesto eksikliği bir şikayet sebebidir. İİK 170/a maddesi, icra mahkemesinin alacaklının kambiyo hukuku gereği takip hakkı olup olmadığını resen araştırması gerektiğini belirtir. Bu kapsamda eğer takip poliçe veya bonoya dayanıyor ve protesto zorunlu iken protesto çekilmemişse, borçlu 5 gün içinde şikayetle ödeme emrinin iptalini isteyebilir. Örneğin alacaklı, üzerinde “protestosuz” kaydı olmayan bir poliçede cirantaya karşı takip yapmış ama protesto belgesi eklememişse, borçlu ciranta 5 gün içinde icra mahkemesine başvurup takibi düşürebilir.. Bu nedenle kambiyo senedine dayalı takip yaparken, eğer protesto gerekiyorsa alacaklı taraf bunu takip dosyasına mutlaka koymalıdır.

Sonuç olarak: Poliçe ve bonoda, araya giren kişilerden (cirantalardan veya poliçe düzenleyicisinden) tahsil istenecekse, protesto şartı dikkate alınmalıdır. Çekte protesto aranmaz. Protesto süresi ve usulü, TTK’da detaylı düzenlenmiştir (vade tarihini izleyen 2 iş günü içinde noter aracılığıyla yapılır). Borçlu, protesto eksikliğini ileri sürerse alacaklı hak kaybına uğrayabilir. Bu yüzden protesto gerektiği halde çekilmemişse, alacaklı kambiyo takibi yapamayabilir; ancak temel borç ilişkisine göre (örneğin bono ise temel borç için) adi dava açabilir.

Kambiyo Senedine Dayalı Takiplerde Yetkili İcra Dairesi

Kambiyo senetlerine özgü takip başlatırken hangi icra dairesinin yetkili olduğu önem taşır. Yetki, büyük ölçüde borçlunun yerleşim yerine göre belirlenir ancak alternatif yetki kuralları da vardır:

  • Genel Yetki: İcra takibinde kural, borçlunun yerleşim yeri (ikametgahı) icra dairesinin yetkili olmasıdır. İİK 50/1’de, para borcu için takipte Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki kurallarının kıyasen uygulanacağı belirtilir. HMK’da genel yetki, davalının (borçlunun) ikametgahıdır. Bu nedenle çoğunlukla borçlunun ikamet ettiği yer (ya da şirket ise merkezinin bulunduğu yer) icra dairesinde takip açılır. Örneğin borçlu İzmir’de yaşıyorsa, alacaklı prensip olarak İzmir icra dairesinde kambiyo takibi yapmalıdır. Borçlu yetki itirazında bulunmazsa, aslında yetkisiz bir yerde de takip yürüyebilir; fakat borçlu 5 gün içinde itiraz ederse yetkisiz icra dairesindeki takip iptal olur.

  • Sözleşmeden Doğan veya Özel Yetki Halleri: HMK’da para borcu takibinde, sözleşmenin ifa edileceği yer de yetkili sayılır (HMK 10). Bu kural icra takibine de uygulanır. Kambiyo senetleri bir nevi soyut sözleşme sayılabileceğinden, senedin ödeme yeri de yetki bakımından önemlidir. TTK’da açıkça, bono ve poliçelerde ödeme yerinin bulunduğu yer icra dairesinin de yetkili olduğu kabul edilmiştir. Çekte de keşide yeri ve ödeme yerinin bulunduğu yerler özel kanunla yetkili kılınabilir. Örneğin senette “Ödeme yeri: Ankara” yazıyorsa, Ankara icra dairesi yetkilidir. Düzenleme yeri de bono ve poliçede ayrıca yetki verir (TTK 776 (d),(f) maddeleri)Kısaca alacaklı, borçlunun yerleşim yeri dışında, senedin düzenlendiği veya ödeneceği yerde de takip yapma seçeneğine sahip olabilir.

Borçlu yetki itirazını süresinde yapmazsa, takip hangi icra dairesinde ise orası yetkili sayılır. Yetki itirazı yapılırsa icra mahkemesi evrak üzerinden veya duruşmalı inceleyerek karar verir. Yetkisizlik kararı verilirse, dosya talep halinde yetkili icra dairesine gönderilir veya takip iptal edilir.

Sonuç olarak yetki, borçluya gereksiz masraf ve zorluk çıkarmamak adına konulmuş bir düzenlemedir. Borçlu, aleyhine yetkisiz bir yerde (mesela çok uzak bir şehirde) takip başlatılırsa, yetki itirazıyla dosyayı kendi şehrine aldırabilir. Alacaklıların da, itirazla vakit kaybetmemek için mümkün mertebe borçlunun yerleşim yerinde veya senette yazılı düzenleme/ödeme yerinde takibi açmaları tavsiye edilir.

Kambiyo Senetlerinin Uygulamasına Yönelik Emsal Yargıtay Kararları

“6100 sayılı HMK’nun 207. maddesi hükmü gereğince, senetteki düzeltmelerin düzenleyen tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir.” (12. Hukuk Dairesi T. 11.12.2017, E. 2017/5503, K. 2017/15366)

“Takip konusu bonoda lehdar adı önce takip borçlularından ….. gösterilmiş daha sonra bu isim çizilerek lehdar olarak takip alacaklısı ….’ün adı ve soyadı yazılmıştır. Ancak çizilen isim üzerine keşideci borçlunun herhangi bir parafı bulunmamaktadır. Anılan senet bu hali ile kambiyo vasfı niteliğinde değildir.” (Yargıtay 12. HD T. 30.3.2006, E. 3235, K. 6585)

“Takip dayanağı senedin ön kısmında “not” yazılı bölümde “yeni işlem, alım-satım işlemi yapılana kadar geçerlidir” ibaresi bulunmaktadır. Bu durumda senet şarta bağlandığından, kayıtsız şartsız borç ikrarını içermeyen bu senet bono niteliğinde değildir.” (Yargıtay 12. HD. 24.9.2002 E. 2002/17259, K.18160)

“Takip dayanağı senet arkasında “36929 Ada, 15 parseldeki inşaatın doğramaları ve kapı pencere dahil olmak üzere teslim olduğunda iade edilecektir” kaydı bulunmaktadır. Bu durumda, TTK’nun 688/2. maddesi gereğince dayanak senet kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadini taşamadığından bu durumda, anlaşmazlığın çözümü yargılamaya muhtaç olmakla mahkemece İİK’nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğundan bahisle istemin reddi isabetsizdir.” (12. HD T. 06.04.2006, E. 2006/4946, K. 2006/7172)

“Bononun arka yüzünde; “03.06.2013 Tarihinde …’nin … hesabına gelen sipariş avansının iadesi için düzenlenmiştir” sözcüklerine yer verilmiş ve bu hali ile takip alacaklısı elinde bulunmaktadır. Sözü edilen bu açıklama senedin tahsilini şarta bağlamadığı gibi, bu belgenin teminat için verildiğine dair bir irade beyanını da yansıtmamaktadır. Dolayısıyla somut olayda, senedin tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Borcun sebebini ve senedin düzenlenme amacını gösteren ve temel borç ilişkilerinin açıklanmasından ibaret olan bu sözcükler, senedin bono niteliğini etkilemez. Bu durumda, senette asıl borç ilişkisine ait açıklamalara yer verilmiş olması, TTK’nun 776. maddesi uyarınca, bono niteliğini etkilemeyeceğinden takip dayanağı bono yasal unsurları içeren kambiyo senedi vasfındadır.” (12. HD T. 04.06.2015 E. 2015/4780, K.2015/15436)

“İcra takibinin dayanağı bonoların arka yüzünde “….Mah. … Sok. … Çankaya/Ankara adresindeki dairenin ….. ayı kirasına mahsuben alınmıştır. Başka amaçla kullanılamaz” ibaresinin bulunduğu görülmektedir. Bu ibare bonoların teminat olarak değil, aylık kira bedellerinin ödenmesine yönelik ve ödeme aracı olarak verildiğini göstermekte olup, onların kambiyo senedi vasfını ortadan kaldırmaz.” (12. Hukuk Dairesi T. 19.06.2012, E. 2012/2476, K. 2012/21279)

“Görüldüğünde veya görüldüğünden muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart kılınan bonolara keşideci tarafından faiz şartı dercedilebilir. Vade tarihi gösterilen bonolarda yazılı faiz şartı yazılmamış sayılır.” (Yargıtay 12. HD T. 30.11.1995, E. 1995/16733, K. 1995/17016, HGK. T. 22.1.2003, E. 2003/12-16, K. 2003/21)

“Takip dayanağı bonolarda “vadesinde ödenmediği taktirde müteakip bonoların da muacceliyet kesbedeceği” yolunda kayıt bulunması bu senetlerin kambiyo senedi olma özelliğini etkilemez. Bu gibi kayıtlar yazılmamış sayılır. Muacceliyet koşulu ayrıca bir sözleşmede belirlenmedikçe, anılan kayıt ilgililer yönünden hiçbir sonuç doğurmaz.” (12. HD T. 27.06.2006, E. 2006/11098, K. 2006/14045; T. 21.02.2006, E. 2006/384, K. 2006/3097)

“Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip, İİK’nun 168. maddesinin birinci fıkrasına göre ancak vadesi gelmiş kambiyo senedi için yapılabilir. Takip dayanağı bonoların metinlerinde, vadesinde ödenmediği takdirde müteakip bonoların muacceliyet kesbedeceği yönünde kayıt bulunması, bu senetlerin kambiyo senetleri olma niteliğini etkilemez. Bu gibi kayıtlar yazılmamış sayılır. Muacceliyet koşulu, ayrı bir sözleşmede belirlenmedikçe, anılan kayıt, ilgililer yönünden hiçbir sonuç doğurmaz (Öztan, Fırat; Kıymetli Evrak Hukuku, 2. Baskı. S: 487,1002). Buna göre, bono haricinde düzenlenen ve bonoya açık atıf yapılan bir sözleşme ile belirlenen muacceliyet koşulu geçerlidir.” (12. HD T. 02.11.2017, E. 2016/21587, K. 2017/13578; T. 07.10.2010, E. 2010/9857, K. 2010/22648)

“Somut olayda, borçlu tarafından takip dayanağı bonoların yırtıldığı ileri sürülmüş olup, Dairemiz tarafından senet asıllarının incelenmesinde senetlerin yırtıldığı ve bantla yapıştırıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle senetlerin yırtılması, ödenmiş olduklarının karinesi olduğundan mahkemece, alacağın tahsili yargılamayı gerektirdiğinden ve alacaklı tarafından yırtık senetlere dayanılarak takip yapamayacağından cihetle borçlunun borca itirazının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmesi doğru değildir.” (12. Hukuk Dairesi T. 16.06.2015, E. 2015/15137, K.2015/16694”)

“Ciranta, “yeni bir ciroyu yasaklayabilir.” (TTK. m.597/11 ) (6102 s.TTK m. 685). Bir cirantanın, poliçenin (bononun) tekrar ciro edilmesini yasaklayarak, bu yasağa rağmen poliçeyi ciro yoluyla devralan şahıslara karşı garanti vecibesinin doğurduğu sonuçlardan kendisini kurtarması mümkündür. Senet üzerinde “Ciro edilemez kaydını” nasıl ciranta koyabilirse, aynı şekilde keşideci de koyabilir. … keşideci tarafından konulan ciro edilemeyeceği kaydı senedi nama yazılı hale getirir. Bu şekilde, keşideci tarafından konan kayıtla nama yazılı hale gelen senedin ciro edilme imkanı kalmaz. … Bono üzerine konulan “ciro edilemez” şerhi, senedin kambiyo senedi olma niteliğini engellemez.” (Yargıtay HGK T. 11.4.2007, E. 2007/12-206, K. 2007/202)

“Bir bonoyu düzenleyen keşideci o bononun asli borçlusu olarak bonoda yazılı borcun tamamını ödemek zorundadır. TTK 614. (6102-702) maddesi gereği bonoda kefil de (aval veren) hamile karşın borcun tamamından keşideci gibi sorumludur.” (Yargıtay 12. HD T. 20.03.2007, E. 2007/2637, K. 2007/5240)

Somut olayda, takibe konu bonoda “emre muharrer senet “ibaresinin yer aldığı, emrühavale ibaresinin ise üzerinin çizildiği görülmüştür. Emrühavale ibaresinin çizilmesi, senedin kambiyo senedi olma vasfını etkilemeyeceği gibi, ciro yoluyla tedavüle çıkartılmasına ve dolayısıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılmasına engel teşkil etmez. (Yargıtay 12. HD T. 06.12.2016, E. 2016/6542, K. 2016/24923)

“Bononun somut olayda gözlendiği gibi cinsi belirtilmeksizin sadece dolar üzerinden düzenlenmesi anılan madde hükmüne aykırılık teşkil etmez ve kambiyo senedi niteliğini etkilemez, diğer bir anlatımla bono vasfı ortadan kalkmaz. Dairemiz süreklilik arz eden içtihatlarında da bu kural benimsenmiştir. Öte yandan Türkiye hudutları dahilinde yaygın olarak işlem yapılan para birimi Amerikan Doları olup, ayrıca tefriki yapılmayan hallerde, cinsi belirtilmeksizin dolar yazılmasından anlaşılması gerekende Amerikan Doları olacağından Mercice aksine düşüncelerle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.” (Yargıtay 12. HD T. 4.4.2002, E. 2002/5551, K. 2002/6983)

 

Sonuç ve Hukuki Destek

Kambiyo senetleri alacaklılar için güçlü bir teminat ve tahsilat aracı, borçlular için ise dikkatle kullanılmadığında ciddi sonuçlar doğurabilecek yükümlülük belgesi niteliğindedir. Bu senetlerin doğru düzenlenmesi, zamanında tahsil veya ödeme planına uyulması büyük önem taşır. Özellikle kambiyo senetlerine özgü icra takibi prosedürü, kısa süreleri ve şekil şartlarıyla teknik bir alandır. Hem alacaklılar hem borçlular, hak kaybına uğramamak için sürelere riayet etmeli ve gerektiğinde hukuki destek almalıdırlar.

Unutulmamalıdır ki, senet imzalamak bir borcu ödemeyi taahhüt etmektir ve senet sebebiyle başlatılan icra takibi çok hızlı ilerleyebilir. Ödenmeyen senet veya çekler, kişinin malvarlığına haciz gelmesine, ticari itibarının zedelenmesine yol açabilir. Borçluların, iyi niyetli olsalar dahi, senetlerin vadelerini, ödeme koşullarını ve varsa protesto/itiraz haklarını bilmeleri gerekir. Alacaklılar da, kambiyo senedi sayesinde sahip oldukları hakları doğru kullanmalı; örneğin senedi zamanında icraya koymalı, zamanaşımı gibi engellere karşı tedbir almalıdır.

Eğer bir kambiyo senedinden doğan alacağınızı tahsil edemiyorsanız veya bir senede borçlu olarak ödeme zorluğu içindeyseniz, uzman bir icra avukatına danışmakta fayda vardır. İcra hukuku ve kambiyo hukuku alanında deneyimli bir avukat, somut durumunuzu değerlendirip en uygun stratejiyi belirlemenize yardımcı olabilir. Örneğin alacaklılar için, borçlunun mal varlığını araştırma, gerekirse ihtiyati haciz alma, takip açma gibi adımlar planlanırken; borçlular için, haklı itirazların ileri sürülmesi, ödeme planı müzakereleri veya gerektiğinde konkordato/iflas gibi yolların değerlendirilmesi söz konusu olabilir.

Sonuç olarak, kambiyo senetleri doğru kullanıldığında ticari ilişkilerde güveni ve likiditeyi artıran araçlardır. Ancak yanlış ellerde veya bilgisizlikle kullanıldığında mağduriyetlere de neden olabilir. Bu kapsamlı rehberde teorik bilgilerin yanı sıra uygulamadan örneklerle konuyu ele aldık. Yine de her somut uyuşmazlık farklı olabileceğinden, tereddüt halinde profesyonel hukuki destek almak en güvenli yol olacaktır.

Sıkça Sorulan Sorular

Kambiyo takibinde ödeme emrine itiraz süresi kaç gündür?

Kambiyo senedine dayalı bir ödeme emrine itiraz süresi, 5 gündür. Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine başvurarak imzaya veya borca itiraz edebilir ya da usule ilişkin şikayetlerini dile getirebilir. Bu süre içinde itiraz edilmezse takip kesinleşir ve borçlu, sınırlı itiraz haklarını kaybeder.

Senet veya çek kaç yıl geçerlidir? Zamanaşımı süresi nedir?

Bono (senet) ve poliçede, keşideciye (asal borçluya) karşı senedin vadesinin dolmasından itibaren 3 yıl içinde kambiyo takibi yapılmalıdır. Cirantalara karşı poliçede 1 yıl, bonoda protesto şartına bağlı olarak yine 1 yıl zamanaşımı vardır. Çeklerde ise ibraz süresi geçtikten sonra 3 yıl  içinde kambiyo takibi yapılabilir; 6 ay sonunda çek alacağı kambiyo takibi açısından zamanaşımına uğrar. Bu süreler geçerse kambiyo senedi zamanaşımı def’ine tabi hale gelir; borçlu itiraz ederse takip düşer. Ancak alacaklı, zamanaşımı sonrası 10 yıllık genel süresi dolmamışsa adi dava açabilir veya borçlu itiraz etmezse adi icra takibi yapabilir.

Senet Borcu Sebebiyle Hapis Cezası Alır Mıyım?

Ödenmeyen borç için doğrudan doğruya hapis cezası verilmez (Anayasa gereği kimse borcundan dolayı özgürlüğünden alıkonamaz). Ancak kambiyo takibinde borçlu, ödeme emrinden sonra mal beyanında bulunmazsa disiplin hapsi (3 aya kadar) ile cezalandırılabilir. Bu, borcu ödememekten değil, icra emrine itaatsizliktendir. Çeklerde, karşılıksız çek keşide etmek ayrıca suç olmamakla birlikte, alacaklı mahkemeden “çek bedelinin ödenmesine” dair karar aldırabilir (5941 sayılı Çek Kanunu m.5). Bu karara rağmen ödeme yapılmazsa adli para cezası ve ödenmezse bu cezanın hapse çevrilmesi söz konusu olabilir. Özetle, senet borcunu ödemedi diye kimse hapse girmez ama çeklerde hukuki süreç sonunda adli para cezasını ödemeyen kişi hapse girebilir; ayrıca mal beyanı zorunluluğuna uymazsa borçlu disiplin hapsi riski vardır.

Zamanaşımına Uğrayan Senet İçin Ne Yapılır?

Zamanaşımına uğramış (örneğin vadesinden itibaren 3 yıl geçmiş) bir senet kambiyo takibine konu edilemez. Alacaklı, bu durumda borçluya karşı  alacak davası açabilir (10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde) veya ilamsız icra yoluna gidebilir; ancak borçlu zamanaşımı def’ini ileri sürerse icra takibi reddedilir. Ayrıca, senet bedelsiz kalmışsa (örneğin ürün bedeli olarak verilmişti ama satış iptal oldu), senet hamiline karşı sebepsiz zenginleşme davası açılabilir, bunun süresi zamanaşımının dolduğu tarihten itibaren 1 yıldır. Kısaca, zamanaşımı alacağın tahsil yollarını sınırlar ama borç tamamen yok olmamışsa, alacaklı genel mahkemede hakkını arayabilir. Borçlu da zamanaşımı dolduysa, kambiyo takibi başlatılmışsa icra mahkemesinde 5 gün içinde itiraz ederek takibi düşürmelidir.

Senet Bedeli Yabancı Para Olarak Düzenlenebilir Mi?

Evet, bonoda miktarı belirlenen para Türk parası olabileceği gibi yabancı para da olabilir.

Senette Tanzim Tarihi İle Vade Tarihi Aynı Olursa Senet Geçerli Olur Mu?

Evet, tanzim tarihi ile vade tarihinin aynı olması bononun vasfını etkilemez.

Senette Ödeme Yeri Açık Adresinin Yazılması Zorunlu Mudur?

Hayır, senette ödeme yeri olarak şehir/ilçe adının yazılması yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunlu değildir.

Vekaleten Senet İmzalanabilir Mi?

Evet, vekâleten senet imzalanması mümkündür fakat vekilin bu konuda özel yetkisinin olması gerekir. Öte yandan çek kanunundaki ilgili madde gereğince, gerçek kişiler adına vekâleten çek düzenlenmesi mümkün bulunmamaktadır. Tüzel kişilik vekilleri yönünden ise çek düzenleme engeli bulunmamaktadır.

Senet Parmak İzi Veya Mühür Kullanılarak İmzalanabilir Mi?

Hayır, TTK uyarınca Poliçe üzerindeki beyanların el ile imza edilmesi gerekir. El ile atılan imza yerine, mekanik herhangi bir araç veya elle yapılan veya onaylanmış bir işaret veya resmî bir şahadetname kullanılamaz. Bu kanun maddesi senet için de uygulanacağından, borçlunun ikrarı olsa dahi kambiyo senetlerinde imza zorunlu unsurdur.

Senedin Kaybolması, Yırtılması veya Zayi Olması Durumunda Ne Yapılır?

Senet elden çıkmış (çalınmış, kaybolmuş, yanmış vs.) ise, yetkili hamil hakkını korumak için derhal bazı adımlar atmalıdır. Öncelikle Asliye Ticaret Mahkemesi’nden ödeme yasağı (ödemeden men) talep edilebilir. Mahkeme, senedin zayi olduğuna kanaat getirirse borçluyu geçici olarak ödemekten men eder. Böylece kötü niyetli kişiler senedi bulsa bile borçluya ibraz edip tahsil edemezler. Ardından hamil, aynı mahkemede senet iptal davası açmalıdır. Bu davada mahkeme gazeteye ilan verir, senedi elinde bulunduran birisi varsa belli süre içinde mahkemeye getirmesini ister. Süre sonunda gelen olmazsa senet iptaline karar verilir. İptal kararıyla birlikte artık o senede dayanılarak kimse talepte bulunamaz; hak sahibi hamil, senet olmaksızın alacağını borçludan talep edebilir veya mahkemeden yeni bir senet düzenlenmesine izin verilmesini isteyebilir. Dikkat: Senet iptal davasını sadece senedin hamili (yani o anda hak sahibi olan kişi) açabilir; senedi ödeyecek borçlu açamaz.Bu süreçte borçlu da mahkemeden, borcu tevdi etme (bankaya depo etme) izni alarak sorumluluktan kurtulabilir. Sonuç olarak, senet kaybolduğunda vakit kaybetmeden hukuki süreç başlatılmalıdır; aksi halde senedi ele geçiren biri kambiyo takibi yapabilir.

Senet Nasıl Doldurulur?

Senet doldururken her alan doğru ve eksiksiz şekilde tamamlanmalıdır. Öncelikle, senet metnindeki boşluklar (lehtar adı, tutar yazıyla, vade tarihi vb.) açıkça doldurulmalıdır. Rakamla yazılan tutarın başına ve sonuna # işareti konularak rakamın sonradan değiştirilmesi önlenmelidir. Kuruş hanesi yoksa çizilmeli, “No” gibi alanlar önemsizse boş bırakılmamalı (çizgi çekilebilir) Lehtarın adı-soyadı/unvanı tam yazılmalı; asla “hamiline” kelimesi kullanılmamalıdır (bono hamiline yazılamaz). Vade tarihi net olmalıdır (gün, ay, yıl). Düzenleme tarihi mutlaka atılmalıdır (vade ile aynı olabilir ama boş bırakılmamalı). “Bedeli malen/nakden” ibaresi, anlaşmaya uygun olarak seçilmelidir; nakit borçsa “nakden”, mal veya hizmet karşılığıysa “malen” yazılır.Borçlunun adresi, T.C. kimlik numarası gibi bilgiler doğru yazılmalıdır. Keşideci (borçlu) imzası ıslak kalemle atılmalı, mümkünse mavi kalem tercih edilmelidir (orijinalin belirgin olması için). Kefil (avalist) varsa, “kefil” yazıp onun da imzasını almak gerekir. Son olarak, doldurulan senette kazıntı, silinti olmamasına dikkat edilmelidir; mecburen bir düzeltme yapıldıysa, hem borçlu hem lehtar yanına paraf atmalıdır. Bu kurallara uyarak doldurulan senet, hem kambiyo vasfını taşıyacak hem de ileride çıkabilecek uyuşmazlıklarda sağlam delil olacaktır.

Açık Senet Nedir?

Senetle Ev, Araba Almanın Muhtemel Risk Ve Sonuçları Nelerdir?

Senetle ev, araba almanın muhtemel risk ve sonuçları nelerdir?
Son yıllarda taksitle ev veya araba satışında bankalar yerine senet kullanılması yaygınlaştı. Örneğin bazı inşaat firmaları, konut alıcılarından banka kredisi yerine birkaç adet senet alıyor; veya oto galerileri senetle araç satışı yapıyor. Bu yöntem peşinatsız veya kredi sicili zayıf alıcılar için cazip görünse de ciddi riskler taşımaktadır:

  1. Malın Teslimi veya Ayıbı Durumunda Risk: Satın aldığınız ev zamanında teslim edilmez veya proje yarım kalırsa, elinizdeki senetleri ödemekten kurtulmanız çok zordur. Çünkü senet, konut teslimine bağlanmış bir ödeme taahhüdü değildir; soyut bir borçtur. Müteahhit evi teslim etmese bile, senetlerinizi ciro ile bir finans şirketine vermiş olabilir. O şirket, “kambiyo senedinin iyi niyetli hamili” olarak sizden bedeli talep edebilir ve “ev teslim edilmedi” yönündeki savunmanız ona karşı geçerli olmaz. Nitekim pek çok konut mağduru, projeler bitmediği halde senet icralarıyla karşılaşmıştır.

  2. Ödeme Güçlüğü ve Haciz: Senetlerle taksitli alımda, her senet vadesinde ödenmezse satıcı derhal kambiyo takibine geçebilir. Örneğin senetle araba aldıysanız ve bir taksiti ödeyemediniz, satıcı senedi icraya koyup araç üzerine haciz koydurabilir, aracı sizden geri alabilir (eğer mülkiyeti muhafaza anlaşması varsa) veya diğer malvarlığınıza haciz getirebilir. Senetle satış yapan bazı firmalar, senetleri finans kuruluşlarına kırdırır; bu durumda muhatap finans şirketi ödemeyi aksatır aksatmaz sizi takibe alır. Faiz ve masraflarla borcunuz katlanabilir. Aşırı vade farkları da bir risktir: “Faizsiz taksit” denilse bile genelde senet tutarları şişirilir (vade farkı eklenir) bu da aracı/evi peşin alıma göre çok daha pahalıya getirebilir.

  3. Dolandırıcılık Oyunları: Ne yazık ki bazı kötü niyetli kişiler senetle satış yöntemini suistimal etmektedir. Örneğin internette hiç var olmayan bir evin ilanını verip kapora ve senet toplayan sonra ortadan kaybolan dolandırıcılar görülmektedir. Yine emlakçılar aracılığıyla “teminat senedi” adı altında senet imzalatıp, satış gerçekleşmeyince bu senetleri doldurup icraya veren kişiler yargıya intikal etmektedir. Senet, hukuken geçerli bir belge olduğu için dolandırılan kişi çoğu zaman “teminat senediydi” diyerek kurtulamamakta, ödemek zorunda kalmaktadır. Bu durumdaki mağdurlar, ancak ceza davası yoluyla dolandırıcıların ceza almasını ve paralarının iadesini talep edebilmektedir ki bu süreç uzun ve belirsizdir.

  4. Açığa Senet Riskleri: Bazı firmalar satış sırasında “senetleri boş olarak imzalatıp sonradan doldurma” uygulaması yapabiliyor. Bu son derece tehlikeli bir durumdur (bkz. Açık Senet). İmzaladığınız boş senetler kötü niyetle çok yüksek tutarlara doldurulup el değiştirirse, ciddi riskler meydana gelmektedir.

Sonuç: Senetle ev/araba alırken güvenilir firmalarla çalışmak, her ödemede senetleri geri almak, senetleri kesinlikle doldurarak imzalamak (boş senet imzalamamak) çok önemlidir. Mümkünse işlemleri noterde veya sözleşme ile yapmak, “Mülkiyeti muhafaza” veya rehin gibi alıcının lehine olabilecek kayıtları resmi şekilde düzenlemek gerekir. Örneğin araç satışında noterde mülkiyet devrini bütün taksitler ödeninceye kadar saklı tutan bir sözleşme yapılırsa, satıcı borç ödenmese dahi aracı geri alabilir ama alıcı da araca gelen hacizlere karşı bazı itiraz haklarına sahip olabilir. Fakat uygulamada genelde senetle satışlarda alıcılar bu tür ek güvencelere sahip olmaz. Bu nedenle bu işlemlerin riskinin farkında olunmalı, her senedi vadesinde ödemeye özen gösterilmelidir. Aksi takdirde ödenmeyen senetler için hapis cezası olmasa bile haciz, icra, ceza davası gibi birçok hukuki sorun yaşanabilir.

İcra Avukatı Veya Haciz Avukatı Nasıl Bulunur?

İliniz sınırları içerisinde İcra Hukuku alanında çalışmalar yürüten bir  İcra avukatı veyahut Haciz avukatı arayışı içerisindeyseniz, T.B.B Baro levhasından ad ve soy ad ile sorgulama yapabilirsiniz. Fakat hangi avukatın hangi alanda çalışmalar yürüttüğü bilgileri Baro levhasında bulunmadığından, internet üzerinden daha detaylı bir araştırma yapmak bu konuda faydalı olabilir.

Kambiyo senetlerine dayalı alacakların tahsili süreçlerinde usule uygun hareket etmek, hak kaybı yaşamamak açısından son derece önemlidir. Sürecin etkin ve hızlı yönetilmesi için deneyimli bir İcra Hukuku avukatından profesyonel destek almanız faydalı olacaktır. Bu konuda veya diğer hukuki sorunlarınızda destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz geçebilirsiniz. 

Bu makale ve içeriğindeki tüm yazılanlar, yazarın telif hakkı koruması altındadır ve yazarın yazılı izni olmaksızın bu makalenin herhangi bir bölümü, elektronik, mekanik, fotokopi, kayıt veya başka herhangi bir yöntemle kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya saklanamaz. İzin alınmadan yapılacak her türlü kullanım, telif hakkı ihlali sayılacak ve yasal işlem başlatılacaktır. İçerik yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır, hukuki danışmanlık yerine geçmez ve doğabilecek zararlardan yazar sorumlu tutulamaz.

Tüm hakları saklıdır. © 2025, Av. Buğra Topaktaş

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Kopyalama Engeli Mevcuttur.