İçindekiler

Giriş

Ülkemiz, her yıl binlerce yabancı uyruklu kişinin yaşamak, çalışmak, eğitim almak veya yatırım yapmak amacıyla tercih ettiği bir ülkedir. Bu durum, yabancıların Türkiye’de yasal olarak kalmalarını sağlayan ikamet (oturum) izni süreçlerini hem hukuken hem de uygulamada son derece önemli hale getirmiştir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) uyarınca, vize veya vize muafiyetiyle belirlenen sürelerin ötesinde Türkiye’de kalmak isteyen yabancıların, kalış amaçlarına uygun bir ikamet izni almaları zorunludur.

İkamet izni yalnızca bir idari formalite değil, aynı zamanda yabancının Türkiye’deki hukuki statüsünü belirleyen, eğitim, sağlık, çalışma ve sosyal haklara erişimini sağlayan temel bir düzenlemedir. Ancak uygulamada, eksik belge, yanlış beyan, uygun kalış amacının gösterilememesi veya kamu düzeni gerekçeleriyle birçok başvuru idare tarafından reddedilmekte ya da uzatma talepleri olumsuz sonuçlanmaktadır. Bu nedenle ikamet izni başvurularının usulüne uygun yapılması kadar, olası ret kararlarına karşı itiraz ve yargı yollarının da bilinmesi büyük önem taşımaktadır.

Bu makalede, Türkiye’deki ikamet izinlerinin türleri, başvuru koşulları ve süreçleri ayrıntılı biçimde açıklanacak; ayrıca ikamet izni başvurusunun reddi halinde başvurulabilecek itiraz mekanizmaları ve dava yolları hukuki dayanaklarıyla birlikte incelenecektir.

İkamet (Oturum) İzni Başvuruları ve İkamet İzni Başvurusunun Reddi Davası

Türkiye’de yabancı uyruklu kişilerin vize veya vize muafiyeti sürelerini aşan sürelerle kalabilmeleri için ikamet izni (oturma izni) almaları yasal bir zorunluluktur. İkamet izni, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda Türkiye’de kalma amacıyla verilen resmi izin belgesi olarak tanımlanmaktadır. Bu izin, yabancının Türkiye’de belirli bir süre ikamet etmesine olanak tanır. İkamet izni başvurularının usulüne uygun ve eksiksiz yapılması büyük önem taşır; zira hatalı veya yetersiz başvurular reddedilebilmekte ve ret kararı sonrasında yabancı, ülkeyi terk etme yükümlülüğüyle karşılaşabilmektedir. Bu makalede, Türkiye’de ikamet izni türleri ve başvuru süreçleri ayrıntılı biçimde ele alınacak; ayrıca ikamet izni başvurularının reddedilmesi halinde izlenebilecek itiraz ve dava yolları, yasal dayanaklarıyla birlikte açıklanacaktır. Yasal mevzuata ve güncel uygulamalara değinilerek, ikamet izni konusunda kapsamlı bir rehber sunulması hedeflenmektedir.

İkamet İzni Nedir ve Kimler İkamet İzni Almak Zorundadır?

İkamet izni, yabancı ülke vatandaşlarının Türkiye’de vize veya vize muafiyetiyle tanınan süreden daha uzun süre kalabilmelerine imkan tanıyan, resmi bir oturma izni belgesidir. Bu izin, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK)’un 19. maddesi uyarınca düzenlenmiş olup, Türkiye’de uzun süreli yasal kalışın temel dayanağını oluşturur.

Yabancı uyruklu bir kişinin Türkiye’deki kalış amacına göre (örneğin eğitim, aile birliği, yatırım, tedavi, turizm vb.) farklı türlerde ikamet izinleri düzenlenir. Her ikamet türü, başvuru sahibinin amacına, statüsüne ve ülkeye giriş şekline göre farklı belgeler ve koşullar içerir. Örneğin, vize süresi 90 gün olan bir yabancı, Türkiye’de 90 günden daha uzun süre kalmayı planlıyorsa ikamet iznine başvurmalıdır. İkamet izni olmadan yasal kalış süresini aşan yabancılar, kaçak durumuna düşer, idari para cezaları ve ülkeye giriş yasağı gibi yaptırımlarla karşılaşabilir.

Yabancıların ikamet izni alması zorunluluğuna bazı istisnalar da bulunmaktadır. Örneğin, çalışma izni sahibi yabancılar ayrı bir ikamet izni almaya gerek olmaksızın çalışma izinleriyle Türkiye’de ikamet edebilirler (çalışma izni, aynı zamanda ikamet izni yerine geçer). Benzer şekilde, mavi kart sahibi eski Türk vatandaşları ikamet izninden muaftır. Diplomatik statüdeki yabancılar veya uluslararası koruma/geçici koruma altında bulunanlar da ilgili özel yasalara tabi olup ayrıca ikamet izni almaksızın kalabilirler. Bunun dışındaki tüm yabancıların, yasal kalış için geçerli bir ikamet izni bulunmalıdır.

İkamet İzni Almak Zorunda Olanlar

Türkiye’ye kısa süreli ziyaret dışında (örneğin turistik vize ile 90 güne kadar) daha uzun süreyle gelmek isteyen tüm yabancılar, kalış amacına uygun bir ikamet izni almak zorundadır.
Örneğin:

  • Türkiye’de öğrenim görmek,

  • Çalışma izni hariç bir faaliyette bulunmak (örneğin yatırım yapmak, taşınmaz sahibi olmak, araştırma yapmak, tedavi görmek),

  • Ailesinin yanında yaşamak,

  • veya ülkede uzun süreli yaşam kurmak isteyen yabancılar, mutlaka geçerli bir ikamet iznine sahip olmalıdır.

İkamet izni olmadan Türkiye’de kalmaya devam eden kişiler, idari para cezası, ülkeden çıkarılma (deport) ve yeniden giriş yasağı gibi ciddi yaptırımlarla karşılaşabilirler. Bu nedenle, ikamet izni yalnızca bir formalite değil, yasal güvenliğin temel şartıdır.

İkamet İzni Zorunluluğunun İstisnaları

Her yabancı ikamet izni almak zorunda değildir. Kanun bazı grupları bu yükümlülükten muaf tutmuştur:

  • Çalışma izni sahibi yabancılar, ayrıca ikamet izni almak zorunda değildir. Çalışma izni aynı zamanda ikamet izni yerine geçer.

  • Mavi Kart sahipleri (Türk vatandaşlığından izinle çıkan kişiler) Türkiye’de ikamet izninden muaftır.

  • Diplomatik ve konsolosluk personeli, görev süresince ayrı bir ikamet izni almaksızın Türkiye’de kalabilir.

  • Uluslararası koruma veya geçici koruma statüsünde bulunan yabancılar, 6458 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri uyarınca özel statülere tabidir ve ayrı ikamet izni almak zorunda değildir.

Bunlar dışındaki tüm yabancılar için Türkiye’de yasal kalışın koşulu, uygun türde ve sürede bir ikamet izninin bulunmasıdır.

İkamet İzni Olmadan Kalmanın Hukuki Sonuçları

İkamet izni bulunmayan veya süresi dolmasına rağmen Türkiye’de kalmaya devam eden yabancılar, kaçak statüsüne düşer. Bu kişiler hakkında:

  • İdari para cezası uygulanır,

  • Sınır dışı (deport) işlemleri başlatılabilir,

  • ve Türkiye’ye yeniden giriş yasağı kararı verilebilir.

Bu durum, yalnızca idari değil, ileride yapılacak yasal başvurular (örneğin vatandaşlık, uzun dönem ikamet, aile izni) açısından da olumsuz etki doğurur. Dolayısıyla, yasal kalışın sürekliliğini sağlamak yabancının hem hukuki hem de fiilî menfaatinedir.

İkamet izni başvuruları, yabancının Türkiye’de kalış amacına uygun farklı türlerde yapılır. Kanunen belirlenmiş ikamet izni türlerinden hangisine başvurulacağı, yabancının Türkiye’de bulunma amacına, kişisel durumuna ve süresine göre değişmektedir. Aşağıda, Türkiye’de yabancılar için düzenlenen ikamet izni türleri ve her birine ilişkin koşullar ayrıntılı olarak ele alınmıştır.

İkamet İzni Türleri

Türkiye’de yürürlükte olan mevzuata göre yabancılar için düzenlenebilen başlıca ikamet izni türleri şunlardır:

  • Kısa Dönem İkamet İzni

  • Aile İkamet İzni

  • Öğrenci İkamet İzni

  • Uzun Dönem İkamet İzni

  • İnsani İkamet İzni

  • İnsan Ticareti Mağduru İkamet İzni

Her bir ikamet izni türü, farklı amaç ve şartlara tabidir. Aşağıda bu ikamet izinlerinin kapsamı, kimlere verilebileceği, süreleri ve temel koşulları ayrı başlıklar altında açıklanmaktadır.

Kısa Dönem İkamet İzni

Kısa dönem ikamet izni, adından da anlaşılacağı üzere görece kısa sürelerle Türkiye’de kalmak isteyen yabancılara verilir. 6458 sayılı Kanun’un 31-33. maddelerinde ve ilgili Yönetmelikte kısa dönem ikamet izni kapsamı belirlenmiştir. Bu izin türü en çok iki yıla kadar süreyle verilebilir ve gerekli şartlar sağlandıkça uzatılabilir. Kısa dönem ikamet izni aşağıdaki gerekçelerle talep edilebilir:

  1. Turizm amaçlı Türkiye’de bulunmak (uzun süreli turistik kalışlar): Yabancıdan kalacağı yer, seyahat planı gibi bilgileri beyan etmesi istenir. İdare gerek gördüğünde bilgi ve belge talep edebilecektir, bu belgelerin eksiksiz temin edilmesi önemlidir.

  2. Bilimsel araştırma yapmak amacıyla gelmek: Araştırma izne tabiyse ilgili kurumlardan izin belgesi, değilse araştırma konusuna dair beyan istenir. Bu amaçla geleceklerin vizesini “bilimsel araştırma” amacıyla almış olması gerekir.

  3. Türkiye’de taşınmaz malı (konut) sahibi olmak: Konut niteliğinde gayrimenkulü olan yabancılar (ve onların eş ve çocukları), turistik amaçlı kısa dönem ikamet izni alabilirler. Fakat unutulmaması gerekir ki, yatırım amacıyla alınmış atıl duran taşınmazlar bu kapsamda değerlendirilmez, taşınmazın konut niteliğinde olması ve bu amaçla kullanılması gerekmektedir. Taşınmaz üzerinde aile üyelerinin payları varsa, bu kişiler de ayrıca başvuruda bulunabilecektir.

  4. Ticari iş kurmak veya iş bağlantıları kurmak: Üç aydan uzun kalış talep edenlerden, gerekirse iş bağlantısını gösteren davetiye vb. belgeler istenebilir.

  5. Hizmet içi eğitim programlarına katılmak: Türkiye’de bir kurumda staj veya eğitim alacak yabancılar, program süresine uygun ikamet izni alabilirler.

  6. Eğitim programları veya değişim programları ile gelmek: (örn. Erasmus, Mevlana) Program süresince geçerli ikamet verilir; öğrenci değişim programı öğrencilerinin üç ay içinde Genel Sağlık Sigortası’na başvurması koşuluyla özel sigorta şartı aranmaz.

  7. Tedavi görmek amacıyla Türkiye’ye gelmek: Kamu veya özel hastanede tedavi kabulü olması gerekir. Bulaşıcı hastalığı bulunmamak şartıyla tedavi süresince ikamet izni verilir. Tedavi masraflarını karşılayanların belgelemesi halinde sağlık sigortası aranmaz. Verilecek ikamet izni süresi tedavi sürecine göre belirlenir.

  8. Mahkeme kararı veya idari makam kararıyla Türkiye’de kalması gerekenler (örneğin bir davada tanık, mağdur vb. olması)Kararda belirtilen süre kadar ikamet izni verilebilir.

  9. Aile ikamet izni şartlarını kaybedenler: Örneğin en az 3 yıl aile izniyle kalmış 18 yaşını tamamlayanlar, boşanma sonrası kendi adına ikamete geçmek isteyenler veya destekleyicisi ölenler, kısa dönem ikamete geçiş yapabilirler.

  10. Türkçe dil kursuna katılmak: Milli Eğitim Bakanlığı onaylı bir kurumda Türkçe kursuna kayıt olanlara verilir, en fazla iki defa alınabilir ve kurs süresini aşamaz.

  11. Kamu kurumları aracılığıyla eğitim, staj veya kurs için gelenler: Bu kapsamda gelenlere en fazla 1 yıl süreli ikamet verilir.

  12. Türkiye’de yükseköğrenimden mezun olanlar: Mezuniyetinden itibaren 6 ay içinde başvuran yabancı mezunlara bir defaya mahsus en fazla 1 yıl ikamet izni verilebilir.

  13. Belirli yatırımları yapacak yabancılar ve aileleri: Bakanlar Kurulu’nca belirlenen kapsam ve tutarda yatırım yapacak yabancı yatırımcılara ve eş/çocuklarına 5 yıla kadar ikamet izni verilebilir. Bu düzenleme, ülkeye ekonomik katkı sağlayacak yabancılara kolaylık sağlamak amacıyla getirilmiştir.

  14. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşları: KKTC vatandaşlarına da 5 yıla kadar kısa dönem ikamet izni düzenlenebilir.

Yukarıdaki kriterlere uyan yabancılar kısa dönem ikamet izni başvurusunda bulunabilirler. Kısa dönem ikamet izni alabilmek için genel şartlar, Kanunun 32. maddesinde belirtilmiştir. Temel olarak yabancının, Türkiye’de kalış amacını destekleyen bilgi/belgeleri sunması, kamu düzenine veya güvenliğine tehdit oluşturmaması (örneğin hakkında deport veya giriş yasağı kararı bulunmaması), uygun barınma koşullarına sahip olması, istenirse adli sicil belgesi ibraz etmesi ve kalacağı adresi bildirmesi gerekmektedir. Bu şartları taşıyanların başvuruları olumlu değerlendirilecektir.

Kısa dönem ikamet izni ne kadar süreyle verilir? – Kural olarak her başvuruda en fazla 2 yıl süreyle verilir. Ancak KKTC vatandaşı veya belirli yatırımcılar gibi özel durumlar için 5 yıla kadar verilebilmektedir. Süre sonunda uzatma başvurusu yapılabilir.

Aile İkamet İzni

Aile ikamet izni, Türk vatandaşlarının veya Türkiye’de yasal ikamet sahibi yabancıların aile üyelerine tanınan bir oturma izni türüdür. Kanun’un 34-37. maddelerinde düzenlenmiştir. Aile ikamet izni alabilecek yabancılar, destekleyici denilen asıl kişinin ailesi kapsamındaki şu kişilerdir:

  •  – Türk vatandaşı veya yasal ikamet sahibi yabancının yabancı uyruklu eşi

  • Çocuklar – Destekleyicinin veya eşinin ergin olmayan (18 yaş altı) yabancı çocukları

  • Bağımlı çocuklar – Destekleyicinin veya eşinin ergin olmasına rağmen bakıma muhtaç yabancı çocukları,

Bu kişiler aile ikamet izni başvurusu yapabilir. Tek eşlilik esastır; yabancı destekleyicinin birden fazla eşi varsa yalnızca bir eşine aile izni verilebilir, ancak tüm çocuklara verilebilir. Aile ikamet izni, 18 yaşına kadar çocuklara Türkiye’de ilk ve ortaöğretimde öğrenci ikameti almaksızın eğitim hakkı da tanır.

Aile ikamet izni verilebilmesi için hem destekleyici hem de başvuran aile üyesi yönünden bazı şartlar aranır. Destekleyicide aranan şartlar: Tüm aile bireylerini kapsayan geçerli sağlık sigortası, kişi başına aylık en az asgari ücretin üçte biri oranında düzenli gelir, son 5 yıl içinde aile düzenine karşı suç işlememiş olmak (adli sicil temizliği), en az 1 yıldır Türkiye’de ikamet ediyor olmak ve adres kayıt sistemine kayıtlı olmaktır. Başvuran aile üyesinde arananlar: Eşlerin 18 yaşını doldurmuş olması, evliliğin ikamet izni almak amacıyla yapılmamış olması, kamu düzeni ve güvenliğine tehdit oluşturmaması gibi hususlardır. Ayrıca çocuk başvurularında, eğer anne veya baba ülke dışında ise diğer ebeveynin muvafakatinin de olması gerekir.

Aile ikamet izinleri her seferinde en çok 3 yıl süreyle verilebilir. Ancak destekleyicinin ikamet süresini aşamaz; örneğin Türkiye’de 1 yıllık kısa dönem izni olan bir yabancı, eşine 3 yıl değil en fazla 1 yıl aile izni alabilecektir. Aile izniyle en az 3 yıl Türkiye’de kalmış yabancılar, yukarıda izah ettiğimiz gibi koşullar değiştiğinde kısa dönem izne geçiş yapma hakkına sahiptir.

Aile ikamet izninin reddi veya iptali de mümkündür. Eğer başvuru sırasında gereken şartlar sağlanmaz veya sonradan ortadan kalkarsa, izin amacı dışında kullanıldığı tespit edilirse ya da destekleyicide aranan koşullar kaybedilirse aile ikamet izni verilmez, verilmişse iptal edilir. Örneğin destekleyicinin gelirinin düşmesi ve asgari kriteri karşılayamaması veya boşanma nedeniyle evlilik bağının sona ermesi durumlarında aile izni sona erdirilebilir.

Öğrenci İkamet İzni

Öğrenci ikamet izni, Türkiye’de eğitim görecek yabancılara verilen ikamet izni türüdür. 6458 sayılı Kanun’un 38-41. maddelerinde düzenlenmiştir. İki kategori öğrenci bu izne başvurabilir:

  • Türkiye’de yükseköğrenim kurumlarında eğitim görecek yabancılar – Ön lisans, lisans, yüksek lisans, doktora programları ile Tıpta Uzmanlık (TUS) ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık (DUS) öğrencileri öğrenci ikamet iznine hak kazanır.

  • Ailesiyle gelmeyen ve Türkiye’de ilk veya ortaöğretimde (ilkokul, lise) öğrenim görecek yabancı çocuklar – 18 yaşına kadar aile ikameti olmayan öğrenciler ikamet izni almalıdır. (Not: 18 yaş altı yabancı çocuklar, eğer aile ikamet izni kapsamındaysa ayrıca öğrenci iznine gerek olmadan okul eğitimi alabilirler.

Öğrenci ikamet izni yalnızca öğrencilik amacıyla verilir ve öğrenciye bazı özel haklar tanır. Örneğin, öğrenci ikameti sahibi yabancı sadece eş ve çocukları için destekleyici olup onlara aile ikameti sağlayabilir; diğer akrabalarına bu yolla hak tanınmaz. Öğrenci ikamet izni süresi, öğrencinin eğitim süresine göre düzenlenir. Eğitim süresi bir yıldan kısa ise ikamet süresi eğitim süresini geçemez; daha uzun ise genellikle birer yıllık sürelerle verilir ve uzatılabilir. Kamu kurumları bursuyla gelen öğrencilere öğrenim süresi boyunca ikamet izni verilebilmesi mümkündür. İlk ve ortaöğretim düzeyindeki öğrenciler için, masrafları üstlenen veli veya kurumun onayıyla birer yıllık izinler verilir.

Öğrenci ikamet izninde de temel bazı şartlar aranır: Öğrencinin geçerli bir eğitim kurumuna kayıtlı olması, kamu düzenine tehdit oluşturmaması, adres bilgilerini bildirmesi gibi genel şartlar geçerlidir. Ayrıca 18 yaşından büyük yükseköğrenim öğrencileri, çalışma hakkına da sahip olabilir. Kanuna göre ön lisans ve lisans öğrencileri, öğrenimlerinin ilk yılından sonra çalışma izni alarak yasal olarak çalışabilirler; yüksek lisans ve doktora öğrencileri ise herhangi bir kısıtlama olmadan çalışma izni alarak çalışabilirler. (Öğrencilerin çalışma izni başvuruları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yapılır ve çalışma izni almadan çalışmalarına izin verilmez.)

Uzun Dönem İkamet İzni

Uzun dönem ikamet izni, Türkiye’de uzun yıllar ikamet eden yabancılara süresiz kalma hakkı tanıyan, bir nevi daimi oturma izni niteliğinde izin türüdür. Kanun’un 42-45. maddelerinde uzun dönem ikamet izni düzenlenmiştir. Süresiz (daimi) ikamet izni olarak da bilinir. Bu izne hak kazanabilmek için yabancının:

  • Türkiye’de kesintisiz en az 8 yıl yasal ikamet süresine sahip olması (Kanun m.43) Kesintisiz hesaplanırken öğrenci ikamet sürelerinin yarısı, diğer türlerin tamamı sayılır. Örneğin 4 yıl öğrenci + 6 yıl kısa dönem izni olan bir yabancı, 4 yılın yarısı (2 yıl) + 6 yıl = 8 yıl sayılarak uzun dönem şartını doldurabilir.

  • Son 3 yıl içinde sosyal yardım almamış olması,

  • Kendisi ve varsa bakmakla yükümlü oldukları için yeterli ve düzenli gelir sahibi olması,

  • Geçerli sağlık sigortası sahibi olması,

  • Kamu düzeni veya güvenliği açısından tehdit oluşturmaması (sabıka kaydının temiz olması, terör bağlantısı vs. olmaması) şartları gerekmektedir.

Bu şartları taşıyan yabancılar, uzun dönem ikamet izni başvurusu yapabilir. Uzun dönem ikamet izni süresiz verilir, dolayısıyla belirli bir süre ile sınırlı değildir. Bu izne sahip yabancılar, birçok açıdan Türk vatandaşı haklarına yakın haklar elde ederler. Örneğin uzun dönem ikamet izni sahipleri; askerlik yapma, seçme-seçilme, kamu görevine girme ve araç ithal etme gibi özel durumlar hariç olmak üzere sosyal güvenlik ve benzeri konularda Türk vatandaşlarına tanınan haklardan yararlanabilirler. Uzun dönem ikametli kişi, sürekli oturma güvencesine sahip olur.

Ancak uzun dönem ikamet izni de belirli hallerde iptal edilebilir. Kanuna göre yabancı, kamu düzeni veya güvenliği için ciddi tehdit oluşturursa veya Türkiye dışında kesintisiz 1 yıldan uzun süre kalırsa (sağlık, eğitim veya kendi ülkesindeki mecburi kamu hizmeti halleri hariç) uzun dönem izni iptal edilir. Örneğin uzun dönem ikamet sahibi bir kişi, hiçbir haklı neden olmadan Türkiye’den 1+ yıl uzak kalırsa iznini kaybedebilir. İptal durumunda yabancı tekrar başvurarak uzun dönem izni alabilir; bu tekrar başvuruda 8 yıl şartı yeniden aranmaz ve dosya öncelikli incelenerek en geç bir ay içinde sonuçlandırılır.

İnsani İkamet İzni

İnsani ikamet izni, olağan ikamet izni şartlarının karşılanamadığı ancak insanî veya hukuki nedenlerle yabancının Türkiye’de kalmasına izin verilmesi gereken durumlar için düzenlenen özel bir ikamet iznidir. Kanun’un 46. ve 47. maddelerinde tanımlanmıştır. Bu izin, istisnai nitelikte olup geçici ve Bakanlık onayıyla verilen bir izindir.

İnsani ikamet izni verilebilecek durumlara örnekler Kanunda ve Yönetmelikte şu şekilde sayılmıştır:

  1. Çocuğun üstün yararı söz konusuysa (örneğin ebeveynsiz bir yabancı çocuğun mağdur olmaması için),

  2. Yabancı hakkında sınır dışı veya giriş yasağı kararı olduğu halde fiilen sınır dışı edilemediğinde veya Türkiye’den ayrılması makul veya mümkün görülmediğinde (örneğin savaş, sağlık gerekçeleriyle gönderilemediğinde),

  3. Kanun’un 55. maddesi uyarınca sınır dışı kararı alınmayan hallerde (bazı durumlarda kanun belirli yabancılar için deport kararı alınamayacağını öngörür, bu durumlarda)

  4. İdari işlemlere karşı yargı yoluna başvurulduğunda (örneğin deport kararına karşı dava açılmışsa, yargı sürecinde sonuç alınıncaya dek yabancının ülkede kalabilmesi için),

  5. Başvuru sahibinin ilk iltica ülkesi veya güvenli üçüncü ülkeye geri gönderilme işlemleri sürerken (uluslararası koruma prosedürleri gereği bekleme durumunda),

  6. Acil durumlar veya ülke menfaati, kamu düzeni gerekçeleriyle yabancının Türkiye’de kalmasına izin verilmesinde fayda varsa ancak normal ikamet izni almasına engel durumlar varsa,

  7. Olağanüstü hallerde, insani sebeplerle yabancının kalışı gerekli görülürse, gibi durumlarda insani ikamet izni verilebilir.

Görüldüğü gibi insani ikamet izni, çok spesifik ve istisnai durumlar için düşünülmüştür. Bu izin Bakanlıkça belirlenen sürelerle verilir; valilikler, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün onayıyla bu izni düzenler ve gerektiğinde uzatır. İnsani ikamet izninde, diğer ikamet izinleri için aranan genel şartlar (gelir, sigorta vb.) aranmaz. Çünkü bu genellikle acil ve insani mağduriyet durumlarına yöneliktir.

İnsani ikamet izni, veriliş sebebi ortadan kalktığında uzatılmaz ve Bakanlık onayıyla iptal edilir. Bu izne sahip kişiler, uzun dönem ikamet hariç şartlarını sağladıkları başka bir ikamet iznine her zaman başvurabilirler ancak insani izinle geçirilen süreler, ileride uzun dönem ikamet için gerekli 8 yıl hesabına dahil edilmez.

İnsan Ticareti Mağduru İkamet İzni

İnsan ticareti mağduru ikamet izni, insan ticareti suçunun mağduru olan veya olabileceğinden şüphelenilen yabancılara verilen özel bir ikamet iznidir. Kanun’un 48 ve 49. maddelerinde düzenlenmiştir. Amaç, insan ticareti mağdurlarını korumak ve rehabilite etmektir.

Bu ikamet izni, kuvvetli şüpheyle insan ticareti mağduru olduğu düşünülen yabancılara verilir. İlk olarak 30 gün süreli olarak düzenlenir. Bu süre, mağdurun kurtarılması ve temel ihtiyaçlarının karşılanması için bir “mühlet” niteliğindedir. Daha sonra gerekirse en fazla 6’şar aylık sürelerle uzatılabilir ve toplamda 3 yılı geçemez. Dolayısıyla bir insan ticareti mağduru, en çok üç yıl bu izinden yararlanabilir.

İnsan ticareti mağduru ikamet izninde de diğer ikamet izinlerinin genel şartları aranmaz (gelir, sigorta vb. talep edilmez). Ancak bu iznin iptaline yol açabilecek özel durumlar vardır. Eğer mağdur yabancının kendi isteğiyle tekrar insan tacirleriyle irtibat kurduğu belirlenirse, kendisine verilen yükümlülüklere uymazsa veya aslında mağdur olmadığı anlaşılırsa ikamet izni iptal edilir fakat bu sayılanlar mağdurun iradesi dışında zorlama, tehdit altında gerçekleşmişse iptal yoluna gidilmez. Yani mağdurun korunması esastır.

Not: İnsan ticareti mağduru ikamet izni, mağdurlara sağlanan geçici koruma niteliğinde olduğundan, mağdurlar bu süre zarfında rehabilitasyon, gönüllü geri dönüş veya başka bir statüye geçme konusunda desteklenirler. Bu iznin süresi sonunda mağdur hala Türkiye’de kalmak ister ve şartlarını taşırsa, duruma göre başka bir ikamet izni türüne geçiş yapması gerekir.

İkamet İzni Başvurusu Nasıl Yapılır?

İkamet izni başvuru süreci, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülmektedir. Başvurular günümüzde online olarak e-İkamet sistemi üzerinden yapılmaktadır. Yabancı uyruklu kişi, yasal temsilcisi veya avukatı, Göç İdaresi’nin resmi e-ikamet internet sitesi üzerinden başvuru formunu doldurarak randevu alır. Başvuru türüne göre (ilk başvuru, uzatma başvurusu veya geçiş başvurusu) sistem uygun randevu tarihini ve gerekli belgeleri bildirir.

İkamet izni başvurusu yapmak için öncelikle pasaportun süresi yeterli olmalıdır. Pasaportun geçerlilik süresi, talep edilen ikamet izni bitiş tarihinden en az 60 gün daha uzun olmalıdır (örneğin 1 yıllık ikamet izni isteniyorsa pasaport en az 14 ay geçerli olmalıdır.) Bu koşul, başvurunun işleme alınabilmesi için ön şarttır.

E-ikamet başvurusu tamamlandığında sistem bir randevu tarihi ve başvuru belgesi verecektir. Randevu tarihinde, yabancı şahsın il göç idaresi müdürlüğüne (başvuru yapılan ildeki Göç İdaresi ofisine) bizzat gitmesi ve gerekli evrakları teslim etmesi gerekir. Başvuru sırasında istenen belgeler, başvurunun türüne ve yabancının durumuna göre değişmekle birlikte genel olarak şunlardır:

  1. Başvuru Formu – E-ikamet sistemi üzerinden doldurulan ve çıktısı alınan form,

  2. Pasaport veya Seyahat Belgesi – Kimlik bilgileri ve vize sayfalarının fotokopisi (aslının başvuru sırasında ibrazı gerekir),

  3. Biyometrik Fotoğraf – Son 6 ay içinde çekilmiş, arka fonu beyaz, ICAO standartlarında vesikalık fotoğraf (genelde 4 adet istenir),

  4. Geçerli Sağlık Sigortası – İkamet izni süresini kapsayan özel sağlık sigortası poliçesi. (18 yaş altı ve 65 yaş üstü için sigorta şartı aranmaz; ayrıca öğrenci ikamet izni için belirli hallerde GSS’ye başvuranlardan istenmeyebilir.

  5. Kalacak Yer ve Adres Belgesi – Konut kira sözleşmesi, adres kayıt belgesi veya otelde kalınıyorsa rezervasyon bilgileri. Aile yanında kalıyorsa ev sahibinden taahhütname,

  6. Mali Yeterlilik Beyanı – Yabancının Türkiye’de kalacağı süre boyunca yeterli maddi imkana sahip olduğunu gösteren beyanı veya banka hesap dökümü. (Kısa dönem ve öğrenci izinlerinde genellikle yabancının beyanı yeterli kabul edilmektedir; Aile izninde destekleyicinin gelir şartını belgelemek gerekir.)

  7. Amaçla İlgili Destekleyici Belgeler – Kalış amacına göre değişir. Örneğin öğrenci ise öğrenci belgesi (okul kabul mektubu); aile izni ise evlilik cüzdanı, eşin kimlik belgesi; kısa dönem-turizm ise konaklama planı; bilimsel araştırma ise ilgili kurumlardan izin yazısı; tedavi amaçlı ise hastaneden alınan kabul/tedavi belgesi; taşınmaz mal sahibi ise tapu belgesi vb.

  8. İkamet İzni Harç ve Kart Bedeli Dekontları – İkamet izni harcı (ülkelere ve süreye göre belirlenen tutar) ve ikamet izni kartı (belge) bedelinin maliye veznesine veya bankaya ödendiğini gösteren makbuzlar.

Başvuru randevusunda tüm bu belgeler dosya halinde Göç İdaresi’ne teslim edilir. Belgelerde eksiklik varsa, memurlar genelde tamamlanması için ek süre tanır. Eksik belgelerin verilen süre içinde tamamlanmaması halinde başvuru işlemden kaldırılabilir (ret ile sonuçlanabilir) Bu nedenle istenen belgelerin tam ve doğru hazırlanması önemlidir.

İkamet İzni İçin Ödenmesi Gereken Harç Miktarı Ne Kadardır?

İkamet izni harç ücreti, yabancının uyruğuna ve talep edilen süreye göre değişmektedir. Her yıl Harçlar Kanunu Genel Tebliği ile güncellenen harç tutarları vardır. Örneğin 2025 yılı için ikamet izni belge bedeli (kart ücreti) 810 TL olarak belirlenmiştir. Harç tutarı ise çoğu ülke vatandaşı için ilk ay için asgari 549,60 TL, sonraki her ay için 1.876,70 TL şeklinde hesaplanmaktadır. Bazı ülke vatandaşları karşılıklılık ilkesi gereği harçtan muaftır veya indirimli harç öder; Çek Cumhuriyeti, İrlanda, Danimarka, Kosova, Nepal, Sri Lanka, Suriye ve Türkmenistan gibi ülkeler harçtan tamamen muaftır. Harç ve belge bedeli, başvuru sırasında vergi dairesi veya anlaşmalı bankalara yatırılmalı ve dekontları dosyaya eklenmelidir.

Başvurunun değerlendirilmesi

Göç İdaresi, tamamlanan ikamet izni başvurusunu kayıt altına aldıktan sonra incelemeye alır. Kanunen başvurular en geç 90 gün içinde karara bağlanmalıdır. Fiilen çoğu başvuru birkaç hafta içinde sonuçlansa da yoğunluk durumuna göre bu süre uzayabilir. Başvuru incelemesi devam ederken yabancının mevcut vize/ikamet süresi bitse bile, verilen başvuru (müracaat) belgesi sayesinde yabancı Türkiye’de yasal olarak 90 gün kalmaya devam edebilir. Başvuru belgesi, yabancıya randevu gününe kadar ve değerlendirme süresince ikamet hakkı tanır. Hatta bu belge ile, sonuç beklerken yabancı Türkiye’den çıkış yapıp kısa süreliğine geri gelebilir; müracaat belgesi ve harç makbuzu ile en fazla 15 gün yurtdışında kalmak kaydıyla çoklu giriş-çıkış yapma imkanı tanınmıştır.

Başvurunun olumlu sonuçlanması halinde yabancıya ikamet izni onay yazısı ve ikamet izni kartı verilir. İkamet izni kartı, belirlenen süre boyunca yabancının Türkiye’de yasal olarak ikamet ettiğini gösterir resmi belgedir (ikamet tezkeresi). Kart basımı ve teslimi birkaç gün alabilir; genellikle PTT yoluyla yabancının adresine gönderilir veya il göç idaresinden teslim alınır. Olumsuz sonuç (ret kararı) halinde ise yabancıya veya vekiline karar yazılı olarak tebliğ edilir. Ret gerekçesi ve itiraz hakları tebligatta belirtilir. Başvurusu reddedilen yabancılar için izlenecek yol ve yasal haklar aşağıda “Ret ve İtiraz” bölümünde ele alınmıştır.

İkamet izni uzatma (yenileme) başvurusu da benzer şekilde e-ikamet üzerinden yapılır. Mevcut ikamet izni süresi dolmadan önce uzatma talep edilmelidir. Kanuna göre uzatma başvuruları, iznin bitiş tarihinden 60 gün öncesinden başlayarak iznin son gününe kadar yapılabilir; süresi dolmadan başvurunun tamamlanması şarttır. Örneğin ikamet izni 30 Aralık’ta bitecek bir yabancı, 1 Kasım’dan itibaren uzatma başvurusu yapabilir ve en geç 30 Aralık’a kadar başvurmuş olmalıdır. Süresi geçirildikten sonra uzatma talebi alınmaz; kişi ancak farklı bir ikamet izni türüne ilk başvuru yapabilir veya cezalı çıkış yapıp tekrar giriş yapması gerekebilir. Uzatma başvurusunda da benzer belgeler (yeni fotoğraf, güncel sigorta, adres belgesi vb.) istenir ancak pasaport fotokopisi vb. zaten dosyada olan belgeler genelde sistemde bulunur. Uzatma başvurusu sürecinde de yabancıya müracaat belgesi verilir ve yeni karar çıkana kadar önceki ikamet hakları devam eder.

İkamet İzni Başvurularının Reddedilme Nedenleri

İkamet izni başvuruları, gerekli koşulların sağlanamaması veya usulde yapılan hatalar nedeniyle reddedilebilir. Başvurunun reddi, yabancı açısından ciddi sonuçlar doğurabilir; zira ikamet izni alamayan bir yabancının Türkiye’de yasal olarak kalma imkanı kalmaz. Bu nedenle başvuruda bulunurken ret sebeplerini önceden bilmek ve bunlardan kaçınmak önemlidir. İkamet izni başvurusunun reddine yol açabilecek başlıca durumlar şunlardır:

  1. Başvuru sahibinin, talep ettiği ikamet izni türünün şartlarını karşılamaması: Örneğin kısa dönem ikamet izni için yeterli maddi imkanı belgeleyememek, aile izni için destekleyici eşin gelir/ikamet şartını sağlayamaması, öğrenci izni için geçerli bir okul kaydı sunulamaması gibi durumlar ret sebebidir.

  2. Kanunda öngörülen engelleyici hallerin bulunması: Yabancı hakkında sınır dışı etme (deport) kararı veya ülkeye giriş yasağı kararı bulunuyorsa ikamet izni verilmez. Benzer şekilde, kamu sağlığına tehdit oluşturacak bulaşıcı hastalık taşıyanlar (tedavi olmaksızın) veya kamu güvenliğini tehdit eden kişiler de izin alamaz (Kanun m.7 kapsamında).

  3. Vize ihlali yapmış olmak: Vize veya muafiyet süresini izinsiz aşan bir yabancı, yakalandığında ya da ülkeyi terk ederken ceza öder. Bu durumdaki bir yabancının hemen ardından ikamet izni başvurusu genellikle olumsuz karşılanır. Kanun, vize süresi bittikten sonra en fazla 10 gün içinde başvuranların müracaatını değerlendirmeye almaktadır; bu süre geçirilmişse başvurular reddedilir.

  4. Yanlış amaç beyanı: Yabancının kendi durumuna uygun olmayan bir ikamet türüne başvurması da retle sonuçlanabilir. Örneğin uzun süre çalışmak amacıyla gelen bir yabancının çalışma izni yerine turistik ikamet iznine başvurması halinde, gerçek amacı anlaşılırsa oturma izni verilmeyebilir. İkamet izni, veriliş amacının dışında kullanılamaz.

  5. Adres beyanı veya ikametgah sorunları: Yabancı, Türkiye’de kalacağı adresi doğru şekilde bildirmelidir. Hiç adres göstermemek veya gerçekte kalmadığı bir yeri beyan etmek tespit edilirse başvuru reddedilebilir. Ayrıca ikamet adresinin yabancının barınmasına elverişli olmaması (çok sayıda kişinin aynı adreste kaydı bulunması gibi durumlar) da sorun yaratabilir.

  6. Talep edilmesi halinde adli sicil belgesi sunmamak: Göç İdaresi bazı başvurularda yabancının kendi ülkesinden alınmış sabıka kaydı belgesi isteyebilir. Özellikle uzun dönem, yatırımcı ikameti gibi izinlerde veya şüpheli durumlarda bu istenir. Bu belgeyi ibraz edemeyenlerin başvurusu olumsuz etkilenebilir.

  7. Genel güvenlik ve kamu düzeni açısından sakıncalı haller: İlgili makamlar, başvuran yabancının terör örgütleriyle bağlantısı, yasa dışı faaliyetleri gibi ulusal güvenlik riskleri saptarsa ikamet izni vermeyebilir. Bu tip ret kararları genellikle gizli gerekçelere dayansa da, kamu düzeni gerekçesi Kanun’da ret nedeni olarak yer almaktadır.

Yukarıda sayılanlar dışında, somut olaya özgü başka ret sebepleri de ortaya çıkabilir. Kanun, ret nedenlerini sınırlı bir liste olarak vermemiştir; temel kural, yabancının ikamet izni alabilmek için tüm yasal şartları karşılaması gerektiğidir. İkamet izni talebi reddedilen yabancının Türkiye’de ikamet imkanı kalmayacağı için, böyle bir durumla karşılaşmamak adına başvuru sürecinin dikkatlice yürütülmesi gerekir. Mümkünse uzman bir yabancılar hukuku avukatından destek alarak başvuru yapmak, hatalı işlemlerden kaynaklı ret riskini en aza indirecektir.

İkamet İzni Başvurusunun Reddedilmesi Halinde İtiraz ve Dava Yolları

İkamet izni başvurusu reddedilen bir yabancı, bu karara karşı yasal yollara başvurabilir. Türkiye’de idari kararların yargısal denetimi mümkündür ve ikamet izni ret kararları da yargıya taşınabilir. Ayrıca idari mercie itiraz yolu da bulunmaktadır. Ret kararına karşı atılabilecek adımlar şöyle özetlenebilir:

1. İdari İtiraz (Göç İdaresi’ne İtiraz)

İkamet izni talebi reddedilen kişi, karar kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne itiraz başvurusu yapabilir. Bu, idari bir dilekçe ile üst makama yapılan itiraz yoludur. İtiraz dilekçesinde ret kararının haksız veya hukuka aykırı olduğu gerekçeleri ve varsa eksiklerin giderildiği belirtilerek kararın kaldırılması talep edilir.

Göç İdaresi yapılan itirazı 30 gün içinde değerlendirip karara bağlar. İtiraz sonucu üç şekilde olabilir:

  • İtiraz kabul edilirse, yabancının ikamet izni başvurusu yeniden incelenir ve gerekli şartlar sağlanmışsa ikamet izni verilebilir. Bu durumda idari süreçte sorun çözülmüş olur.

  • İtiraz reddedilirse (yani Göç İdaresi, ilk ret kararında direnirse), bu durumda yabancıya olumsuz cevap tebliğ edilir ve artık yargı yoluna gitmek gerekir.

  • 30 gün içinde cevap verilmezse, kanunen itiraz talebi zımnen reddedilmiş sayılır. Bu durumda da süre kaybetmeden dava yoluna başvurmak gerekir.

Dikkat edilmesi gereken nokta, itiraz başvurusu yapıldığında dava açma süresinin işlemesinin durduğudur. İlk ret kararının tebliğinden itibaren 60 günlük dava açma süresi vardır; eğer yabancı önce 60 gün içinde idareye itiraz ettiyse, itiraz ettiği anda dava açma süresi durur. İtiraz cevabı gelene kadar süre işlemez, cevap geldiğinde kalan süre kaldığı yerden devam eder. Örneğin tebliğden 10 gün sonra itiraz yapıldıysa ve 20 gün sonra red cevabı geldiyse, geriye dava açmak için 60-10-20 = 30 gün kalmıştır. Bu kalan süre içinde dava açılmalıdır. Hiç cevap gelmezse 60 günlük sürenin kalan kısmı itirazın 30. gününden itibaren işlemeye devam eder.

2. Yargı Yolu (İdare Mahkemesinde İptal Davası)

Yabancı, ret kararının iptali talebiyle idare mahkemesinde dava açabilir. İster idari itiraz yolunu kullansın ister kullanmasın, toplamda ret tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açma hakkı vardır. İdari itiraz yapmadan doğrudan dava açmak da mümkündür; kanun, idari itiraz yolunu zorunlu bir ön şart olarak öngörmemiştir. Dolayısıyla yabancı, uygun görürse vakit kaybetmemek adına doğrudan mahkemeye de başvurabilir.

Dava, bir iptal davası niteliğindedir ve ret kararının hukuka aykırı olduğunu ortaya koymayı amaçlar. Yetkili mahkeme, ret kararını veren makamın bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir. Eğer ret kararı Türkiye’nin yurtdışındaki temsilciliğince (konsolosluk tarafından) verilmişse, merkezi idare işlemi sayılabileceği için Ankara İdare Mahkemesi’nde dava açılır. Valilik (İl Göç İdaresi) tarafından verilen ret kararlarında ise ilgili ildeki idare mahkemesi yetkilidir.

Dava açma süresi, ret kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gündür (itiraz yapılmışsa yukarıda açıklandığı gibi kalan süre hesaplanır) Bu süre geçirildiğinde dava hakkı kaybedilir ve ret kararı kesinleşir. Sürelerin doğru takibi bu nedenle çok önemlidir.

Dava dilekçesi, yabancının ikamet izni talebinin haksız yere reddedildiğini hukuki ve fiili gerekçeleriyle izah etmelidir. Başvuru sahibi, ikamet izni için gereken şartları aslında taşıdığını veya ret gerekçelerinin yerinde olmadığını belgeleyecek tüm bilgi ve evrakı dava dosyasına sunmalıdır. Örneğin ret nedeni olarak “kalış amacını haklı gösterememe” denilmişse, yabancı kalış amacının geçerli olduğunu kanıtlayan belgeleri (ülkesine dönememe sebebi, burada aile bağları, iş kurma planı vb.) sunmalıdır. İdare mahkemesi, dosyayı inceleyerek ret işleminin hukuka uygun olup olmadığına karar verir. Mahkeme ret kararını iptal ederse, idarenin kararı hukuken ortadan kalkar ve Göç İdaresi yeni bir değerlendirme yapmak durumunda kalır. Bu genellikle, şartlar tamamlanmışsa ikamet izninin verilmesiyle sonuçlanır.

İdare mahkemesinin kararına karşı taraflar bölge idare mahkemesine (istinaf) başvurma hakkına sahiptir. İstinaf süresi kararın tebliğinden itibaren 30 gündür.  Bölge idare mahkemesinin vereceği karar ise kesin olup temyize (Danıştay’a) götürülemez.

Yürütmenin durdurulması talebi

İkamet izni ret kararı verildiğinde, yabancıya tebliğden itibaren genellikle 10 gün içinde ülkeyi terk etmesi bildirilir; aksi takdirde hakkında sınır dışı işlemi yapılabileceği ihtar edilir. Bu durumda dava açılmış olması, tek başına yabancının ülkede kalma hakkını otomatik olarak sürdürdüğü anlamına gelmez. Ancak, idari davada yürütmenin durdurulması talep edilip mahkemece bu talep kabul edilirse, yargılama süresince yabancının ikamet hakkı korunur. Yürütmeyi durdurma, mahkeme kararı kesinleşmeden önce idari işlemin uygulanmasını askıya alan bir tedbirdir. İkamet izni ret kararına karşı dava açılırken eğer yabancı Türkiye’de kalmaya devam etmek istiyorsa dilekçesinde mutlaka yürütmenin durdurulmasını talep etmelidir. Mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verirse, dava sonuçlanana kadar yabancı ülkede kalmaya devam edebilir ve bu süre içinde ikamet izni almış gibi yasal statüsünü korur. Aksi halde, mahkeme sonucunu beklerken 10 günlük süresi dolan yabancının ülkeden çıkması gerekir; çıkmazsa idare zorla sınır dışı işlemi yapabilir. Bu nedenle ret kararına karşı yargı yoluna başvurulacaksa, uzman bir avukat yardımıyla hem dilekçenin hem de geçici hukuki koruma taleplerinin usulünce hazırlanması kritik önemdedir.

3. Ülkeyi terk ederek yeniden başvuru

 Bazı yabancılar, ret kararı sonrası yargı yoluna gitmek yerine Türkiye’den çıkış yapıp bir süre sonra yeniden ikamet izni başvurusu yapmayı düşünebilmektedir. Kanun ve yönetmelik, bu konuda özel bir düzenleme getirmiştir. İkamet izni başvurusu reddedilen kişiler, ret tebligatından itibaren 6 ay içinde tekrar ikamet izni başvurusu yapmak isterlerse aynı kalış amacıyla başvuramazlar. Yani reddedilen ikamet izni gerekçesiyle 6 ay dolmadan yeni bir başvuru yapacaklarsa, başvuru sebebini değiştirmeleri gerekir. Örneğin turizm amaçlı başvurusu reddedilen bir yabancı, 6 ay içinde yeniden başvuracaksa bu kez farklı bir amaç (örneğin öğrenci ya da aile ziyareti vb.) belirtmek zorundadır. Eğer aynı gerekçeyle tekrar başvurmak istiyorsa 6 ay beklemesi gerekir. Bu kural, YUKK Uygulama Yönetmeliği m.21/10’da açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla, ret kararı alan kişi hemen ertesi ay aynı tür ikamet iznine başvurursa dosyası otomatik olarak reddedilecektir. Ancak 6 ay geçtikten sonra aynı gerekçeyle başvuru yapabilir.

Ret kararı sonrası Türkiye’de kalış süresi biten veya 10 günlük ek süresi dolan yabancının ülkeyi terk etmesi zorunludur. Çıkış yaparken sınır kapısında, eğer vize/ikamet ihlal süresi varsa para cezasını ödemelidir. Aksi halde daha sonra ülkeye girişinde ceza tahsil edilir ve ödenmeyen cezalar giriş yasağına dönüşebilir. Ret kararı almış ve süresi dolmuş bir yabancının Türkiye’de kalmaya devam etmesi halinde kaçak durum ortaya çıkar ve sınır dışı edilme riski doğar. İkamet izni olmaksızın ülkede kalanlara idari para cezaları da uygulanır. Bu nedenle, ret kararına rağmen Türkiye’de kalmak isteyenlerin mutlaka yasal yollara başvurarak (itiraz/dava) kalışlarını meşrulaştırmaları gerekmektedir.

Özetlemek gerekirse: İkamet izni başvurusunun reddine karşı yabancılar hukuki haklara sahiptir. 60 gün içinde idareye itiraz veya dava açma seçenekleri bulunmaktadır. Süreçler doğru yönetilirse, haksız ret kararları mahkeme tarafından iptal edilebilmekte ve yabancılar haklarına kavuşmaktadır. Ancak bu süreç teknik ayrıntılar içerdiğinden bir avukat desteği alınması en sağlıklı yaklaşım olacaktır. Özellikle sürelere riayet edilmesi, dava açılırken yürütmenin durdurulmasının talep edilmesi ve delillerin eksiksiz sunulması yabancının mağduriyet yaşamaması için kritik önemdedir.

Türkiye’de yaşamak isteyen yabancılar için ikamet izni, uyulması gereken yasal prosedürler ve şartlar ile düzenlenmiş bir izin mekanizmasıdır. Bu kapsamlı rehberde ele alındığı üzere, kısa dönem, aile, öğrenci, uzun dönem, insani ve insan ticareti mağduru ikamet izinleri gibi farklı kategoriler mevcuttur ve her birinin kendine özgü şartları bulunmaktadır. İkamet izni başvuru süreci dikkat ve titizlik gerektirmektedir; gerekli belgelerin eksiksiz hazırlanması, yasal sürelerin takip edilmesi ve yabancının durumuna uygun izne başvurulması başarı şansını arttırır. Bununla birlikte, her şeye rağmen başvurunun reddedilmesi halinde yabancıların yasal hakları vardır. Ret kararına karşı idari itiraz yolu ve Türk idari yargısında iptal davası açma imkanı bulunmaktadır. Kanun koyucu, bu süreçlerde yabancıların mağdur olmaması için 60 günlük dava açma süresi, yürütmenin durdurulması talebi gibi haklar tanımıştır. Uygulamada, ikamet izni ret ve iptal davalarında mahkemeler, idarenin takdir yetkisini kamu yararı ve objektif ölçütler içinde kullanıp kullanmadığını denetlemektedir. Haksız ret işlemlerinin iptali ile birçok yabancı, Türkiye’de kalma hakkını yargı kararıyla geri kazanmıştır. Sonuç olarak, ikamet izni konusunda doğru ve güncel bilgiyle hareket etmek, gerektiğinde uzman hukukçulardan danışmanlık almak ve yasal yolları zamanında kullanmak, Türkiye’de uzun vadeli ikamet hedefi olan yabancılar için en sağlıklı yol olacaktır.

Sıkça Sorulan Sorular

Kimler ikamet izni almak zorundadır?

Türkiye’de vize veya vize muafiyeti süresinden (genellikle 90 günden) daha uzun süre kalmak isteyen tüm yabancı uyruklu kişiler ikamet izni almak zorundadır. Diplomatik pasaport sahipleri ve resmi misyon mensupları görev sürelerince, ayrıca çalışma izni sahipleri (çalışma izni ikamet izni yerine geçer) ile mavi kart sahibi eski Türk vatandaşları gibi belirli istisnalar bu zorunluluğun dışındadır. Bunların haricindeki yabancılar, yasal kalış için uygun türde bir ikamet izni almalıdır.

İkamet izni çeşitleri nelerdir?

Yabancılar için düzenlenen ikamet izni türleri şunlardır: kısa dönem ikamet izni (turizm, taşınmaz sahibi, iş kurma, araştırma vb. amaçlarla), aile ikamet izni (Türk vatandaşı veya ikamet sahibi yabancının eş ve çocukları için), öğrenci ikamet izni (Türkiye’de eğitim alacak ilk, orta veya yükseköğrenim öğrencileri için), uzun dönem ikamet izni (en az 8 yıl kesintisiz ikamet etmiş yabancılar için süresiz izin), insani ikamet izni (istisnai durumlar ve insani gerekçelerle verilen geçici izin) ve insan ticareti mağduru ikamet izni (insan ticareti suçunun mağdurlarına yönelik özel izin). Her bir iznin koşulları ve süresi farklıdır.

İkamet izni başvurusu nereye ve nasıl yapılır?

İkamet izni başvuruları, Göç İdaresi Başkanlığı’nın online sistemi olan e-İkamet üzerinden yapılır. Yabancı uyruklu kişi, e-ikamet web sitesinde kendine uygun başvuru türünü (ilk başvuru, uzatma, geçiş) seçerek form doldurur ve sistemden randevu alır. Belirtilen tarih ve saatte, başvuru formu ve gerekli evraklarla birlikte ikamet edilecek ildeki İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne bizzat gidilir. Başvuru belgeleri teslim edilip harçlar ödenir. Başvuru alındıktan sonra değerlendirme süreci başlar ve en geç 90 gün içinde sonuçlanır. Sonuç olumlu ise ikamet kartı düzenlenir; olumsuz ise ret kararı tebliğ edilir.

İkamet izni başvurusu için gerekli belgeler nelerdir?

Başvuruda sunulacak belgeler, başvuru türüne göre değişebilmekle birlikte genel olarak şunlardır: Pasaport veya seyahat belgesi fotokopisi (asgari 60 gün ek geçerlilik süresi olmalı), biyometrik fotoğraf, ikamet izni başvuru formu, yeterli maddi imkana sahip olunduğunu gösteren beyan veya belge, Türkiye’deki adresi gösterir belge (kira kontratı, adres kayıt belgesi vb.), tüm süreyi kapsayan sağlık sigortası poliçesi, ikamet izni harç dekontu ve kart bedeli dekontu. Ayrıca kalış amacına göre ek belgeler gerekir: öğrenci ise okul kabul/yazı belgesi, aile izni ise evlilik cüzdanı ve eşin gelir belgesi, kısa dönem-turistik ise konaklama veya davetiye bilgileri, taşınmaz için tapu, tedavi amaçlıysa hastane kabul yazısı gibi. Göç İdaresi, gerekli gördüğü durumda ek belge talep edebilir. Belgelerin asılları randevuya götürülmeli, tercüme ve noter onayı gerekiyorsa önceden yaptırılmalıdır.

İkamet izni ücreti ne kadardır?

İkamet izni için iki tür ücret ödenir: ikamet izni harcı ve ikamet kartı (belge) bedeli. Kart bedeli her yabancı için sabit tutardır ve her yıl belirlenir (2025 yılı için 810 TL’dir) Harç miktarı ise yabancının uyruğuna ve talep edilen süreye göre değişir. Çoğu ülke vatandaşı için ilk ay bir defaya mahsus yaklaşık 550 TL, sonraki her ay için ~1876,70 TL harç alınmaktadır. Örneğin 1 yıllık ikamet izni harcı yaklaşık (ilk ay 550 TL + 11 ay × 1876,70 TL) tutarında olacaktır. Ancak bazı ülkelerle yapılan anlaşmalar gereği harç muafiyeti vardır; örneğin Suriye, Türkmenistan, İrlanda, Danimarka, Kosova gibi ülkelerin vatandaşlarından harç alınmamaktadır. Harçlar ve kart bedeli, başvuru esnasında vergi dairesine veya anlaşmalı bankalara yatırılır; dekontları ibraz edilir.

İkamet izni başvurusu kaç günde sonuçlanır?

Kanunen ikamet izni başvuruları, eksiksiz evrak tesliminden itibaren en geç 90 gün içinde karara bağlanır. Uygulamada çoğu başvuru 4-8 hafta içinde sonuçlanmaktadır. Başvurunun durumu e-ikamet sistemi üzerinden “değerlendirme aşamasında” olarak takip edilebilir. 90 günü aşan gecikmeler istisnai olup, böyle bir durumda il göç idaresine başvurup bilgi almak mümkündür. Başvuru onaylandığında Göç İdaresi SMS veya e-posta ile bilgi verebilir ve ikamet izni kartı basıldıktan sonra PTT ile bildirdiğiniz adrese teslim edilir. Başvuru sırasında verilen Müracaat Belgesi, sonuçlanma sürecinde yabancının yasal olarak kalmasını sağlar ve 15 güne kadar yurt dışına çıkıp dönme hakkı tanır.

Vize süresi bittikten sonra ikamet izni başvurusu yapılabilir mi?

İkamet izni başvurularının ideal olarak yabancının vize veya vize muafiyeti süresi dolmadan önce yapılması gerekir. Ancak yasal düzenleme, vize veya muafiyet süresi sona erdikten sonra kısa bir ek süre tanır. Vize süresi biter bitmez başvuru yapamayan yabancılar, en geç 10 gün içinde ikamet izni için online başvuru yaparlarsa müracaatları değerlendirmeye alınır. 10 günü aşan gecikmelerde yapılan başvurular ise geçersiz sayılabilir ve bu kişiler vize ihlali yapmış konuma düşer. Bu durumda yabancı, çıkışta cezai harç ödeyerek ülkeyi terk etmeli ve tekrar giriş yaparak başvuru sürecine yeniden başlamalıdır. Özetle: vize/ikamet süreniz dolmuşsa en fazla 10 gün içinde e-ikamet başvurusu yapmanız gerekir, daha uzun gecikmede başvurunuz kabul edilmeyecektir.

İkamet izni uzatma başvurusu ne zaman yapılmalıdır?

Mevcut ikamet izni süresi dolmak üzere olan yabancılar, kalmaya devam etmek isterlerse uzatma başvurusu yapmalıdır. Uzatma (yenileme) başvuruları, kanunen ikamet izni bitiş tarihine 60 gün kala başlayarak iznin son gününe kadar yapılabilir. Örneğin izni 31 Aralık’ta sona erecek bir kişi, 1 Kasım’dan itibaren uzatma başvurusu yapabilir ve en geç 31 Aralık günü mesai bitimine kadar başvurmalıdır. İzin süresi dolduktan sonra yapılan uzatma talepleri kabul edilmez; bu durumda kişi ancak farklı bir ikamet izni türüne ilk başvuru yapabilir veya ülkeyi terk edip tekrar giriş yaparak süreci baştan başlatabilir. Uzatma başvurusu da e-İkamet sistemi üzerinden yapılır ve yabancıya müracaat belgesi verilerek yeni ikamet izni kararı çıkana dek önceki izninin sağladığı haklar korunur.

Oturma iznim varken Türkiye dışına çıkarsam iznim iptal olur mu?

Geçerli ikamet izni bulunan yabancılar, izin süreleri içinde Türkiye’den geçici olarak ayrılabilir ve yeniden ülkeye dönebilirler. Kısa süreli yurt dışı seyahatleri ikamet iznini iptal etmez. Ancak bazı izin türlerinde uzun süre Türkiye dışında kalmak sakınca doğurabilir: Uzun dönem ikamet izni sahibi kişiler, bir yıldan daha uzun süre kesintisiz yurtdışında kalırlarsa izinleri iptal edilebilir (eğitim, sağlık, zorunlu görev halleri hariç) Kısa dönem ikamet izni veya aile ikamet izni sahipleri için geçmişte 120 günü aşan yurtdışı kalışlarında uzatma verilmemesi gibi bir kural vardı, ancak 13.08.2016 tarihinde yapılan düzenleme ile kısa dönem izinler için belirli bir yurtdışında kalma kısıtlaması kaldırılmıştır. Yine de, ikamet süresinin büyük bölümünü Türkiye dışında geçiren yabancıların uzatma başvuruları değerlendirilirken, idare bu durumu göz önüne alabilir. Öğrenci ikamet izni sahipleri de eğitim amacıyla tatillerde ülkelerine gidebilirler; bu izinlerde de belirli bir sınır yoktur fakat öğrencinin eğitimine devam etmesi şarttır. Sonuç olarak, makul süreli yurtdışı seyahatleri sorun olmazken, çok uzun süre Türkiye’den ayrı kalmak bazı izinlerde hak kaybına yol açabileceğinden, planlanan uzun ayrılıklarda Göç İdaresine bilgi alınması tavsiye edilir.

İkamet izni ile çalışabilir miyim?

Hayır, ikamet izni sahibi olmak yabancıya otomatik olarak çalışma hakkı vermez. Türkiye’de yasal olarak çalışmak isteyen yabancılar, ayrıca çalışma izni almak zorundadır. Oturma izni, sadece ikamet hakkı tanır; yabancının bir işte çalışmasına izin vermez. Çalışma izni başvurusu, Aile ve Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ayrı bir süreçle yapılır. Ancak istisna olarak, öğrenci ikamet izni bulunan ön lisans/lisans öğrencileri öğrenimlerinin ilk yılından sonra, lisansüstü öğrenciler ise hemen, çalışma izni almak kaydıyla part-time veya full-time çalışabilirler. Uzun dönem ikamet izni veya aile ikamet izni sahipleri de çalışma izni almak koşuluyla herhangi bir sektörde çalışabilir. Bazı durumlarda Türk vatandaşı sayılan kişiler (örneğin mavi kartlılar) çalışma izni olmaksızın çalışabilir. Genel kural olarak, ikamet izni yabancının ülkede kalmasına yöneliktir, çalışma hakkı ise ayrı izne tabi olduğundan, ikamet izni sahiplerinin işverenleri aracılığıyla veya bireysel olarak çalışma iznine başvurmaları gerekir.

İkamet iznim devam ederken adresimi değiştirdim, ne yapmalıyım?

İkamet izni sahipleri, adres değişikliğini 20 gün içinde Göç İdaresi’ne bildirmekle yükümlüdür. Bildirim yapılmazsa idari para cezası uygulanabilir veya ikamet izni iptal edilebilir. Yeni adreste kalmayı kanıtlayan belge (kira sözleşmesi, tapu, taahhütname vb.) sunulmalıdır.

Turistik ikamet izni neden reddediliyor?

Son yıllarda turistik ikamet izni başvuruları özellikle uzatma taleplerinde sıkı şekilde incelenmektedir. Türkiye’de fiilen turizm amacı dışında kaldığı tespit edilen veya yeterli konaklama/gelir belgesi sunamayan kişilerin başvuruları sıklıkla reddedilmektedir. Ayrıca aynı adreste çok sayıda yabancı kaydı bulunması da ret sebebi olabilir.

Eşim Türk vatandaşı ancak hakkımda giriş yasağı var. Aile ikamet izni alabilir miyim?

Genel kural olarak ülkeye giriş yasağı bulunan kişilere ikamet izni verilmez. Ancak yasağın dayanağına göre insani nedenlerle veya mahkeme kararıyla yürütmenin durdurulması alınarak izin sağlanabilir. Bu gibi durumlarda dava yoluna başvurulması ve avukat aracılığıyla sürecin yürütülmesi gerekir.

İkamet izniyle Türkiye’de araç veya gayrimenkul satın alabilir miyim?

Evet. İkamet izni sahibi yabancılar, Türk vatandaşlarıyla aynı şekilde taşınmaz satın alabilir ve araç edinebilirler. Ancak tapu ediniminde yabancılar için belirli bölgesel sınırlamalar (askeri bölgeler, kıyı şeridi sınırlamaları vb.) geçerlidir.

İkamet izni başvurum “değerlendirme aşamasında” görünüyor, bu ne anlama gelir?

Bu ifade, başvurunun Göç İdaresi tarafından incelendiğini gösterir. Bu süreçte yabancı, müracaat belgesi sayesinde yasal olarak Türkiye’de kalabilir. Ortalama sonuçlanma süresi 4–8 haftadır, ancak yoğun dönemlerde 90 güne kadar uzayabilir.

İkamet izni kartım gelmeden yurt dışına çıkabilir miyim?

Evet, müracaat belgesi ve harç dekontu ile birlikte, bir defaya mahsus olmak üzere 15 güne kadar yurt dışına çıkış ve dönüş yapılabilir. Ancak bu sürenin aşılması hâlinde başvuru geçersiz sayılabilir.

İkamet izni başvurusu reddedilirse Türkiye’ye giriş yasağı konur mu?

Hayır, her ret kararı otomatik olarak giriş yasağı anlamına gelmez. Ancak ret sonrası 10 günlük çıkış süresi geçirilirse veya kişi ülkede kaçak konuma düşerse, bu durum idari para cezası ve giriş yasağı uygulanmasına yol açabilir.

İkamet izni başvurusunda avukat tutmak zorunlu mu?

Hayır, zorunlu değildir; ancak süreç teknik ayrıntılar ve süre sınırlamaları içerdiği için bir yabancılar hukuku avukatıyla çalışmak hatasız ve hızlı sonuç almayı kolaylaştırır. Özellikle ret kararı, deport tehdidi veya itiraz süreçlerinde profesyonel destek büyük önem taşır.

İkamet izni başvurum reddedildi, ne yapmalıyım?

İkamet izni talebiniz reddedildiyse, öncelikle size tebliğ edilen ret gerekçelerini dikkatlice okumalısınız. Ret kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde iki yoldan birini (veya sırasıyla ikisini) kullanabilirsiniz: İdari itiraz veya yargı yoluyla iptal davası. İdari itiraz için, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne hitaben bir dilekçeyle kararın yeniden değerlendirilmesini talep edebilirsiniz. Bu itiraz, tebliğden sonra 60 gün içinde yapılmalı ve Göç İdaresi genelde 30 gün içinde cevap vermektedir. İtirazınız kabul edilirse sorun çözülür; reddedilirse veya cevap alamazsanız, kalan süre içinde idare mahkemesinde dava açabilirsiniz. Doğrudan dava açmak da mümkündür – ret kararının iptali için yabancının bulunduğu yerin idare mahkemesine başvurulur. Dava açma süresi de tebliğden itibaren 60 gündür (itiraz yaptıysanız itiraz sürecine göre kalan süre hesaplanır) Dava açarken, mahkemeden yürütmenin durdurulması talep etmek önemlidir; zira ret kararı sonrası genelde yabancıya 10 gün içinde ülkeyi terk etmesi bildirildiğinden, mahkeme yürütmeyi durdurursa dava sonuna kadar ülkede kalmanıza izin verilir. Hiçbir yasal yola başvurmayıp ülkede kalmaya devam ederseniz, 10 günün sonunda kaçak duruma düşer ve deport riskiyle karşılaşırsınız. Ayrıca unutmayın: aynı amaçla yeni bir ikamet başvurusu yapabilmek için 6 ay beklemeniz gerekir. Farklı bir amaç sunarak 6 ay dolmadan başvuru yapabilirsiniz ancak durumunuza uygun yeni gerekçeler sunmalısınız. Bu süreçlerde hak kaybı yaşamamak için bir avukattan destek almanız yararlı olacaktır.

Yabancı Avukatı Nasıl Bulunur?

Türkiye’de ikamet izni başvuruları ve bu başvurulara ilişkin ret kararları, yabancıların yaşamını doğrudan etkileyen önemli idari işlemlerdir. Bu süreçler, yalnızca mevzuat bilgisi değil, aynı zamanda uygulama pratiği ve tecrübesi gerektirir. Başvuruların doğru yürütülmemesi, sürelerin kaçırılması veya eksik belgelerin sunulması hâlinde, ikamet hakkının kaybedilmesi, sınır dışı riski ve yeniden giriş yasağı gibi ciddi sonuçlar doğabilir.

Eğer siz de iliniz barosuna bağlı bir Yabancılar Hukuku avukatı veya ikamet izni reddi – iptali davalarında uzman bir avukat arayışı içerisindeyseniz, Türkiye Barolar Birliği’nin resmi baro levhasından avukatların ad-soyad bilgileriyle sorgulama yapabilirsiniz. Ancak baro levhasında avukatların çalışma alanları yer almadığından, özellikle “ikamet izni başvurusu”, “ikamet izni reddine itiraz” veya “sınır dışı işlemlerine karşı dava” konularında deneyimli bir avukata ulaşmak için internet üzerinden detaylı araştırma yapmanız faydalı olacaktır.

İkamet izniyle ilgili işlemler – özellikle ret, iptal ve uzatma süreçleri – usule ilişkin pek çok teknik ayrıntı barındırır. Yanlış beyanda bulunmak, süreyi kaçırmak veya hukuki gerekçeyi doğru ifade edememek, geri dönüşü zor hak kayıplarına neden olabilir. Bu nedenle, sürecin başından itibaren profesyonel bir Yabancılar Hukuku avukatı tarafından takip edilmesi, hem başvurunun olumlu sonuçlanması hem de ret durumunda dava sürecinin doğru yönetilmesi açısından büyük önem taşır.

Bu yazımızda sizlere “İkamet (Oturum) İzni Başvuruları ve Reddi Davaları” hakkında kapsamlı bilgiler sunduk. Daha fazla bilgi almak veya profesyonel hukuki destek için bizimle iletişime geçebilir, durumunuzu detaylı olarak değerlendirebiliriz.

Ayrıca Yabancılar Hukuku alanında yer alan diğer yazılarımıza ulaşmak için tıklayınız. 

Bu makale ve içeriğindeki tüm yazılanlar, yazarın telif hakkı koruması altındadır ve . Yazarın yazılı izni olmaksızın bu makalenin herhangi bir bölümü, elektronik, mekanik, fotokopi, kayıt veya başka herhangi bir yöntemle kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya saklanamaz. İzin alınmadan yapılacak her türlü kullanım, telif hakkı ihlali sayılacak ve yasal işlem başlatılacaktır. İçerik yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır, hukuki danışmanlık yerine geçmez ve doğabilecek zararlardan yazar sorumlu tutulamaz.

Tüm hakları saklıdır. © 2025, Av. Buğra Topaktaş

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Kopyalama Engeli Mevcuttur.