- Pazartesi - Cuma : 09.00 - 18.30
- Pazartesi - Cuma 09.00-18.30
İçindekiler
ToggleGiriş
Hukukumuzda anlaşmalı ve çekişmeli adı altında iki tür boşanma davası ön görülmüştür. Bunlardan ilki olan anlaşmalı boşanma davası, hızlı ve de sancısız bir süreci bünyesinde barındırmasıyla çekişmeli boşanma davasından ayrılmakta ve boşanmak isteyen taraflara bu yönüyle cazip gelmektedir. Yine de anlaşmalı boşanmak isteyen eşlerin kanunun emrettiği birtakım şartları yerine getirmeleri gerekmektedir. Biz de bu yazımızda hem bu şartlar hem de genel olarak anlaşmalı boşanmaya ilişkin süreçler hakkında sizleri bilgilendirmeyi amaçlıyoruz.
Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir?
Anlaşmalı Boşanma Davası, çiftlerin karşılıklı olarak anlaşarak mahkemeye başvurdukları durumda ortaya çıkan dava türüdür; bu dava türünde çiftler arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığından, dava süreci de hızlı bir şekilde sonlandırılmaktadır. Günümüzde çekişmeli boşanma davalarının yıllar sürdüğü ve zaten boşanmanın her koşulda oldukça sancılı bir süreci bünyesinde barındırdığını düşündüğümüzde, çiftler anlaşmalı boşanma yolunu tercih edebilmektedirler. Bununla birlikte anlaşmalı boşanma davası için bazı şartları yerine getirmek gerekmektedir.
Anlaşmalı Boşanma Şartları Nedir?
Anlaşmalı boşanmak isteyen çiftler, TÜRK Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin 3. fıkrasından doğan dört şartı yerine getirmek zorundadırlar. Bu şartlar;
Evliliğin En Az 1 Yıl Sürmüş Olması
TMK madde 166/3 gereğince çiftlerin anlaşmalı boşanabilmeleri için öncü koşul evliliğin en az 1 yıl sürmüş olmasıdır. Evlenme Tarihi ile anlaşmalı boşanma için mahkemeye başvurulan tarih arasında en azından bir yıllık süre bulunmalıdır. Bu bir yıllık sürenin hesabında resmi nikah tarihi baz alınacak olup resmi nikah öncesi dini nikahlı geçirilen süre dikkate alınmayacaktır. Uygulamada sıklıkla karşımıza çıktığından bu hususu da belirtme gereği duyuyoruz.
Eşlerin Birlikte Mahkemeye Başvurmuş Olmaları Veya Bir Eşin Açtığı Davayı Diğerinin Kabul Etmesi
Anlaşmalı boşanmada bir diğer şart ise eşlerin mahkemeye birlikte başvurmaları veyahut bir eşin açmış olduğu boşanma davasını diğer eşin kabul etmesidir. Bu hususta eşler ya aynı dilekçeye birlikte imza altına alarak mahkemeye başvuracaklar ya da bir eşin açtığı boşanma davasını diğer eş kabul edecektir.
Eşlerin Anlaşmalı Boşanmaya İlişkin Açık Rızası
Anlaşmalı boşanmada eşler arasında herhangi bir ihtilaf bulunmaması gerekir. Gerek anlaşma metninde gerekse de mahkeme huzurunda alınacak beyanlarında eşler, boşanmaya ilişkin hususlarda anlaşmış olduklarını dile getirmelidirler; Eşlerin özgür iradelerine dayanarak boşanmak isteyip istemedikleri hakim tarafından denetlenmektedir. Bu durumun da bir sonucu olarak, çiftler bir vekil tarafından temsil edilseler dahi boşanmaya yönelik iradi açıklamayı bizzat kendileri yapmak zorundadırlar. Eşlerin aynı hakim tarafından birlikte dinlenilerek beyanlarının alınması gerekmektedir.
Eşler Arasındaki Mali Konulara Ve Çocuklara Yönelik Anlaşmanın Hakimce Uygun Bulunması
Öncelikle anlaşmalı boşanmada taraflar hem mali konularda hem de varsa çocukların velayetlerine ilişkin konularda anlaşmak zorundadırlar. Bu anlaşmanın bir protokol hazırlanması suretiyle gerçekleştirilerek mahkemeye sunulması mümkündür. Mahkemeye sunulan bu protokolün aynı zamanda hakim tarafından da onaylanması gerekmektedir.
Hakim, kamu düzeninden doğan görevi gereği eşler arasındaki anlaşmanın bazı hükümlerinde değişiklik yapılmasını önerebilecektir, bu değişikliklerin taraflarca kabul edilmediği durumda anlaşmalı boşanma mümkün olmayacaktır.
Mali Konulara İlişkin Anlaşma
Mali konulara ilişkin anlaşmalar maddi ve manevi tazminat alacakları ile nafaka alacaklarına ilişkindir. Çiftler bu alacaklarda net bir şekilde anlaşmak zorundadırlar zira Tazminat alacakları ve diğer alacaklar saklı tutularak anlaşmalı boşanma gerçekleştirilemeyecektir. Burada net bir şekilde talep veya feragat iradesi açıklığa kavuşturulmalıdır. Nafakaya ilişkin anlaşma hükümleri ise hakim tarafından özellikle dikkate alınacak ve anlaşmada yoksa bile taraflara nafaka taleplerinin olup olmadığı ayrıca sorulacaktır.
Çocuklara İlişkin Anlaşma
Anlaşmalı boşanma davasında eşler, çocukların durumu hakkında tereddütsüz bir şekilde anlaşmak zorundadırlar. Nitekim anlaşmalı veya çekişmeli olsun, kamu düzeni gereği, hakim çocuklar hakkındaki her bir durumu re’sen değerlendirecektir. Bu kapsamda çocuklar hakkında velayet, iştirak nafakası ve kişisel ilişki gibi konulara hakim tarafından doğrudan müdahale edilmesi mümkündür.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Gerekli Belgeler Nelerdir?
1- Anlaşmalı Boşanma davası açmak için öncelikle bir boşanma dilekçesi hazırlanmalıdır.
2-Dilekçe ile birlikte taraflar mali konulara ve çocuklara ilişkin hususlarda anlaştıklarına dair aralarında anlaşıp imza altına aldıkları bir protokol ve bu protokol gereği gerekli resmi belgeleri mahkemeye sunmalıdırlar.
3- Varsa çocuklara ve eşlere ait kimlik fotokopileri, nüfus kayıt örnekleri ve evlilik cüzdanı fotokopisi de dosyaya eklendikten sonra gerekli harç ve giderlerin de temin edilmesiyle anlaşmalı boşanma davası açılabilecektir.
4- Sürecin devamında duruşma günü belirlenecek ve her iki tarafın da duruşmaya katılıp boşanma iradesini açıklaması ve yapılan boşanma anlaşmasının hakim tarafından uygun bulunmasıyla tek celsede boşanma kararı verilecektir.
Anlaşmalı Boşanma Davasını Kim Açabilir?
Anlaşmalı boşanma davasını eşler birlikte açabileceği gibi, bir eşin açtığı davayı diğer eşin kabul etmesiyle de boşanma davası açılabilecektir.
Anlaşmalı Boşanmada Hakim Anlaşma Üzerinde Değişiklik Yapabilir Mi?
Yukarıda detaylı açıkladığımız üzere taraflar boşanma anlaşmasının şartları konusunda özgürce hareket edebilmektedirler. Bununla birlikte aile kurumu doğrudan kamu düzeninden kaynaklandığından, hukuk sistemimizin değer verdiği önemli kurumlardan olduğundan, taraflara bu konuda anlaşma hakkı tanınmakla birlikte hakimlere de bu anlaşmayı denetim görevi verilmiştir. Öyle ki, hakim boşanma anlaşmasının hukuka veya hakkaniyete uygun olmayan kısımlarında değişiklik yapılması için taraflara öneride bulunabilecektir. Bu değişiklik önerileri özellikle çocukların velayeti, nafaka ve menfaatlerini ilgilendiren hususlarda, haksız alacaklarda, bir tarafın diğer tarafı suistimal ettiği ve hukuka, hakkaniyete aykırı herhangi bir durumda gündeme gelebilmektedir.
Taraflar hakim tarafından değişiklik yapılması önerilen konularda değişikliğe yanaşmadıkları takdirde anlaşmalı boşanma davası reddedilecek veyahut dava çekişmeli boşanma davası olarak devam edecektir.
Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı
Anlaşmalı Boşanmada eşler arasında mal paylaşımı serbestçe yapılabilir. Bu konuda herhangi bir kısıtlama bulunmamakla birlikte eşlerin imza altına alacakları anlaşma protokolünde her bir detayı net bir şekilde belirtmeleri gerekmektedir. Bu doğrultuda paylaşıma konu malların neler olduğu, bu malların ne şekilde paylaşıldığı ve tarafların ileride olası bir mal paylaşımı davası açma hakkından feragat edip etmedikleri hususları açıklığa kavuşturulmalıdır. Feragat protokolden anlaşılıyorsa, anlaşmalı boşanma davası kesinleştikten sonra ayrı bir mal paylaşımı davası açılamayacaktır. Anlaşma protokolünde belirlenmiş mal paylaşımları hakim tarafından hükme esas alınacak ve buna ilişkin karar verilecektir.
Burada önemle belirtmeliyiz ki muğlak cümlelerle belirlenen alacaklardan feragat edildiğine ilişkin hükümler Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarınca eşler arasında mal paylaşımı yapıldığında dair hüküm teşkil etmemektedir. Bu durum ise boşanma sonrasında taraflara mağduriyet yaratabilmektedir. Dolayısıyla anlaşma protokolünde mali konulara ilişkin hükümler oldukça net bir şekilde ifade edilmeli, gerekirse bu hususta bir boşanma avukatından destek alınmalıdır.
Anlaşmalı Boşanmada Çocukların Velayeti
Anlaşmalı boşanmada taraflar, varsa müşterek çocukların eğitim, bakım, gözetim, barınma vb. ihtiyaçlarının karşılanmasından kimin sorumlu olacağı hususlarında tereddütsüz bir şekilde anlaşmak zorundadırlar. Bu zorunluluk esasında kamu düzeninden kaynaklandığından anlaşma hükümlerinin çocukların yüksek menfaatine olmadığı durumlarda hakim tarafından müdahale edilmesi söz konusu olacaktır.
Çocuk veya çocukların velayeti tek bir eşte bulunabileceği gibi eşler aralarındaki anlaşmayla ortak velayet durumu da kararlaştırılabilmektedir. Bu durumda anne ve baba boşanma sonrasında çocuk üzerinde eşit haklara sahip olacak ve çocuk hakkında eşit derecede özen yükümlülüğü altına gireceklerdir. Son olarak belirtelim ki müşterek çocuğun velayeti boşanma anlaşmasıyla tek bir eş üzerinde kararlaştırılmış olunsa dahi, kamu düzeni gereği boşanma sonrasında dahi, bakım ve özen yükümlülüğünü ihmal eden eş üzerinden velayetin kaldırılması talep edilebilecektir.
Anlaşmalı Boşanmada Nafaka
Boşanma davalarında tedbir, iştirak ve de yoksulluk nafakası olmak üzere üç tür nafaka söz konusu olmaktadır. Tedbir nafakası, çekişmeli boşanma davalarında dava sonuçlanıncaya kadar adı üzerinde tedbiren hükmedilen bir nafaka türü olduğundan anlaşmalı boşanma davalarında gündeme gelmeyecektir. Bu durumda anlaşmalı boşanma davalarında yalnızca bir eşin diğerine ödemeyi taahhüt ettiği yoksulluk nafakası ile varsa müşterek çocuklar için ödenecek olan iştirak nafakasının belirlenmesiyle yetinilecektir.
Taraflar yoksulluk nafakası için belirlenecek miktarda serbestçe hareket edebilecek ve belirlenen bu miktara göre nafakaya hükmolunacaktır. Bununla birlikte taraflar açıkça yoksulluk nafakasını anlaşma kapsamından çıkarma imkanını da sahiptirler. Taraflar, yoksulluk nafakasından açıkça vazgeçtiklerini belirtmişlerse artık bu nafakanın boşanma sonrasında talep edilme ihtimali ortadan kalkmaktadır.
İştirak nafakasında ise durum yoksulluk nafakasından farklıdır. İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılmayan anne-babanın, çocuğun bakımı, eğitimi, sağlığı ve zorunlu giderlerine ekonomik durumu doğrultusunda katılması amacıyla çocuk yararına hükmedilen bir nafaka türüdür; İştirak Nafakası Anlaşmalı boşanma protokolünde kararlaştırılmamış olsa ve hatta açıkça iştirak nafakasından feragat edilmiş olsa dahi, boşanma sonrasında bu nafaka talep edilebilecektir.
Her iki nafaka türünün miktarı eşlerce serbestçe belirlenebilecek ve her halükarda hakim, hakkaniyete aykırı düşmesi durumunda, belirlenen bu miktarlarda değişiklik yapılmasını talep edebilecektir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Eşlerden Biri Vazgeçerse Ne Olur?
Anlaşmalı boşanma, adı üzerinde eşlerin boşanma konusunda anlaşma kaydıyla mahkemeye başvurabilecekleri boşanma türüdür. Dolayısıyla anlaşmalı boşanma sürecinde davanın açılması ve kesinleşmesine kadar eşlerden herhangi birinin anlaşmalı boşanmaktan vazgeçmesi durumunda anlaşmalı boşanmaya karar verilemeyecektir. Bu durumda dava reddedilecek veya eşlerden yalnızca birinin boşanmayı istemesi durumunda dava çekişmeli boşanma davasına dönüşerek taraflara gerekli belge ve delillerini sunmaları için mahkemece süre verilecektir.
Hukukumuzda esasında davadan vazgeçmek gibi bir müessese bulunmamaktadır, burada davadan vazgeçilmesi davanın geri alınmasıdır. Davanın geri alınmasında ise davacının talebiyle birlikte aynı zamanda davalının da açık muvafakati gerekmektedir. Bu doğrultuda eşler birlikte hareket ederek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini sağlayabilmektedirler. Davadan vazgeçme, iki eşin de anlaşmalı boşanmaktan vazgeçtiği durumda söz konusu olacaktır.
Anlaşmalı boşanma kararı verilmesinden sonra da kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde de karar istinaf edilerek anlaşmalı boşanmadan dönülebilme imkanı bulunmaktadır.
Kanunda Belirtilen 1 Yıllık Evlilik Süresi Dolmadan Anlaşmalı Boşanma
Bir yıllık evlilik süresi tamamlanmadan anlaşmalı boşanma davası açılması mümkün değildir. Bu konuda Türk Medeni Kanunu’nun açık düzenlemesi karşısında eşler bir yıllık evlilik süresi dolmadan yalnızca çekişmeli boşanma davası açabileceklerdir. Çekişmeli boşanma davası, anlaşmalı boşanma davasına kıyasla çok daha sancılı ve de uzun bir süreci bünyesinde barındırmaktadır; Çekişmeli boşanma davasında taraflarca öne sürülen iddia ve taleplerin değerlendirilmesi, vakıaların aydınlatılması ve mahkemelerimizin genel yoğunluğu düşünüldüğünde duruşma tarihlerinin birbirine uzak olması gibi durumlar boşanma sürecini uzatmaktadır.
Çekişmeli boşanma davalarında iddia ve taleplerin daraltılıp, boşanmaya sebep vakıaların hızlı bir şekilde delillendirildiği durumlarda ise bu süreç çok daha erken sonuçlanabilmektedir. Anlaşmalı boşanmak isteyen fakat bir yıllık evlilik süresini doldurmamış çiftlerin bu konuda uzman bir boşanma avukatından destek alması önemlidir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Anlaşmalı boşanma davalarının ne kadar süreceği esasında başvurulacak aile mahkemesinin iş yoğunluğu ile ilgilidir. Anlaşmalı boşanmak için mahkemeye başvurulduğunda ortalama 30 gün içerisinde bir duruşma günü belirlenerek eşler davet edilmektedir.
Duruşma günü her şey usulüne uygun olduğu taktirde tek celsede anlaşmalı boşanma kararı verilmekte ve bu karar gerekçesiyle birlikte yaklaşık 3 hafta içerisinde yazılıp tebliğe çıkarılmaktadır.
Gerekçeli karar taraflara tebliğ edildikten sonra 14 günlük istinaf süresi başlayacak ve eşlerin istinaf yoluna başvurmaması veya bu haklarından birlikte feragat etmeleri sonrasında dosya kesinleştirilip sonlandırılacaktır. Nihayet kesinleşme şerhli gerekçeli karar nüfus müdürlüğüne bildirilecek ve tarafların bilgileri düzeltilecektir.
Tüm bu izah ettiğimiz süreç, yaklaşık 2-3 ay sürebilmektedir. Bununla birlikte alanında uzman bir boşanma avukatından destek aldığınız takdirde sürecin tamamlanması 1-2 haftaya kadar düşebilmektedir. Boşanma avukatı, mahkeme sürecini hızlandırıp usuli işlemleri hızlı bir şekilde tamamlayacağından anlaşmalı boşanmak isteyen çiftlerin bir boşanma avukatı ile süreci yönetmelerini tavsiye ediyoruz.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Anlaşmalı boşanma davalarında görevli mahkeme Aile mahkemeleridir. Aile mahkemelerinin mevcut olmadığı yerlerde ise Asliye hukuk mahkemeleri davaya Aile mahkemesi sıfatıyla bakacaktır.
Anlaşmalı boşanma davasında kesin yetki kuralı bulunmadığından, eşler istedikleri herhangi bir yerdeki aile mahkemesinde, aile mahkemesi yoksa asliye hukuk mahkemesinde, anlaşmalı boşanma davası açabileceklerdir.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Karar Kesinleştirilmesi
Anlaşmalı boşanma davasında kararın kesinleştirilmesi, gerekçeli boşanma kararının taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde eşlerce istinaf kanun yoluna başvurulmadığında kesinleşmektedir.
Bu süreyi beklemek istemeyen taraflar ise gerekçeli kararın tebliğinden sonra mahkemeye yazılı bir dilekçe sunarak istinaf haklarından feragat ettiklerini beyan edebileceklerdir. Bu durumda da dosyanın kesinleştirilmesi sağlanacaktır. Kesinleşmeden sonra ise dosya ilgili Nüfus Müdürlüğüne gönderildikten sonra tarafların nüfus bilgileri düzeltilecektir.
Kahramanmaraş Boşanma Avukatı Nasıl Bulunur?
Kahramanmaraş ili sınırları içerisinde Boşanma Hukuku alanında çalışmalar yürüten bir Boşanma avukatı arayışı içerisindeyseniz, Kahramanmaraş Barosu levhasından ad ve soy ad ile sorgulama yapabilirsiniz. Fakat hangi avukatın hangi alanda çalışmalar yürüttüğü bilgileri Baro levhasında bulunmadığından, internet üzerinden daha detaylı bir araştırma yapmak bu konuda faydalı olabilir.
Anlaşmalı Boşanma davası izah ettiğimiz üzere hem anlaşma boşanmasının titizlikle hazırlanması hem de mahkeme süreçlerinin en hızlı, sorunsuz bir şekilde sonlandırılabilmesi için bu konuda profesyonel bir Boşanma avukatı tarafından titizlikle takip edilmelidir.
Bu yazımızda “Anlaşmalı Boşanma davası” hakkında bilgiler verdik. Bu konuda veya başkaca bir hususta profesyonel destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Bu makale ve içeriğindeki tüm yazılanlar, yazarın telif hakkı koruması altındadır. Yazarın yazılı izni olmaksızın bu makalenin herhangi bir bölümü, elektronik, mekanik, fotokopi, kayıt veya başka herhangi bir yöntemle kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya saklanamaz. İzin alınmadan yapılacak her türlü kullanım, telif hakkı ihlali sayılacak ve yasal işlem başlatılacaktır.
Tüm hakları saklıdır. © 2024, Av. Buğra Topaktaş