- Pazartesi - Cuma : 09.00 - 18.30
- Pazartesi - Cuma 09.00-18.30
İçindekiler
ToggleGiriş
Günümüz dijital dünyasında banka ve kredi kartı dolandırıcılığı, siber ve bilişim suçları arasında hızla artan bir tehdit olarak en çok karşılaştığımız konuların başında gelmektedir. Teknolojinin sunduğu kolaylıklarla birlikte artan banka veya kredi kartı kullanımı ve dolayısıyla çevrimiçi alışveriş ve bankacılık işlemleri, kötü niyetli kişilerin bu alanı hedef seçmelerinin yegane sebebidir. Esasında banka veya kredi kartı dolandırıcılığı, TÜRK Ceza Kanunu madde 245’te düzenlenen “Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması” suçudur. Biz de bu makalemizde, bu suça ilişkin detayları hukuki bir çerçevede inceleyerek sizlere bilgiler sunacağız.
Banka Veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu Nedir?
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu, başkasına ait banka veya kredi kartlarının hukuka aykırı bir şekilde kullanılması veyahut başkası adına sahte olarak kart üretilmesi, satılması, devredilmesi, sahte kartın kabul edilmesiyle oluşan bir bilişim suçu olarak karşımıza çıkmaktadır. Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu, TCK’nın Topluma Karşı Suçlar başlıklı Üçüncü Kısmının, Bilişim Alanında Suçlara ayrılan onuncu bölümünde, 245. maddede düzenlenmiştir.
Banka Veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu Hangi Eylemlerle Gerçekleştirilir?
Söz konusu kanun maddesi uyarınca; Başkasına ait bir banka veya kredi kartını her ne şekilde olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin rızası olmaksızın bu kart ile kendisine veya başkasına yarar sağlarsa banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçunu işlemiş olacaktır.
Bununla birlikte maddenin ikinci fıkrasında, sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, satın alan, devreden, kabul eden kimseler de bu suçu işlemiş olmakla birlikte çok daha ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalacaklardır. Maddenin 3. fıkrasında ise sahte bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişinin bu suçu işleyeceği hüküm altına alınmıştır.
Sonuç olarak banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu, yukarıda saydığımız seçimlik hareketlerle de işlenebilmektedir. Dolayısıyla bu suç hem gerçek kişilere ait kartların rıza dışı kullanımında hem de sahte olarak üretilen kartların aracılığı ve kullanımında gündeme gelecektir. Ayrıca bu suçun işlenebilmesi için meydana gelen neticede failin kendisine veya üçüncü bir kişiye yarar sağlamış olması gerekmektedir. Aksi durumda suç teşebbüs aşamasında kalacaktır. Örneğin, başkasına ait kart bilgilerini ele geçiren kişi, bu bilgileri kullanarak kendisine veyahut bir başkasına yarar sağlamamış ise, bu suçun tamamlanmayıp teşebbüs aşamasında kaldığını ve muhtemel bir yargılamada teşebbüs hükümlerinin esas alınacağını söyleyebiliriz.
Banka Veya Kredi Kartı Dolandırıcılığı Nasıl Yapılıyor?
Günümüzde artan dijitalleşme ve yaygınlaşan banka, kredi kartı, dijital bankacılık kullanımı kötü niyetli kişilerin bu alanı hedef almalarına sebebiyet vermektedir. Dolandırıcılarca her geçen gün sofistike yöntemler geliştirilmekte ve buna karşılık hükümet, banka finansman kuruluşlarınca hızlı önlemler alınmaktadır. Ne yazık ki bu önlemler her zaman korucu olmamakta, vatandaşlarımızın da bu konuda dikkatine ihtiyaç duyulmaktadır. Dolandırıcılar genel olarak şu yöntemleri kullanmaktadırlar;
Kart kopyalama Yöntemi
Bu yöntemle dolandırıcılar bir aparat yöntemi ile kart sahiplerinin bilgilerini izinsiz olarak kopyalamayı amaç edinmektedirler. Bu işlem genellikle halka açık yerlerde POS cihazlarına veyahut ATM’lere yerleştirilen özel aparatlar aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Dolandırıcılar bu şekilde aparatlara yerleştirilen kartlardan bilgileri çekerek bu bilgiler üzerinden yeni kartlar oluşturmaktadırlar. Dolayısıyla kişilerin banka veya kredi kartlarını bir yere okuturken, yerleştirirken kartın yaklaştırıldığı alanda başkaca bir eklenti olup olmadığına dikkat edilmelidir. Bu eklentiler bazen gözle kolay fark edilebildiği gibi bazen de oldukça iyi bir şekilde kamufle edilmektedirler. Bu haberde bir örneğini görebilirsiniz.
Oltalama Yöntemi
Uygulamada en çok karşılaştığımız dolandırıcılık yöntemi olan oltama yönteminde, dolandırıcılar resmi kurumlar, banka veya finansman kuruluşu kimliğine bürünerek, hedef aldıkları kişilerin bilgilerine ulaşmayı amaçlamaktadırlar. Bu yöntemde telefonla, sms yoluyla, e-maille veyahut sanal ortamda görüp tıklanabilecek bir link üzerinden hedeflenen kişiler, gerçek gibi görünen fakat gerçek olmayan bir platforma yönlendirilerek bilgileri talep edilerek ele geçirilmektedir.
Dolandırıcılar oltalama yönteminde daima gündeme ayak uydurarak kişileri savunmasız yakalamayı amaçlamaktadırlar. Örneğin, vergi baskısının artmış olduğu şu günlerde dolandırıcılarca, “xx TL kadar vergi borcunuz bulunmaktadır, detayları öğrenmek için tıklayın” şeklinde mesajlar gönderildiği görülmektedir. Bir başka örnekte, meydana gelen deprem sonrasında “AFAD ödemelere başladı, hemen başvurun!” şeklinde doğrudan gündeme ait, vatandaşların yadırgamayacağı, savunmasız bir şekilde yakalanabileceği oltalamalar özellikle seçilmektedir.
Bu aşamadan sonra, gerçeğinden ayırt edilmesi mümkün olmayan sahte panellerde (örneğin e-devlet, mobil bankacılık) kişilerin bilgileri ele geçirilerek dolandırıcılarda çıkar sağlanmaktadır. Örneğin, T.C. kimlik numarası ve E-devlet şifresi ele geçirilen kişinin malvarlığına, borçlarına, mevcut dava dosyalarına ulaşılarak bu bilgiler üzerinden dolandırıcılarca pazarlık veyahut şantaj yapıldığı sıkça görülmektedir.
Son olarak belirtelim ki oltalama yönteminden korunmanın en iyi yolu, hiçbir şekilde sms, mail veyahut başka bir ortamdan gönderilen linklere tıklamamak olacaktır. Bu konuda depremzedeleri hedef alan dolandırıcılar hakkında yapılan bir haber;
Sahte Web Siteleri ve E-ticaret Dolandırıcılığı
Bir başka yöntemde dolandırıcılarda ticaret siteleri oluşturulmakta ve kurulan bu sahte sitelerde bankaların korumalı online ödeme sistemleri yerine, kart bilgilerinin ele geçirilmesine olanak sağlayan özel ödeme sistemleri kullanılarak alışveriş yapılan kart bilgileri ele geçirilmektedir.
Bununla birlikte dolandırıcılar, kart bilgilerinin ele geçirilmesi dışında gerçekte mevcut olmayan ürünlerin ticaretini yaparak da çıkar sağlayabilmektedirler. Kişilerce satın alınan bu ürünler dolandırıcılar tarafından çeşitli bahanelerle gönderilmemekte ve sair sebeplerle ek ödemeler talep edilmektedir. Bu sebeple bilinir ve güvenilir olmayan hiçbir e-ticaret sitesinden alışveriş yapılmamalıdır.
Bir e-ticaret sitesinin güvenilir olup olmadığını anlamanın en iyi yolu, ticaret bakanlığına bağlı e-ticaret bilgi platformundan kayıtlı site sorgulama bölümünden sorgulama yapmaktır. Yapılacak sorgulamada e-ticaret site bilgisi, ticari sicili bulunmayan adreslerden mağduriyet yaşanmaması adına uzak durulması gerekmektedir.
Banka Veya Kredi Kartı Dolandırıcılığı Mağdurları Ne Yapmalıdır?
Banka veya kredi kartlarının rızası dışında kullanıldığını tespit eden kişiler, ilk olarak kartın bağlı olduğu bankaya ulaşıp dolandırıcılarca ele geçirilen banka veya kredi kartlarını kullanıma kapatmalıdırlar.
Sonrasında ise dolandırıcılar hakkında bulundukları yerdeki cumhuriyet başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunarak adli işlemleri başlatmalıdırlar. Bu noktada olayın iyi izah edilmesi ve sürecin etkin takip edilebilmesi açısından bir siber suçlar avukatından destek almak önem arz etmektedir.
Suç duyurusu dışında kartın ait olduğu bankaya başvurularak, ilgili işlem ve harcamaların rıza dışında ve bir başkası tarafından yapıldığına dair beyan ve bildirimde bulunulmalıdır. Bu bildirim sonrasında yapılacak incelemelerde meydana gelen zarara, bankanın kendi sistemsel bir açığı veyahut ihmalkarlığı nedeniyle sebep olduğu tespit edilirse, yapılan harcamaların iadesi söz konusu olabilmektedir.
Aksi durumda, yani bankanın vuku bulan dolandırıcılık eylemine kendi kusuruyla sebep olmadığını, gerekli önlemlerin alınmasına rağmen zararın meydana geldiğini ve bu sebeple yapılan başvurunun reddedildiğini bildirdiği durumda ise somut olaya göre bankaya karşı tazminat davası yoluna gidilebilmektedir. Nitekim bu husus 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununda bankaların sorumluluğuna ilişkin 8. maddesinde, “Kart çıkaran kuruluşlar, kartların kullanılması bir kod numarası, şifre ya da kimliği belirleyici başka bir yöntemin kullanılmasını gerektiriyorsa, bu tür bilgilerin gizli kalması amacıyla gerekli önlemleri almak ve harcama ve alacak belgesinin müşteri nüshası üzerinde ve yazışmalarda kart numarasının açıkça yer almasını engellemekle yükümlüdür.” denilmek suretiyle hüküm altına alınmıştır.
Son olarak ifade etmemiz gerekir ki banka aleyhine açılacak tazminat davası aynı şekilde dolandırıcılar aleyhinde de açılabilecektir. Açılacak davanın somut delillerle desteklenebilmesi davanın seyri açısından önem arz ettiğinden bu hususta yürütülecek olan ceza soruşturmasını beklemek iyi bir tercih olacaktır. Şayet ceza soruşturması sonucunda suçun failleri tespit edilip zarara neden olan eylem arasında bağlantı kurulur veyahut bu konuda kuvvetli şüphe elde edilir ise, hukuk mahkemelerinde görülecek olası tazminat davalarında da başarı sağlama ihtimali artacaktır.
Banka Veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunda Savcılık ve Mahkeme Süreçleri
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu, şikayete tabi suçlardan değildir. Dolayısıyla bu suç doğrudan kamu düzenini ilgilendirdiğinden şikayet aranmaksızın soruşturulacaktır. Suçtan zarar gören kimseler ise bu davaya katılabileceklerdir. Bununla birlikte banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu hem katalog suçlardan hem de şikayete tabi suçlardan olmadığından mağdur ile fail arasında uzlaştırma yapılması mümkün değildir.
Yazının devamında detaylı izah ettiğimiz gibi, mağdurlarca savcılık makamına yapılacak bir suç duyurusu ile ceza soruşturması başlamaktadır. Suç duyurusunun yapılabilmesi için dolandırıcıların isimlerinin veyahut kim olduklarının bilinmesi önem arz etmemektedir, bu hususta gerekli araştırma savcılıkça yapılacaktır. Dolandırıcıların tespit edilebildiği ve somut delillere dayalı kuvvetli şüphenin varlığı durumunda kovuşturma aşamasına(mahkeme) geçilerek yargılama sürdürülecektir.
Banka Veya Kredi Kartı Dolandırıcılığında Bankanın Sorumluluğu
Bankalar müşterilerinin finansal güvenliğini ve kişisel bilgilerini korumakla yükümlüdürler. Bu yükümlülükle birlikte bankaların müşterilerinin gizli verilerine ulaşmaya çalışan kişilerin hesap sahibi veya yetkili kişi olmadığının tespitini de gerçekleştirmeleri gerekmektedir.
Nitekim bu husus 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununda bankaların sorumluluğuna ilişkin 8. maddesinde, “Kart çıkaran kuruluşlar, kartların kullanılması bir kod numarası, şifre ya da kimliği belirleyici başka bir yöntemin kullanılmasını gerektiriyorsa, bu tür bilgilerin gizli kalması amacıyla gerekli önlemleri almak ve harcama ve alacak belgesinin müşteri nüshası üzerinde ve yazışmalarda kart numarasının açıkça yer almasını engellemekle yükümlüdür.” denilmektedir. Bankaların bu konuda basiretli birer tacir gibi hareket etmeleri gerektiği ve de etkin güvenlik noktasında özen yükümlülükleri olduğu tartışmasız kabul gerektirmektedir.
Dolayısıyla banka veya kredi kartı rızası dışında kullanılan veyahut adına bankada sahte hesap açılıp zarara uğratılan kişinin, yapılan bu işlemde kusurlu davrandığı kanıtlanmadıkça banka mevcut zarardan sorumlu tutulacaktır. Bu doğrultuda kendi kusuru veya ihmalkarlığı nedeniyle meydana gelen zararı karşılamaktan imtina eden bankaya karşı tazminat davası açılabilecektir.
Banka Veya Kredi Kartının Kötüye Kullanılması Suçunun Cezası
TÜRK Ceza Kanunu Madde 245 bağlamında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun 3 ayrı durumda işlenebildiğini belirtmiştik. Bu durumda işlenen suçlara uygulanacak ceza miktarları da farklılık göstermektedir:
- Başkasına ait bir banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunun cezası 3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır.
- Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretmek, satmak, devretmek, satın almak veya kabul etmek suçunun cezası 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ve on bin güne kadar adli para cezasıdır.
- Sahte bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlama suçun cezası 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ve 5000 güne kadar adli para cezasıdır.
Banka Veya Kredi Kartının Kötüye kullanılması Suçunda Şahsi Cezasızlık Sebepleri
İlgili kanun maddesi devamında banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçunun, Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin, üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın, aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmayacağı belirtilmiştir.
Dolayısıyla bu suçu eşine, anne ve babasına, kaynana ve kayınbabasına, evladını veyahut evlatlığına, aynı konutta yaşadığı kardeşine karşı işleyen kimse herhangi bir ceza ile karşı karşıya kalmayacaktır. Belirtelim ki bu şahsi cezasızlık hali yalnızca rıza dışı kredi kartı kullanımına ilişkindir, örneğin annesinin üzerinden sahte kredi kartı üreterek yarar sağlayan kişi ilgili maddenin ikinci fıkrasından cezalandırılabilecektir.
Banka Veya Kredi Kartının Kötüye Kullanılması Suçunun Cezası Adli Para Cezasına Çevrilir Mi?
Adli para cezası, kasıtlı olarak işlenmiş bir suçtan bir yıl ve daha az hapis cezasına hükmedilmesi halinde bu cezanın yerine para cezasına karar verilmesidir. Suçun taksirle işlendiği durumda ise herhangi bir hapis cezası sınırı bulunmamaktadır.
Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçunda verilebilecek hapis cezasının taban miktarı 3 yıl olduğundan, iyi hal ve etkin pişmanlık uygulanıp verilen hapis cezası 1 yıl veya altına düşmediği sürece cezanın adli para cezasına çevrilmesi mümkün olmayacaktır.
Banka Veya Kredi Kartının Kötüye Suçunda Yetkili veya Görevli Mahkeme
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda görevli mahkeme, asliye ceza mahkemesidir. Yetkili savcılık veya mahkeme ise suçun işlendiği veyahut mağdurun bulunduğu yer mahkemesidir.
Kahramanmaraş Siber Suçlar Avukatı Nasıl Bulunur?
Kahramanmaraş ili sınırları içerisinde Bilişim hukuku alanında çalışmalar yürüten bir Siber suçlar avukatı veyahut Bilişim hukuku avukatı arayışı içerisindeyseniz, Kahramanmaraş Barosu levhasından ad ve soy ad ile sorgulama yapabilirsiniz. Bununla birlikte hangi avukatın hangi alanda çalışmalar yürüttüğü bilgileri Baro levhasında bulunmadığından, internet üzerinden daha detaylı bir araştırma yapmak bu konuda faydalı olabilir.
Bu yazımızda “Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu” hakkında bilgiler verdik. Böyle bir mağduriyet yaşanması halinde gerekli soruşturmanın başlatılması ve sair işlemlerin ivedi bir şekilde yerine getirilmesi adına profesyonel bir Siber suçlar avukatı tarafından titizlikle takip edilmelidir. Ayrıca bu konuda veya başkaca bir hususta profesyonel destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Bu makale ve içeriğindeki tüm yazılanlar, yazarın telif hakkı koruması altındadır. Yazarın yazılı izni olmaksızın bu makalenin herhangi bir bölümü, elektronik, mekanik, fotokopi, kayıt veya başka herhangi bir yöntemle kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya saklanamaz. İzin alınmadan yapılacak her türlü kullanım, telif hakkı ihlali sayılacak ve yasal işlem başlatılacaktır.
Tüm hakları saklıdır. © 2024, Av. Buğra Topaktaş